Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4354 E. 2024/3417 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczanenin Medula sistemine girişinin engellenmesiyle fiilen feshedilen sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespiti ve muarazanın giderilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eczanenin Medula sistemine girişinin, sözleşmede öngörülen bir aylık fesih bildirim süresine uyulmadan engellenmesi ve davacının maddi tazminat taleplerinden vazgeçme beyanının usulüne uygun olarak değerlendirilmemesi nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına ve istinaf kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/897 E., 2023/869 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/13 E., 2022/14 K.

Taraflar arasındaki feshin geçersizliğinin tespiti ile muarazanın giderilmesi ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; tespit talebinin kabulüne, tazminat talebi yönünden hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı Kurum tarafından her hangi bir gerekçe gösterilmeden 20.10.2016 tarihinde davacının Medula sistemine girişinin kısıtlanması sureti ile sözleşmesinin fiilen feshedildiğini, Kurumun davacının yaptığı müracaata verdiği 30.11.2016 tarihli cevapta haklı bir gerekçe gösterilmediğini, sadece protokolün (5.1) maddesinde yer alan “taraflar bir ay önceden bildirim yapmak şartı ile sözleşmeyi her zaman feshedebilir” hükmü uyarınca sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, davacının sisteme girişinin engellendiği tarihten itibaren ilaç satışı yapamadığı gibi 01.10.2016-20.10.2016 tarihleri arasında satışını gerçekleştirdiği ilaçların faturalandırılması işlemini de gerçekleştiremediğini, 2016 yılı Ağustos ve Eylül ayına ilişkin faturaların da ödemesinin yapılmadığını, davacının 14.11.2016 tarihi itibariyle eczanesini kapattığını, protokolün (5.1) maddesinin Eczacılar Birliği ile davalı Kurum arasında imzalanan protokol için geçerli olduğunu, davacı ile davalı Kurum arasındaki sözleşmede böyle bir hüküm bulunmadığını, 15.09.2016 tarihinde Kuruma fatura edilen toplam 165.073,71 TL tutarındaki fatura ve 17.10.2016 tarihinde fatura edilen toplam 132.223,46 TL tutarındaki faturaya ilişkin ödeme yapılmadığını, ayrıca 01.10.2016-20.10.2016 tarihleri arası ödenmesi gereken yaklaşık 100.000,00 TL ilaç faturalandırılamadığı için ödemesinin yapılmadığını, her ay eczane kapandığı için zarar edildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespitine, şimdilik faturalandırılmış alacaklar için 1.000,00 TL, fatura edilemeyen alacaklar için 1.000,00 TL, davacının uğradığı maddi zarar için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davalı Kurum ile davacı eczane arasında Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Eczane Protokolü imzalandığını, Protokolün (5.1) maddesinde "Taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartı ile sözleşmeyi her zaman feshedebilir." hükmünün bulunduğunu, eczanelerin verecekleri hizmetin bu Protokolde belirlenen esaslar çerçevesinde olacağı taahhüdü ile Kurumla sözleşme imzalandığını, davalı Kurumun işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak,

davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporlarında davacı ile ilgili ilaç satışı ve bunların davalı Kuruma fatura edilmesi ile ilgili herhangi bir usulsüzlüğün bulunduğuna dair bir tespit yapılmadığı, davalı da sözleşmeyi iptal gerekçesinde böyle bir iddiaya dayanmamış olduğundan, davacının sözleşmesinin üzerine atılı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan ötürü iptal edildiğinin tespit edildiği ancak bu hususta davacı hakkında yapılan soruşturma neticesi açılan davada beraat kararı verildiği, her ne kadar davanın açıldığı tarihte davacı ruhsatını kendi isteği ile askıya almış ise de, davalı Kurum ile anlaşması olmayan eczanenin ticari hayatını sürdürmesi mümkün olmadığından bu askıya almanın zorunluluktan kaynaklandığı gerekçesiyle; davacının, davalı Kurum ile aralarında yapmış oldukları sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespiti isteminin kabulü ile mevcut muarazanın giderilmesine, davacının faturalandırılmış alacakları için 1.000,00 TL, fatura edilemeyen alacakları için 1.000,00 TL uğradığı maddi zarar için 1.000,00 TL maddi tazminat talebi hususunda vazgeçme nedeniyle hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davalı Kurum ile ... Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olan davacı arasında ilaç teminine ilişkin Eczane Protokolü imzalandığını, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü tarafından eczanenin reçete girişine kapatıldığı 20.10.2016 tarihinden sonra ödemesi yapılması gereken faturaların ödemesinin de davalıya yapıldığını, dolayısıyla davalı Kurum tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olup sözleşme hükümlerine aykırı bir durumun söz konusu olmadığını, taraflar arasındaki özel hukuk hükümlerine tabi sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca da taraflardan her birinin bir ay önceden bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebileceğini, davalı Kurumun davacı ile sözleşme yapma zorunluluğu bulunmadığını, davacının işbu dava dilekçesindeki talebinin sözleşmenin feshinin iptali ile birlikte, fatura ettiği alacakları için 1.000,00 TL, fatura edilemeyen alacakları için 1.000,00 TL ve uğradığı maddi zarar için 1.000,00 TL'nin tahsiline ilişkin olduğunu, davacı tarafın alacak talepleri yönünden vazgeçme nedeniyle davanın reddine karar verilerek davalı Kurum lehine yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmesinin ve yargılama giderlerinin davalı Kuruma yükletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ilgili yasal düzenleme ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları doğrultusunda ceza dosyasında verilen beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacağını, davacı ile davalı Kurum arasındaki özel hükümlere tabi sözleşmenin feshi şartlarının da aynı sözleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini, dosyada alınan bilirkişi raporlarına ilişkin itirazlarının Mahkemece dikkate alınmadığını, bilirkişi raporlarında yapılan tespit ve değerlendirmelerin objektif kriterlerden uzak olduğunu, davacının bütün alacaklarının süresinde ödenmiş olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece yapılan hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay içtihatlarına ve Dairenin uygulamalarına uygun olduğu, tahkikatın yeterli ve gerekçenin davalının istinaf nedenlerini karşılar nitelikte bulunduğu gerekçesiyle; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sözleşmenin feshi işleminin geçersizliğinin tespiti suretiyle muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19/1 ve 26 ncı maddeleri,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 123 ve 307 inci maddeleri,

3. Dairemizin 11.04.2023 tarihli ve 2022/4141 E., 2023/1078 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

1. Taraflar arasında 01.01.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere imzalanan, Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün (5.1) maddesinde; sözleşmeyi fesheden tarafın, herhangi bir sebep göstermek zorunda olmadığı hüküm altına alınmıştır. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden; 20.10.2016 tarihinde davacının Medula sistemine girişinin davalı Kurumca engellendiği, davacının 03.11.2016 tarihinde davalı Kuruma yazılı başvuru yaptığı ve cevap alamayınca 17.11.2016 tarihinde Kocaeli Eczacı Odasına ruhsatını iki aylığına askıya almak istediğini bildirerek eczanesini kapattığı, Kurumun 30.11.2016 tarihli yazısı ile Protokolün (5.1) maddesi uyarınca sözleşmenin fesih edileceğinin bildirildiği, Kurum tarafından dosyaya gönderilen 14.07.2017 tarihli yazıda sözleşme feshine ilişkin başka evrak bulunmadığının belirtildiği görülmekle, sözleşmesinin feshine ilişkin bir işlemin bulunmadığı anlaşılmıştır.

2. Bu durumda İlk Derece Mahkemesince; davacı eczacının Medula ekranının, henüz fesih bildiriminde bulunmaksızın ve bir aylık süre beklenmeksizin kapatılması işleminin sözleşmeye aykırı olduğu anlaşılmakla, davacının Medula ekranının kapatılması işleminin haksızlığının tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sözleşmenin feshi söz konusu olmadığı halde, sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

3. Bundan ayrı, davacı vekili 14.01.2022 tarihli duruşmada; "Bilirkişi raporuna karşı bir diyeceğimiz yoktur, biz raporda hesaplanamayan maddi hesap taleplerimizden vazgeçiyoruz..." ve "...maddi tazminat taleplerimizden vazgeçtik..." şeklinde beyanlarda bulunmuştur. İlk Derece Mahkemesince; davadan feragat ile davanın geri alınmasının hukuki sonuçlarının birbirinden farklı olduğu dikkate alınmak suretiyle, davacı vekiline; amacının, davaya konu haktan (talep sonucundan) kısmen feragat etmek mi yoksa davasını ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutarak geri almak mı olduğu hususunun açıklattırılması ve hasıl olacak sonuca göre bu beyanlar hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile maddi tazminat talebi hususunda vazgeçme nedeniyle hüküm oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.