Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4343 E. 2024/3536 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konut satış sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı, ayıplı ifa giderleri ve fazladan ödendiği iddia edilen iş bedelleri ile elektrik/su faturalarının davalı şirketten tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının talepleri ile dosya kapsamına, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve taleple bağlılık ilkesine uygun olarak hüküm kurulduğu, istinaf edilmeyen hususların temyiz incelemesine konu olamayacağı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/463 E., 2023/1303 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kaş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

SAYISI : 2019/153 E., 2021/930 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi Karının kaldırılarak, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı ... Tur. İnş. Eml. Dek. Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 2008 yılında davalı şirketin Antalya Kalamar Koyunda inşasını üstlendiği ... ve ... adlı projelerden ... Projesi kapsamında inşaa edilecek olan bir gayrimenkul satın almaya karar verdiğini, inşa edilecek dubleks konuta ilişkin 27.08.2008 tarihli bir sözleşmenin imzalandığını, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak taşınmaz bedeli 700.000 € ödediğini, taşınmazın Aralık 2009 tarihinde teslim edileceği kararlaştırılmışken 17.01.2011 tarihinde müvekkiline devredildiğini, müvekkilinin bu gecikme sebebiyle satın aldığı gayrimenkulden iki yıl boyunca yararlanamadığını, taşınmazı ayıplı olarak ve oturma izni almadan teslim ettiklerini, bitişikte bulunan ... projesinde yer alan ve davalı şirkete ait konutun elektrik ve su sayacının müvekkilinin satın aldığı taşınmaza bağlı olması sebebiyle davalı şirkete ait bu faturuları da davacının ödemek durumunda kaldığını, satıcının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini süresi içerisinde yerine getirmemesi durumunda 100.000 € tutarında gecikme cezası ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin taşınmazı teslim almadan önce ve sonra defalarca davalı şirketten ayıpları gidermesini talep ettiğini, ancak davalı şirketçe cevap verilmemesi ve ayıpların giderilmemesi nedeniyle müvekkilinin ayıpları kendi imkanlarıyla giderdiğini ve müvekkilinin anlaştığı mimarlık şirketine bugüne dek yaklaşık 300.000 € tutarında bir ödeme yaptığını, davalı ... tarafından bahçe işleri için müvekkilinden tahsil edilen tutarın kararlaştırılan tutardan fazla olması ve eksik ayıplı yapılması sebebiyle zarara uğratıldığını, gelirin şirketin değil şirket hissedarının kişisel banka hesabına aktarılması sebebiyle müvekkilin yukarıda belirtilen zarar kalemlerinden davalı şirket ve davalı ...'ın birlikte sorumlu olduklarını ileri sürerek, davalı şirketin eksik ve ayıplı ifası sebebiyle müvekkilin uğradığı zararın tespit edilerek dava tarihindeki efektif satış kuru üzerinden, her bir zarar kalemi tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli avanslar için uygulanan faiz ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine, davalı şirketin sözleşme gereği yükümlülüklerinin zamanında ve gereği gibi yerine getirmediğinin tespiti ile sözleşmede belirlenen cezai şartın davalıdan tahsil edilmesine, müvekkilinin kendi kulanımı dışında kalan ödemek zorunda kaldığı elektrik ve su faturası bedelinden müvekkilinin kullanımının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek bunun dışında kalan tutarın, dava tarihindeki efektif satış kuru üzerinden kısa vadeli avanslar içni uygulanan faiz ile birlikte davalı şirketten tahsil edilmesine, müvekkil tarafından vadeli olarak ödenen taşınmaz bedellerinden 349,064,00 € tutarındaki kısmının kanuna aykırı şekilde kendi hesabına alan davalı ...'tan bu bedelin tahsil edilerek ortağı ve müdürü olduğu davalı şirkete verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davanın Tüketici Mahkemelerinin görevine girmediğini, uyuşmazlığa Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu, davacının taşınmazı ticari amaçla kullanmak üzere inşa ettirdiğini, taşınmazın dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine hukuka aykırı şekilde geç teslim edilmediğini, taşınmazın teslim tarihinin davacının talimatları ve tarafların mutabakatıyla ötelendiğini, geç teslimden doğan taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının ayıp iddiasının ve taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve delille belgelenemediğini, davacının ayıp iddialarının gerek eser sözleşmesi ve gerekse adi ve ticari satım için öngörülen kanuni ihbar süreleri içinde bildirmediğini, cezai şart talebinin hukuka aykırı olduğunu ve zamanında ihbar edilmediğini, taşınmazın iskansız teslim edileceği yönünde zımni bir anlaşmaları olduğunu, davacının iskana engel kabul ettiği tüm değişikliklerin ve farklılıkların kendisinin talimatlarıyla veya bilgisi dahilinde gerçekleştiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmazın sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinden 24 ay sonra eksik ve ayıplı olarak geç teslim edildiği, ayıplı işlere yönelik ayıp ihbarlarının davacı tarafından danışmanlık hizmeti aldığı yapımcı ve ustalardan teklif ve teknik bilgiler aldıkça farklı tarihlerde bir çok kez davalı şirketin ortağı ... ihbarda bulunduğu, davalılardan ... şirketi mülkiyetinde bulunan ... villanın elektrik ve su ihtiyacının davacıya ait villanın aboneliğinden ve sayaçlarından karşılandığı, elektrik ve su fatura bedelinin tamamının davacı tarafından ödendiği, hak ve nesafet kuralı gereğince elektrik ve su faturası bedelinden tarafların eşit olarak sorumlu olması gerektiği, davaya konu sözleşmenin davacı ile davalılardan ... Tur. İnş. Eml. Dek. Malz. San. ve Ltd. Şti. arasında yapıldığı, davalılardan ...'a yönelik 349.064,00 sterlinin davalı ... 'tan alınarak diğer davalı ... şirketine verilmesi talepli davanın hukuki dayanağının olmadığı, her ne kadar hüküm fıkrasında geç eksik ve ayıplı ifa yönünden düzenlenen usul ve yasaya uygun denetime elverişli bilirkişi raporu nazara alınarak rapor doğrultusunda 193.509,70 TL (geç eksik ve ayıplı ifa) davalı ... Turizm İnşaat Emlak Dekorasyon Malzeme Sanayi ve Limited Şirketinden alınarak davacıya verilmesi gerekse de sehven unutulduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle, toplam 57.857,94 TL alacağın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Tur. İnş. Eml. Dek. Malz. San. ve Tic. Ltd. Şirketinden alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı ...'a yönelik davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; Mahkemece bilirkişi ek raporunda davacı lehine tespit edilen alacak kalemleriyle ilgili herhangi bir hüküm tesis edilmediğini, geç, ayıplı ve eksik ifa yönünden hükmedilen 52.884,07 TL GBP tutarın fiili ödeme tarihindeki kur yerine hatalı olarak dava tarihindeki kur üzerinden 193.509,70 TL'ye hükmedildiğini, aksinin kabulü halinde dahi efektif satış kurunun 3.6748 yerine 3.6619 TL olarak esas alındığını, hükmün tamamlanmasına ilişkin 23.12.2021 tarihli kararda faize hükmedilmediğini, 15.06.2021 tarihli ek raporda özel plaj platformu, iskele, deniz kenarı mutfak, gölgelikli yemek bölümü ve deniz kenarı duşa ait maliyetlere istinaden davacı tarafından yapılan harcamanın karşılığının 35.562,95 GBP olduğu belirlenmiş olmasına rağmen Mahkemece tazminat kapsamı dışında tutulmasının hatalı olduğunu, tanıtım broşüründe davalı şirketin bu yönde taahhüdünün bulunduğunu, davacıdan ekstra işler karşılığı davalı tarafça fazladan tahsil edilen 28.036,67 GBP'nin davalıdan tahsili yönündeki taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, bilirkişi ek raporunda belirtilen bina, havuz ve çevresi ile ilgili davacı tarafından yaptırılan işlerin karşılığı olan 40.656,67 GBP bedelin ekstra iş kapsamında değerlendirilmesinin doğru olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalılar vekili; Mahkemenin karar verdikten sonra dosya üzerinden yaptığı bir inceleme ile yasal koşulları oluşmadığı halde hükmü tamamladığından bahisle kararında değişiklik yaparak asıl kararında reddine karar verdiği taleplerin ek karar ile kabulüne karar vermek suretiyle hukuka aykırı davrandığını, davalı ... yönünden vekalet ücreti takdir edilmesinin unutulması sebebiyle hükmün tamamlanması istenmiş ise de Mahkemece bu taleplerinin değerlendirilmediğini, davanın esası yönünden de bilirkişi raporlarına yönelik itirazlarının Mahkemece değerlendirilmediğini, tazminat tutarlarının yüksek şekilde belirlendiğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, elektrik ve su fatura bedelleri yönünden yapılan hesaplamanın bilimsel ve hakkaniyete uygun olmadığını, davanın kabul edilen kısmı için hükmedilen faizin başlangıç tarihinin hatalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı ve ek kararının kaldırılmasına, davanın reddi ile davalılar lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece hükmün tamamlanması yoluyla önceki verilen kararın değiştirilmesi sonucunu doğuracak şekilde ek karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, gerekçeli karara yönelik istinafların incelenmesi neticesinde; davalı ... hakkındaki davanın reddine ilişkin karar aleyhine davacı tarafça istinaf yoluna gidilmediği, davalı vekilinin ise sadece davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi yönünden istinaf isteminde bulunduğu, dolayısıyla bu davalıya ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kararı hakkındaki istinaf incelemesi, davalı vekilinin belirtilen istinaf istemi ile sınırlı olarak yapılacağı, davacı ile davalı şirket arasında 27.08.2008 tarihli harici satış sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşme ile davacıya 700.000,00 İngiliz sterlini mukabilinde bir adet dubleks villa satışının yapıldığı, sözleşmenin düzenlendiği tarih itibariyle dava konusu taşınmazın davalı şirket adına kayıtlı olduğu,17.01.2011 tarihinde taşınmazın davalı adına tapuda devrinin sağlanarak böylece harici satış sözleşmesine geçerlilik tanındığı ve sözleşmenin tarafları bağladığı hususlarında ihtilaf bulunmadığı, her iki taraf vekillince taraflar arasında yapılan e-posta şeklindeki mesajlaşmaları içerir yazılar dosyalara sunulmuş olup,bu mesajlaşmaların içeriğine yönelik taraf vekilleri herhangi bir itirazda bulunmadığı, bu sebeple e-postaları içerir yazıların yazılı delil mahiyetinde değerlendirilmesi gerektiği, Mahkemece Dairenin kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişilerin tanzim ettiği rapor ve ek raporun hüküm kurmaya elverişli mahiyette olduğu anlaşılmakla söz konusu rapor içerikleri ile dava konusu taşınmazın eksik ve ayıplı olarak davalı şirket tarafından davacıya satılarak teslim edildiği hususlarının sübuta erdiği, bilirkişi raporunda yukarıda belirtilen taraflar arasındaki e-posta yazışmaları ayrıntılı şekilde değerlendirilerek tespit edilen eksiklik ve ayıpların süresi içinde davalı şirkete bildirildiği, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK.nın 225/2 maddesi uyarınca satıcılığı meslek edinmiş davalı şirket, bilmesi gereken ayıplar bakımından süresi içinde ayıbın bildirilmediğini ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacağı, somut olayda davacı tüketici, eksik ifa ve ayıplı işlerin tarafınca giderildiğini bildirerek bedellerini talep etmiş olup, bilirkişi heyetinin ek raporuna göre dava konusu taşınmazdaki ayıplı işlerin bedelinin 35.707,05 GBP, eksik işlerin bedelinin 14.443,36 GBP, davalı şirketin inşaat projesi için düzenlediği broşürde taahhüt ettiği anlaşılan ve eksik ifa kapsamında değerlendirilmesi gereken deniz kenarı özel plaj platformu ve iskele, deniz kenarı mutfak ve gölgelikli yemek bölümü, deniz kenarı duş bedelinin 35.562,95 GBP olduğu, bilirkişi raporlarındaki, davacı tarafından 3. kişilere yaptırılan işlerden 40.656,67 GBP tutarındaki bedelin, davalı tarafın taahhüdü dışında kalması sebebiyle ekstra iş kapsamında değerlendirilerek davalı tarafça ödenmesi gereken bedellere dahil edilmemesi haklı ve yerinde olduğu gibi davacı vekilince liste halinde bildirilen davacının davalı şirkete yaptırdığı ekstra işler yönünden fazladan yapılmış bir ödemenin bulunmadığı yönündeki bilirkişi ek raporundaki değerlendirmede de hukuka aykırı bir yön görülmediği, dairenin kaldırma kararını müteakip Mahkemece, talep konusu yapılan su ve elektrik fatura bedelleri yönünden makine mühendisi bilirkişiye inceleme yaptırılarak bilirkişiden rapor alınmış olup,bu bilirkişinin raporuna göre davacının taşınmazı ile davalı şirketin taşınmazının ortak sayaç kullanmasından kaynaklı davacının fazladan ödemek zorunda kaldığı elektrik ve su faturası bedelleri 57.857,94 TL olduğu, ancak daha evvelinde Mahkemece davacı vekilinin bu talebi hakkında 21.02.2018 tarihli kararda 44.190,00 TL tutarında alacağa hükmedilmiş ve davacının bu kararı önceki istinafına konu yapmamasıyla davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, kaldı ki davacının talep arttırım dilekçesindeki talebinin de 44.190 TL olduğu, 21.02.2018 tarihli Mahkeme kararında yabancı para cinsinden hüküm altına alınan alacakların dava tarihindeki satış kuruna dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve Mahkemenin bu yöndeki kararı aleyhine davacı vekilince istinaf yoluna gidilmediğinden faizin başlangıç tarihi ve cinsi ile yabancı paranın dava tarihindeki kur karşılığının belirlenmesi yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebi de ingiliz sterlin cinsindeki taleplerinin dava tarihindeki efektif satış kuru karşılığı yönünde olduğu, davacının eksik ve ayıplı iş bedeli talepleri yönünden yukarıda belirtilen toplamda 85.713,36 GBP olan tazminatın dava dilekçesindeki talep gözetilerek dava tarihindeki (17.01.2014) efektif satış kuru (3,6223 TL'den) karşılığı 310.479,51 TL ile davacının elektrik ve su faturaları yönünden fazladan ödemek zorunda kaldığı 44.190 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken 23.11.2021 tarihli kararda yazılı şekilde 57.857,94 TL tutarında alacağa hükmedilmesi ve kararın gerekçesine göre fazladan ödendiği söylenen elektrik ve su fatura bedellerine ilişkin hüküm kurulmuş olmasına göre de taleple bağlılık ilkesi ve davalı lehine oluşmuş usuli kazanılmış hak gözetilmeden 44.190 TL'den fazlasına hükmedilmesinin isabetli görülmediği, ancak davalı ... yönünden davanın tümüyle reddedilmiş olmasına göre; bu davalı yönünden dava değeri olan 349.064 GBP'nin dava tarihindeki (17.01.2014) efektif satış kur karşılığı (3,6223 TL'den) 1.264.414,53 TL üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, davalı şirket yönünden; eksik, ayıplı iş bedeli, cezai şart ve fazladan alınan ekstra iş bedelleri adı altındaki davacı taleplerinin niteliği itibariyle tazminat, 44.190,00 TL tutarındaki elektrik su faturaları bedeline ilişkin talebin ise mahiyeti gereği alacak olduğu anlaşıldığından kabul ve red edilen tutarlar üzerinden taraflar lehine vekalet ücreti takdirlerinde bu hususun nazara alınması gerektiği belirtilerek, taraf vekillerinin istinaf talebinin kabulüne, Mahkeme kararının ve 23.12.2021 tarihli ek kararının kaldırılarak, esas hakkında aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına, davalı ... yönünden davanın reddine, davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulüne, toplamda 85.713,36 GBP olan tazminatın (ayıplı işlerin bedelinin 35.707,05 GBP, eksik işlerin bedelinin 14.443,36 GBP, deniz kenarı özel plaj platformu ve iskele, deniz kenarı mutfak ve gölgelikli yemek bölümü, deniz kenarı duş bedelinin 35.562,95 GBP.olmak üzere) dava dilekçesindeki talep gözetilerek dava tarihindeki (17.01.2014) efektif satış kuru (3,6223TL) karşılığı 310.479,51 TL ile davacının elektrik ve su faturaları yönünden fazladan ödemek zorunda kaldığı 44.190,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ... Tur. İnş. Eml. Dek. Malz. San. ve Tic. Ltd. Şirketinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile katılma yoluyla davalı ... Tur. İnş. Eml. Dek. Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; 15.06.2021 tarihli ve 18.06.2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporlarında bina, havuz ve çevresi ile ilgili yapılan işler ekstra olarak nitelendirilerek bedeli 40.656,67 GBP olarak tespit edildiğini, bu tutarın davalı şirketin ödemesi gereken tutarlara dahil edilmediğini, bina, havuz ve çevresi ile ilgili yapılan işlerin ekstra iş olarak tespit edilmesi hukuka aykırı olduğunu, müvekkil tarafından gerçekleştirilen bu iş ve onarımların yapılması taahhüt edilen, ancak eksik ya da ayıplı şekilde yapıldığından ödenmesi gerektiğini, bilirkişi heyeti raporlarında “ekstra iş” olarak nitelendirilen işlerin hangi yöntemle bu şekilde nitelendirildiği muğlak bırakıldığını ve yapılan işlere ilişkin ödenen bedellerden yapılan kesintilerin açıklanamadığını, benzer şekilde davacıdan ekstra işler kapsamında alınan 83.517,75 GBP tutarının 28.036,67 GBP'si fazladan tahsil edilmiş olup, yapılan ekstra işlere ilişkin listenin dosyaya sunulduğunu, buna karşın bilirkişi heyeti kök raporunda ekstra işler kapsamında fazladan tahsil edilen bir bedelin bulunmadığınının hatalı olarak tespit edildiğini, bilirkişilerin bu yorumunu destekleyecek herhangi bir gerekçe ortaya konmadığını, davacıdan fazla tahsil edilen 28.036,67 GBP tutarıyla ilgili tazminata hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, davalılara yaptığı tüm ödemeleri GBP cinsinden olmasına rağmen, hüküm kurulurken de müvekkilinin GBP cinsinden ödediği bu tutarların fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden TL karşılığına hükmedilmesi gerektiğini, taleplerinin kabul edilmemesi halinde, hükmedilen 85.713,36 GBP alacak tutarının 17.01.2014 tarihindeki TL kuru üzerinden hesaplanması yerine 15.07.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda yapılan hesaplama doğrultusunda İstinaf Mahkemesi tarafından yeniden yargılama yapılmak üzere Mahkemesine gönderildikten sonra davanın yeni esas aldığı 28.03.2019 tarihindeki GBP kuru olan 7.3160 TL üzerinden hesaplanmasını talep ettiklerini, karar, ek karar ve istinaf kararında hukuka aykırı şekilde bazı zarar kalemlerinin hesaba katılmadığını, hükmedilen tutarın dava tarihindeki TL karşılığı hesaplanarak ve davalı Şirketin temsilcisi ... yönünden davanın reddine karar verilerek hukuka aykırı karar verildiğini belirtirek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2- Davalı ... Tur. İnş. Eml. Dek. Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili; bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, davacının dava konusu ettiği eksik iş ve ayıplı ifa iddiaları bakımından, 24.11.2020 tarihli bilirkişi raporu ile tespit olunan hususlara paralel şekilde, Şirketin taahhüdü dışında kalan davacının kendi isteklerine yöre yaptırılan işlerden ve taraflar arasındaki sözleşmede yer almayan hususlar bakımından, müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmamasına rağmen hatalı şekilde süresinde olduğunun belirtilmesinin hukuka aykırı olduğunu, elektrik ve su abonelikleri bakımından, hali hazırda kullanılan ve içinde yaşanılan, hatta çeşitli kalabalık gruplara kiralanan davacının gayrimenkulde tüketilen elektrik ve su miktarı ile henüz inşaat halinde bulunan müvekkil Şirkete ait gayrimenkulde tüketilen elektrik ve su miktarının eşit kabul edilerek yarı yarıya paylaştırılması ve sonrasında müvekkil Şirkete gerekçesi dahi belirtilmeksizin 1/3'lük bir kısmının da yüklenmesinin hakkaniyetli olmadığını, faiz başlangıcı olarak tespit edilen tarihin hatalı olduğunu, dava 2014 yılında açılmış ise de 2019 yılında esastan bozularak, bozma kararı neticesinde yeniden yargılama yapıldığını, kabule göre ödenmesine karar verilen tutara ilişkin faizin, davanın açıldığı tarihten itibaren işletilmesine hukuken imkan olmadığını, dolayısıyla ödenmesine karar verilen meblağın tespiti, 15.6.2021 tarihli Bilirkişi Raporu ile söz konusu olduğundan, faizin ancak bu tarihten itibaren işletilebileceği gözardı edilerek hukuka aykırı karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, konut satış sözleşmesi nedeniyle taşınmazın geç teslimindan kaynaklanan tazminat ile ayıplı ifanın giderilmesi için gerekli bedel ile fazladan ödendiği iddia edilen iş ve elektrik/su faturalarının bedellerinin davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 4 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

İncelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacının taleplerine uygun olarak taleple bağlılık ilkesi gereğince karar verildiği, istinaf edilmediği için kesinleşen hususlarda temyiz incelemesi yapılamayacağı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, talep edilen alacaklar yönünden ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı hususlarında gerekli inceleme yapıldığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanmasını gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı şirkete yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi