Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4199 E. 2024/2673 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin bir kısım mirasçıları tarafından mirasçı olmayan davalılara karşı terekeye dahil alacağın miras hisseleri oranında tahsili isteminde, davaya tüm mirasçıların dahil edilip edilmeyeceği hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil malvarlığı üzerinde mirasçıların elbirliği mülkiyetine sahip olmaları ve terekeye ait davaların tüm mirasçılar tarafından veya tereke temsilcisi tarafından açılabileceği gözetilerek, davaya katılmayan diğer mirasçıların da davaya dahil edilmesi gerektiği veya terekeye temsilci atanması gerektiği belirlenerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/710 E., 2023/779 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/140 E., 2023/13 K.

Taraflar arasındaki murisin bir kısım mirasçıları tarafından mirasçı olmayan davalılara karşı terekeye dahil alacağın miras hisseleri oranında tahsili istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ...'nin babası; ...'nin de eşi olan; ...'ın 15.12.2020 tarihinde vefat ettiğini, muris ... ve eşi ...'ın bakımlarının uzun yıllardır müvekkili ... tarafından sağlandığını, davalıların ...'ın torunları olup maddi olarak zorluk çektikleri bir dönemde muristen borç para aldıklarını, alınan bu paralar üzerine davalıların muris ...'a senet imzalayarak sürekli olarak aralarında borç güncellemesi yapılmak sureti ile imzalı kağıtlar verdiklerini, en son alacak miktarının 85,000 dolar yazılı senetten kalan bakiye borcun 21.08.2016 tarihi itibarı ile 31.740 dolar +45.000 Euro ve 10.000 TL alacağı bulunduğunu ve davalılardan ...'ında bu miktarı kabul ederek imzaladığını ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek müvekkillerinin murisi olan ...'ın davalılardan alacaklı olduğu miktarın miras hisseleri oranında toplamda 369.974,09 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; murisin bir kısım mirasçılarından olan davacı mirasçıların, terekeye ait olduğunu iddia ettikleri alacak yönünden, miras ortaklığı dışında yer alan( terekeye karşı 3.kişi konumunda olan) davalılara karşı tek başlarına dava açma ehliyeti bulunmadığından , davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davada diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi zorunlu olmadığı gibi tüm mirasçıların aynı irade beyanını yansıtmasının da mümkün olmadığını, İlk Derece Mahkemesince dava dışı mirasçıların davaya dahil edilmeleri hususunda beyanda bulunmak için taraflara süre verilmediği gibi terekeye temsilci atanmasına ilişkin de süre verilmemesinin hukuka aykırılık oluşturduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılardan ...'nin yargılama aşamasında ölmesi nedeniyle davacının bir kısım mirasçıların terekeye ait olduğunu iddia ettikleri alacağa ilişkin miras ortaklığı dışında yer alan davalılara karşı tek başına dava açma ehliyeti bulunmadığından davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, murisin bir kısım mirasçıları tarafından mirasçı olmayan davalılara karşı terekeye dahil alacağın miras hisseleri oranında tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Kanun'un 640, 701 ve 702 nci maddeleri,

2. 6100 sayılı Kanun'un 59, 60, 94, 114 ve 115 inci maddeleri

3. Değerlendirme

4721 sayılı Kanun'un 640 ıncı maddesinin ikinci fıkrasına göre “mirasçılar terekeye elbirliği ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.”

İştirak halinde mülkiyet diğer bir deyişle elbirliği mülkiyetin esasında, iştirak halinde mülkiyeti meydana getiren kişilerin hepsinin bir arada hak sahibi olmaları yer alır. Bu mülkiyette malikler paydaş değil, ortaktır. Tüzel kişiliğe sahip olmayan bu ortaklıkta, hakkın süjesi ortaklık olmayıp bir bütün halinde elbirliğiyle hareket etmek zorunda olan ortaklardır. Ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır.

İştirak halinde mülkiyetin gereği miras yoluyla terekeye dahil olan varlıklar ile ilgili Mirasçıların bir kısmı tarafından dava açılması halinde mirasçılar kendi açtıkları bu davayı yalnız başına yürütemeyeceğinden davanın bütün mirasçılar ile birlikte yürütülmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, açılan iş bu davanın görülebilmesi için diğer mirasçıların davaya katılmalarının veya muvafakatlarının sağlanması veya 4721 sayılı Kanun'un 640 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince terekeye temsilci tayin ettirmesi için davacılara uygun bir süre vermesi gerekir.

Eğer diğer mirasçılar davaya katılmaz ve yazılı muvafakat da vermezler ise bu durumda davayı açan mirasçıların terekeye bir temsilci tayin ettirmesi gerekir Terekeye atanan temsilci, bir kısım mirasçının açtığı davaya icazet verirse davaya tereke temsilcisi tarafından devam edilir. Terekeye temsilci atanması ve tereke temsilcisinin davaya devam etmesi halinde de, ayrıca diğer mirasçıların davaya katılmalarına veya muvafakatlarının alınmasına gerek yoktur.

Davayı açan mirasçı, kendisine 6100 sayılı Kanunun 94 üncü maddesi uyarınca verilen kesin süreye rağmen diğer mirasçıların davaya katılmalarını veya muvafakat etmelerini sağlayamaz ve terekeye temsilci de tayin ettiremez veya terekeye atanan temsilci davaya icazet vermezse davanın reddine karar verilir.

Somut olayda, davacının murisinin davalılardan olan alacağının tahsili talep edilmiş olup, dosyada mevcut mirasçılık belgesine göre ...'ın 15.12.2020 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarından eşi ... ve kızı ...'ün davacı sıfatıyla davada yer aldığı, ...'ın dava açıldıktan sonra vefat ettiği, diğer iki mirasçısının son celse duruşmaya katıldıkları ancak davaya ilişkin beyanlarının duruşma tutanağına yazılmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacılar vekili, dava konusu alacak açısından, ... mirasçıları ... ve ...'ün miras payı oranında talepte bulunduklarını beyan etmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere mirasçının payı oranında alacak talep edilebilmesi mümkün değildir. Bu durumda, miras bırakanın terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu, terekenin tüm mirasçılar tarafından temsil edilmesi gerektiğinden davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması ya da miras şirketine Medeni Kanunun 640 ıncı maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.09.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.