"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/409 E., 2023/138 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili ile katılma yoluyla davalılardan ..., ... ve ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat ... ile davalılardan ... vekili Avukat ... ve ... vd. vekili Avukat ...'nin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 11.00'de Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacılar muris ... 'ın, 22.12.2008 tarihinde, ikamet ettiği sitenin otoparkında, site otopark görevlisi ve gece bekçisi olarak çalışan davalı ... tarafından bıçaklanarak öldürüldüğünü, bahse konu davalının ceza davasında kasten öldürme suçundan sanık olarak yargılandığını; diğer davalı kat maliklerinin, sigortalı olarak çalışan davalı ...’ın işvereni sıfatıyla gerçekleşen haksız fiilden kusursuz sorumluluklarının bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik davacılardan ..., ... ve ...’in her biri için 50.000,00’er TL maddi ve 200.000,00’er TL manevi; davacı ... için 5.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi; diğer davacılardan her biri için 50.000,00’er TL manevi tazminatın; cenaze ve defin gideri olarak 20.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişler; 23.05.2012 tarihli dilekçe ile maddi tazminat taleplerini davacılardan ... için 507.439,40 TL, ... için 36.089,24 TL, ... için 48.965,58 TL, ... için 142.039,26 TL olarak belirlemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vasisi; murisin ağır tahriki sonucu olayın meydana geldiğini, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ...; site yöneticisi olarak sorumluluğuna gidilemeyeceğini, davalı ...’ın, kendisinin yönetici olduğu tarihten önceki bir tarihte işe alındığını, bahse konu davalının istihdam edeni olmadığını, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
3. Diğer davalılar; site bahçesinin küçük bir bölümünün otopark alanı olarak kullanıldığını ve misafir araçların park etmesinin yasaklandığını, murise misafir olarak gelen üçüncü kişinin arabasını söz konusu alana park etme hususundaki ısrarı sonucu, muris ile davalı site görevlisi arasında çıkan kavgada, murisin haksız tahriki nedeniyle dava konusu olayın meydana geldiğini ve şahsilik kazandığını, olayın davalı site görevlisinin görevi sırasında vermiş olduğu hizmetten kaynaklanmadığını, kat maliki olarak sorumluluklarına gidilemeyeceğini, kaldı ki davalı ...’ın işe alımında gerekli itinanın gösterildiğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 17.12.2013 tarihli ve 2009/610 E., 2013/482 K. sayılı kararla; olay tarihinde site sakini ... ile site görevlisi davalı ... arasında çıkan kavganın ... 'ın ölümü ile sonuçladığı, olay nedeniyle ceza davasında sanık olarak yargılanan davalı ...’ın hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, davalılardan ...'in olayın geçtiği sitenin yöneticisi, diğer davalıların ise site kat malikleri olduğu; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre kat maliklerinin vekili olan yöneticinin istihdam eden sıfatının bulunmadığı, davalı ...’in yöneticiliğe getirildiği tarihten önceki bir tarihte davalı ...’ın işe alındığı, bu nedenlerle davalı ...’in pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davalı kat maliklerinin ise diğer davalı site görevlisini seçmede, talimat vermede, denetim ve gözetimde özensiz davrandıkları anlaşılamadığı gibi davalı ...’ın gördüğü işle hiçbir ilgisi olmayan eylemi sonucu olayın meydana geldiği, bu sebeplerle davalı kat maliklerinin de pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı, gerçekleşen olay nedeniyle davalı ...’ın sorumluluğuna gidilebileceği, ancak hesaplanan destek tazminatından haksız tahrik nedeniyle %50 indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle; davanın, davalı ... dışındaki diğer davalılar yönünden reddine; davalı ... yönünden kısmen kabulüne, davacılardan ... için 253.719,70 TL, ... için 18.044,62 TL, ... için 24.482,79 TL, ... için 71.019,63 TL maddi tazminat ile davacılar ..., ..., ... ve ...’dan her biri için ayrı ayrı 20.000,00’er TL manevi tazminatın; davacılardan ... ve ...’dan her biri için ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminatın; cenaze gideri olarak 7.500,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’dan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 03.07.2018 tarihli ve 2018/3521 E., 2018/7474 K. sayılı ilamıyla; davacıların sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra; “(...) Somut olayda; olayın davalıların kat malikleri olduğu sitede, kat maliklerinin talimatları doğrultusunda hareket eden site görevlisinin, yaptığı iş ile ilgili eylemi nedeniyle dava konusu olayın meydana geldiği, kat maliklerinin, davalı ...'ın işlediği fiil nedeniyle B.K.'nun 55. (T.B.K. 66.) maddesi hükmü gereğince sorumlu tutulmaları gerektiği anlaşıldığından yazılı gerekçe ile işbu davalılar açısından davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 30.06.2020 tarihli ve 2019/256 E., 2020/207 K. sayılı kararla; davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine; davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’a yönelik açılan davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... için 253.719,70 TL, ... için 18.044,62 TL, ... için 24.482,79 TL, ... için 71.019,63 TL maddi tazminat ile davacılar ..., ..., ... ve ...’dan her biri için ayrı ayrı 20.000,00’er TL manevi tazminatın; davacılardan ... ve ...’dan her biri için ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; cenaze gideri olarak 7.500,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’dan tahsiline karar verilmiş; karar, davacılar vekili ile davalılardan ..., ... ve ..., ... ve katılma yolu ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Dairemizin 05.10.2021 tarihli ve 2020/12329 E., 2021/9549 K. sayılı ilamıyla; davalı ... temyiz isteminin süreden reddine ilişkin ek kararda bir isabetsizlik bulunmadığından ek kararın onanmasına karar verildikten sonra; "(...) Somut olayda; hükmün gerekçesinde, davalı site yöneticisi ... dışındaki diğer tüm davalıların, davacıların uğradığı zarardan ve buna bağlı olarak zararın tazmininden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmesine rağmen; kısa kararda davalılardan ...’ın ismine yer verilmeyerek eş söyleyişle bahse konu davalı hakkında hüküm kurulmayarak hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılmıştır.
Bu itibarla, gerekçe ile hükmün çelişkili olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuş; bozma nedenine göre, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma öncesi verilen kararda davalı ...'ın tazminat sorumluluğunun belirlendiği ve bozma ilamında yalnızca davalı kat maliklerinin de sorumlu tutulması gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu hususu dikkate alındığı gerekçesiyle; davalı ...'e yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine, davalı ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhinde açılan davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... için destek tazminatı olarak 253.719,70 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi, davacılardan ... için destek tazminatı olarak 18.044,62 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi, davacılardan ... için destek tazminatı olarak 24.482.79 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi, davacılardan ... için destek tazminatı olarak 71.019.63 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi, davacılardan ... için 10.000,00 TL manevi, davacılardan ... için 10.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 367.266,74 TL destek tazminatı ile 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, cenaze gideri olarak da 7.500,00 TL'nin davalı ...'dan alınarak tüm davacılara verilmesine, hükmedilen tazminatlara olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalılardan ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili; apartman yöneticisi davalı ...'in de sorumlu tutulması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatının güncel veriler doğrultusunda güncellenmesi için ek rapor alınmadığını, haksız tahrik indirimi yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığını, manevi tazminat talepleri ile yapılan cenaze giderinin tamamına karar verilmesi gerektiğini, her bir davacı bakımınından kabul miktarları dikkate alınarak vekalet ücreti hesaplaması yapılmadığı gibi toplam hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan tek vekalet ücretinin de eksik hesaplandığını, ayrıca hakkındaki dava pasif husumetten reddedilen davalı ... lehine hem maddi hem de manevi tazminat yönünden iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin de yerinde olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Bir kısım davalılar vekili; Mahkemenin kusursuz sorumluluk kabulünün doğru olmadığını, haklarındaki davanın reddi gerektiğini, illiyet bağının kesildiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, haksız fiil ve kusursuz sorumluluğa dayalı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
1. Kararın; uyulan bozma ilamında belirtilen şekilde verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre; bir kısım davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları yönünden; davacılar lehine toplam 367.266,74 TL maddi tazminata karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinde "(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez." düzenlemesi yer almakta olup, bu düzenlemeye göre davacılar lehine hükmedilen maddi tazminat yönünden 54.417,34 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hatalı olarak 39.570,76 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.
3. Öte yandan, davalı ... hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/1 inci maddesine göre davalı lehine tek ret vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, maddi ve manevi tazminat istemleri nedeniyle ayrı ayrı ret vekalet ücreti takdiri de usul ve kanuna aykırıdır.
Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacılar vekilinin sair, bir kısım davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 6. bendinde yer alan “ ...39.570,76 TL...” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “...54.417,34 TL...” ibaresinin yazılması; 8. bendinde yer alan "Maddi tazminat yönünden..." ibaresi ile 9. bendin tamamının çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
28.000,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
19.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.