"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/353 E., 2022/480 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen asıl alacak, karşı vekalet ücreti alacağı ve manevi tazminat istemli davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin karşı dava yönünden verilen kararı davacı- karşı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle temyize konu edilen karşı davaya ilişkin kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-karşı davalı vekili; davalı avukatın müvekkilinin annesi tarafından verilen vekaletname ile ...'dan müvekkilinin annesine miras kalan 35.384 USD'yi vekaletteki yetkisine dayanarak bankadan tahsil ettiğini, ancak davacının annesinin vefatı ile miras payına isabet eden 17.692 USD'yi müvekkiline ödemediğini beyan ederek; 17.692 USD'nin paranın davalı tarafça bankadan çekildiği 08.08.2005 tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı vekili karşı davasında; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği müvekkilince takip edilen İstanbul 4. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2007/287 Esas sayılı dosyasında şimdilik 1.000,00 TL’nin tahsiline, yine müvekkilince takip edilen Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/257 Esas sayılı dosyası için yapılan masraftan şimdilik 100,00 TL ve vekalet sözleşmesinden kaynaklanan %20’ye tekabül eden 17.880,00 TL’den şimdilik 1.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini, davacının haksız beyanları ve azli nedeniyle 5.000,00 TL manevi tazminatın hüküm altına alınmasını talep etmiş, 10.03.2015 havale tarihli ıslah dilekçesinde; fazlaya dair her türlü yasal hakkı saklı kalmak kaydıyla İstanbul 4. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi dosyası için 250.000,00 TL'nin, Kadıköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyası için 22.252,00 TL'nin, ve bilirkişi raporu ile tespit olunan dava dosyalarına ilişkin yapılan masraflara dair alacak toplamı olan 837,08,00 TL'nin işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı vekili; müvekkili davalının 8.8.2005 tarihinde İş Bankası Selamiçeşme Şubesi’nden söz konusu terekeye ait parayı o günkü kur üzerinden hesaplanan 23.354 TL olarak çektiğini bu parayı muris ...’un vekaleti ile ve kendisi hayattayken tahsil ettiğini ve yine ...’un bu meblağı, bakmakta olduğu davaların masraf ve vekalet ücreti olarak kendisine bıraktığını, ...’un hayatı boyunca davalarını takip ettiğini ve kendisinin azledilmediğini, ancak verdiği hizmetler nedeniyle halen alacaklı olduğunu, ayrıca 1136 sayılı Kanun hükümlerine göre de hapis hakkı bulunduğunu savunarak davanın reddini etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2017 tarihli ve 2010/299 Esas, 2017/479 Karar sayılı kararı ile; asıl davanın kabulü ile; 17.692,00 USD alacağın 09.07.2010 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince işleyecek USD faizi ile birlikte, fiili ödeme tarihindeki T.C Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsiline karşı davada; karşı davacının, ücreti vekalet alacağı olarak karşı davalıdan yaptığı karşı dava ve ıslah ile yapılan taleplerin kısmen kabulü ile; 24.050,00 TL ücreti vekalet alacağı, 800,00 TL yaptığı masraf olmak üzere tolpam 24.850,00.TL alacağın 3.000,00 TL'sine dava tarihi 12.08.2010, 21.850,00 TL'sine ıslah tarihi 10.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı davalı ...'tan tahsiline fazlaya ilişkin istemin reddine, manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 12.03.2021 tarihli ve 2018/3127 E., 2021/547 K. sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 24.02.2022 tarihli, 2021/4819 E., 2022/1522 K. sayılı kararıyla; davalı- karşı davacının asıl davaya ilişkin tüm, karşı davaya ilişkin ise sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davalı- karşı davacının karşı davaya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; taraflar arasında imzası inkar edilmeyen “Avukatlık Ücret Sözleşmesi” başlıklı sözleşmede dava konusu edilen 5 adet Mask’ın davalı-karşı davacıya avukatlık ücreti olarak ödeneceğine ilişkin kısmının, hasılı davaya iştirak niteliğinde olup geçersiz olduğu, ancak aynı maddenin devamında “...veya herhalükarda 250.000 YTL(ikiyüzellibinyenitürklirası) avukatlık
ücreti olmak üzere avukata ödenecektir.” şeklinde avukatlık ücretinin belirlendiğini, o halde, sözleşmenin 3. maddesinin ilk kısmı geçersiz ise de açıkça rakam belirlenen kısmının geçerli olduğu ve davalı- karşı davacı avukatın, haksız azledildiği kabul edildiğine göre, avukatlık ücretinin de bu miktar esas alınarak hesaplanması gerektiği, o halde mahkemece, bu husus değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; asıl davanın kabulü ile; 17.692,00.USD alacağın 09.07.2010 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi gereğince işleyecek USD faizi ile birlikte, fiili ödeme tarihindeki T.C Merkez Bankası Efektif Satış Kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karşı davada; taleplerin kısmen kabulü ile; 272.700,00 TL ücreti vekalet alacağı, 800,00 TL vekalet görevini yaptığı masraf olmak üzere toplam 273.500,00 TL alacağın 3.000,00 TL'sine dava tarihi 12.08.2010, 270.500,00 TL'sine ıslah tarihi 10.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte karşı davalı ...'tan tahsiline ücreti vekalet konusunda fazlaya ilişkin istemin reddine, karşı davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili; Avukatlık Kanunu hükümlerine göre; "dava değerinden %25'inden fazla ücret olmaz" şeklindeki emredici yasa hükümlerine göre sözleşmenin geçersiz olduğunu, somut olayda, 250.000,00 TL’lik ücret ödenmesinin kararlaştırıldığı davanın müddeabihinin (dava konusu değerin) incelenmesi ve buna göre tavan ücret ile kısmi geçersizlik hakkında bir değerlendirme yapılması gerektiğini, zira işin değerinin 5 maskın toplam değeri olan 102.803 TL'nin %25'inden fazla olamayacağını beyan ederek; Mahkemece karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temyize konu karşı davada vekalet sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağı ve masraf alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.
2. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine göre, Mahkemece sözleşmenin geçerli olduğu tespit edilen Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapıldığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı- karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.