Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4151 E. 2024/2485 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin, müvekkili tarafından azledilmesi üzerine haksız azil nedeniyle vekalet ücreti alacağı istemiyle açtığı itirazın iptali davasında, azlin haklı olup olmadığı ve vekalet ücretinin miktarı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından azlin haklı nedenlere dayanmadığının ispatlanamaması ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3686 E., 2023/1830 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/332 E., 2022/487 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, avukat olan müvekkilinin tacir olan davalının vekili olarak, davalının o dönemde sigorta acenteliğini yapmakta olduğu Güneş Sigorta A.Ş. tarafından acenteliğin feshedilmesi sebebiyle 03.03.2010 tarihinde Güneş Sigorta A.Ş. aleyhine bir alacak davası açarak 11 yıl boyunca davayı takip ettiğini, davalının ise tahsilat aşamasına gelinmiş olan davada ve icra takibinde müvekkilini azlettiğini, müvekkilinin haksız azil nedeniyle 321.048,91 TL vekalet ücreti alacağı bulunduğunu ve bu alacağını da içeren 1.250.000,00 TL'nin üzerinde bir tutarın Güneş Sigorta A.Ş. tarafından davalının alacaklı olduğu Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2017/14805 sayılı icra dosyasına depo edildiğini, depo edilen paranın 321.048,91 TL'sinin yargılama sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar davalıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, itirazın iptalini, takibin devamını, davalı aleyhine %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın yetkisiz icra dairesi ve yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, davacının gerekçe gösterilmeden azledildiği iddiasının doğru olmadığını, davacının vekillik görevini üstlenirken meslek etik kuralları ve sorumluluğu doğuran ortalama davranışları sağlayamadığı için azledildiğini, duruşmalara haklı neden olmadan sürekli mazeret gönderdiğini, takip ettiği davalar ve icra takipleriyle ilgili tahsil ettiği tutarları hapis hakkı olmadan uhdesinde tuttuğunu, davacının vekilliğini üstlendiği birçok kişiye yapılan ödemelerde de eksiklikler yaptığı gerekçesi ile hakkında şikayetçi olunduğunu, müvekkilinin de şikayetler üzerine güven duygusu zedelendiğinden vekalet ilişkisini sonlandırdığını belirterek davanın öncelikle usulden aksi takdirde esastan reddini, takibin hasız ve kötüniyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının tahsilat aşamasına gelinen davada ve icra takibinde davacıyı haklı olarak azlettiği yönünde dosyaya delil sunulmadığı ve haksız azil nedeniyle davacının vekalet ücretinin tümüne hak kazandığı kanaatine varılarak hükme dayanak bilirkişi raporuna göre Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2017/14805 Esasa sayılı dosyası için yürürlükteki genel avukatlık asgari ücret tarifesi esas alınarak hesaplama yapıldığının görüldüğü, taraflar arasındaki avukatlık sözleşmesinin 3/2 maddesinde anlaşma bulunmayan hukuki işler için Ankara Barosu Asgari Ücret Tarifesi'nin uygulanacağının kararlaştırıldığı, Ankara Barosu'nun 2021 yılı asgari tarifesinde değeri para ile ölçülebilen işler için %10 oranı belirlendiği, bu itibarla icra takibinde bu dosya için talep edilen 112.961,17 TL asıl alcak ve 250,74 TL işlemiş faizin dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, takibe konu alacak miktarının likit olmadığı, İcra ve İflas Kanunu 67/2 maddesi şartlarının gerçekleşmediğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, taraflar arasında 11.02.2010 tarihli Avukatlık Sözleşmesi'nin bulunması nedeniyle, karşı tarafın ne kadar borçlu olduğunun tespit edilebileceğini, borcun likit ve muayyen nitelikte olduğunu, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, dava görevsiz mahkemede görüldüğü halde mahkemece gerekçeli kararda bu hususa hiç değinilmediğini, davacının kendisine ait sigorta şirketi müşterilerinin davacı için savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu hususlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporları arasında fahiş farklar bulunduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf yolu ile kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı avukatın davalı tarafından 14.11.2007 tarihli vekaletname ile vekil tayin edildiği, davacının anılan vekaletname ile İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/814 Esas ve 2017/261 Karar sayılı dosyası, Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2017/14805 Esas sayılı icra takip dosyası, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2020/821 Esas, 2021/174 Karar ve 2017/653 Esas, 2018/1257 Karar sayılı dosyalarını takip ettiği, davalı tarafından 09.03.2021 tarihli azilname ile ''görülen lüzum üzerine...'' denilmek suretiyle azledildiği, davacının vekalet görevini ifada dosyalara yansıyan bir özensizliğinin bulunmadığı ve davalı tarafından azlin haklı olduğunun ispatlanamadığı dikkate alındığında, mahkemenin azlin haksız olduğu yönündeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, azlin haklı olduğunun davalı tarafça ispatlanamadığı, 3. kişiler ile davacı avukat arasındaki vekalet ilişkisi kapsamında davacı hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğuna dair soruşturma dosyaları ile 3. kişiler tarafından davacıya verilen vekaletname gereğince davacının gerekli özeni göstermediği yönündeki haklı azil iddialarının davacı ile davalı arasındaki vekalet ilişkisinde azil nedeni olarak sayılmadığı, haksız azil halinde avukatın hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hakkına sahip olduğundan vekalet ücreti alacağının azil tarihi itibariyle muaccel olmadığı, alacak likit olmadığından inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı, icra inkar tazminatı talebi müddeabihe dahil olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddi nedeniyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri istinaf başvurularındaki sebepleri ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haksız azil iddiası ile akdi ve yasal (karşı yan) vekalet ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Türk Borçlar Kanunu'nun 505 ve devamı maddeleri

2. Avukatlık Kanunu'nun 34 ve 174 üncü maddesi

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve davalılar tarafından cevap dilekçesinde ileri sürülen azil nedenlerine göre azlin haklı nedene dayanmadığı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.