"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/176 E., 2023/26 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının sahip olduğu villada kullandığı merkezi sistem-elektrik-su bedelleri için düzenlenen fatura bedellerini, üyelik bedeli ile sigorta bedelini ödemediğini, alacakların tahsili için başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamını, lehine inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkilinin 2006 yılından beri davacıya ait tesise gitmediğini ve hiçbir hizmetten faydalanmadığını, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin karşılıklı olarak fesih edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 16.06.2016 tarihli ve 2013/217 E., 2016/1124 K. sayılı kararla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.05.2019 tarih, 2019/799 E., 2019/6952 K sayılı ilamı ile; aynı tarihte, davacı tarafından davalı aleyhine, yıllık kullanım bedeli adı altında başlatılan takip nedeniyle itirazı iptali istemli dava açıldığı, bu davada davanın kabulüne karar verildiği, davacı ve davalı arasında dava konusu yapılan talepler yönünden, özellikle derdestlik ve kesin hüküm bulunup bulunmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan mahkemece, 17.12.2020 tarihli, 2019/293 E., 2020/776 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, itirazın 14.088,74 TL fatura alacağı, 2.100 USD sigorta bedeli alacağı, 3.146,33 TL işlemiş faiz alacağı, 92,18 USD işlemiş faiz alacağı yönünden iptaline, takibin itirazı iptal edilen bu kısımlar yönünden devamına, 14.088,74 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında hesap edilen 2.817,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2.100 USD asıl alacak üzerinden %20 oranında hesap edilen 420,00 USD inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairece verilen 17.01.2022 tarihli, 2021/5416 E., 2022/7 K. sayılı kararla; davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmedilen 2.100 USD üzerinden hesaplanan işlemiş faiz üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilen 3.480 USD yıllık üyelik aidatına ilişkin asıl alacak isteminin de içinde bulunduğu toplam 5.580 USD alacak üzerinden hesaplanan 92,18 USD işlemiş faiz miktarına yönelik itirazın iptaline hükmedilmiş olmasının doğru görülmediği gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan mahkemece, ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararla; kararın işlemiş faiz miktarı dışında kalan kısmın bozma ilamına konu edilmediğinden kesinleştiği, bilirkişi raporunda işlemiş faizin belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın 14.088,74 TL fatura alacağı, 2.100 USD sigorta bedeli alacağı, 3.146,33-TL işlemiş faiz alacağı ve 25,37 USD işlemiş faiz alacağı yönünden iptaline, 14.088,74 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında hesap edilen 2.817,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2.100 USD asıl alacak üzerinden %20 oranında hesap edilen 420,00 USD inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ :
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; müvekkilinin 2006 yılına kadar tesisten ve apart villadan yararlandığını, düzenli olarak aidat ve diğer masraflarını ödediğini ancak bu tarihten itibaren hizmet verilmediğini, üyelik sözleşmesinin 2006 yılı itibariyle münfesih olduğunu, deliller toplanmadan eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini, sözleşme şartlarının tek yanlı ve tüketicinin aleyhine olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; intifa senedi üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.04.02.1959 tarihli ve 1315 sayılı YİBK, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK
3.Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere göre bozma ilamı gereğinin yerine getirildiği, kararın bozmaya uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Kararı temyiz eden davalı taraf harçtan muaf olduğu için peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.