"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/913 E., 2023/1282 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2016/1262 E., 2022/718 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili;davalı bankanın da aralarında bulunduğu 12 bankanın 21 Ağustos 2007 ilâ 22 Eylül 2011 tarihleri arasında, aralarında kartel oluşturacak şekilde faiz oranlarını birlikte belirlemeleri nedeniyle serbest piyasa koşullarının bozulduğunu ve fahiş faiz uygulanarak mağdur edildiğini ileri sürerek, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 57 ve 58 inci maddeleri gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL zarar ile 3 katı tutarındaki tazminatın avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; Rekabet kurulu kararının kesinleşmediğini, bankanın kusurunun bulunmadığını, davacının bir zararının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında, 31.08.2007-14.04.2011 tarihleri arasında davalı banka tarafından davacıya 7 adet tüketici kredisi ve 1 adet konut kredisi kullandırıldığı, Rekabet Kurulu'nun 08.03.2013 tarih ve 13-13/198-100 sayılı kararı ile bankacılık sektöründe faaliyet gösteren davalının aralarında bulunduğu on iki (12) bankanın cezalandırılmalarına karar verildiği, bankalar tarafından Rekabet Kurulu kararının iptali için açılan davada Ankara 2. İdare Mahkemesinin iptal isteminin reddine dair verilen kararın temyizi üzerine Danıştay 13. İDD tarafından bozulmasına karar verildiği, bozma kararına direnilmesi üzerine Danıştay İDDK'nin 31.05.2021 tarihli karar ile ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verildiği, anılan Danıştay İDDK kararı çerçevesinde kredinin kullanıldığı tarihte bankanın davaya konu kredi yönünden rekabetin ihlal edildiği sonucunu doğuran somut her hangi bir eyleminin tespit edilemediği ve davalı bankanın kredi tarihi itibariyle uyguladığı faiz oranının Merkez Bankasının belirlediği faiz oranından düşük olduğu böylece davacının kullandığı kredi nedeniyle rekabetin ihlal edilmesi iddiasına dayalı bir zararının bulunmadığı, bilirkişi raporunda da dava konusu kredilerin kullandırıldığı tarihte konut kredisinin serbest piyasadaki rekabet koşulları içerisinde oluşan faiz oranlarının üzerinde bir orandan kullandırılmamış olduğu, Rekabet Kurulu Soruşturma Raporu ve Kararında, davalı bankanın bu tarihlerde rekabeti ihlal ettiğine dair herhangi bir tespit bulunmadığı bildirildiği, davacının herhangi bir zararının söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davanın kabulüne karar verilmesi ve yargılama gideri ile vekalet ücretinden davalının sorumlu olmasının gerektiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın dayanağı olan Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarih ve 13-13/198-100 sayılı kararının hukuka aykırı olduğunun idari yargı kararı ile tespit edildiği ve davacı ile yapılan kredi sözleşmesi kapsamında rekabetin ihlal edilmediği, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinden aleyhine hüküm verilen tarafın sorumlu olduğu, davalının sorumluluğuna gidebilmesi için Rekabet Kurulu tarafından verilen kararın kesinleşmiş olması gerektiği, dava tarihinde kesinleşmiş ve geçerli bir Rekabet Kurulu kararının bulunmadığından dava tarihinde davanın haklı nedene dayandığından söz edilemeyeceği, dava reddedildiğinden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Banka’dan kullanılan krediye uygulanan haksız kartel faizi nedeniyle zarara uğradığı iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 57 ve 58 inci maddeleri
2. Dairemizin 13.02.2024 tarihli, 2023/2603 E., 2024/590 K. sayılı; 18.01.2024 tarihli, 2023/2293 E., 2024/260 K. sayılı; 29.11.2023 tarihli, 2023/1572 E, 2023/3415 K. sayılı kararları
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, UYAP üzerinden yapılan incelemede Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararının iptaline ilişkin Ankara 2. İdare Mahkemesince açılan davada davanın reddine karar verildiği, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2016/4017 E., 2019/1779 K. sayılı kararı ile hükmün bozulması üzerine Ankara 2. İdare Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2019/1108 E., 2019/1463 K. sayılı "Israr-Ret" kararının verildiği ve bu kez Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 31.05.2021 tarihli ve 2019/2656 E., 2021/1104 K. sayılı kararı ile bozularak yeniden yapılan yargılama neticesinde Ankara 2. İdare Mahkemesinin 2022/920 E., 2022/855 K. ve 26.04.2022 tarihli kararıyla idari işlemin iptaline karar verildiğinin böylece kurul kararının hukuka aykırı olduğunun idari yargı kararı ile tesbit edilmiş olduğu ve davacının zarar ve zarar miktarını da ispatlayamadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.