Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4308 E. 2024/2394 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı vekilinin ve katılma yoluyla davalı vekilinin, ilk derece mahkemesinin bozmaya uyularak verdiği kısmi kabul kararına karşı yaptıkları temyiz başvurularının inemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin temyiz ettiği miktarın kesinlik sınırının altında kalması ve davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz hakkının davacı vekilinin temyiz istemine bağlı olması ve davacı vekilinin temyiz isteminin miktar itibariyle reddedilmesi gözetilerek, her iki temyiz isteminin de reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2022/581 E., 2023/49 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca; Yargıtayın bozma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verilmesi halinde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar, 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinde öngörülen kesinlik sınırına tabidir.

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

1. Davacı vekilinin temyiz talepleri yönününden yapılan incelemede; dosya içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen kararda hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 50.000,00 TL olup karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalmaktadır.

2. Davalı vekilinin temyiz talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davalı vekili kararı, karşı tarafın temyiz dilekçesine verdiği cevapla birlikte (katılma yoluyla) temyiz etmiştir.

Katılma yoluyla temyiz hakkı, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olup, karşı tarafın asıl temyiz dilekçesinin normal temyiz süresi içerisinde ve kendisi yönünden temyizi kabil bir karara karşı verilmiş olması koşulu ile sınırlandırılmıştır.

Karşı tarafın (davacı vekilinin) temyiz istemi, yukarıda belirtildiği üzere (miktar itibariyle) reddedilmiş olmakla, davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin de karşı tarafın temyizine bağlı olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin (miktar itibariyle) REDDİNE,

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin ise karşı tarafın temyiz istemine bağlı olması nedeni ile REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,19.09.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.