"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/47 E., 2023/193 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 5219 ve 5236 sayılı Kanunlar ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. 1086 sayılı Kanun'un anılan hükmü uyarınca, temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 60.61 TL olup Mahkemenin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan sebeple, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı kurum ile davalı firma arasında 24.05.2010-29.09.2010 tarihleri arasında 1 adet hazır giyim teknisyeni kursu düzenlendiğini, 06.04.2012 tarihli soruşturma raporuyla davalının sözleşme hükümlerinde bahsi geçen eğitim taahhüdünü yerine getirmediği, kurs süresince kursiyerleri işçi gibi çalıştırdığı, bazı kursiyerlerin eğitim ve istihdam aşamasına katılmadığı halde yerlerine başkaları dahil edilerek devam föylerinin imzalandığı, istihdam taahhüdünü kısmen yerine getirdiği, kursiyerlerin kursa seçilmesi aşamasında "İşlemler El Kitabı" hükümlerine aykırı olarak etiklik ilkesine ve kursiyerlerin eşit ve tarafsızlık ilkelerine göre seçilmeyerek eşini, akraba ve bazı komşularını kursiyer olarak gösterdiği, istihdam aşamasında kursiyerlerin banka kartlarına el konularak kursiyerlere ödemesi gereken ücretleri kendisinin aldığının belirlendiğini, bu itibarla davalının İşlemler El Kitabı hükümlerine ve sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürerek davalıya ödenen 76.781,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; sözleşme gereğince yükümlülüklerini yerine getirdiğini, kurum tarafından ifadesi alınan tanıkların beyanlarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 17.12.2014 tarihli ve 2013/447 E., 2014/620 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, 76.720,39 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairece verilen 22.04.2021 tarihli ve 2020/11866 E., 2021/4544 K. sayılı ilamla, davacının temyiz itirazları incelenmeksizin; " 6100 sayılı Kanun'un 31 inci maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında işçilerin tanık sıfatıyla dinlenmesi, gerektiğinde davacı kurum kayıtları da incelenerek ve davalının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı hususu alınan beyanlar nazarında tartışılarak, davalının mahkemece alınan bilirkişi raporlarına karşı yaptığı itiraz da karşılanmak suretiyle, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor alınarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekir." gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tanık beyanları ile teftiş raporu çerçevesinde taraflar arasında akdedilen sözleşmede yer alan eğitim hizmeti yükümlülüğünün yerine getirilmediği, itirazları karşılayan ve denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 76.720,39 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; kurs faaliyetinin sözleşmeye uygun yerine getirildiğini, dava dilekçesindeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, kurum tarafından alınan ifadelerin doğruluğunun tartışılması gerektiğini, Mahkemece de gerekçede söz konusu ifadelere dayanılmış ise de tanıkların kurum nezdinde alınan beyanlarının hatalı ve gerçek dışı olduğunu, tanıkların yanlış yönlendirildiğini, mahkeme huzurunda da önceki ifadelerinin doğru olmadığını ifade ettiklerini, dosyada tanık ifadesinin aksi bir delil bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sözleşmeye aykırılık iddiasıyla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapıldığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.