"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/55 E., 2023/200 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, ortağı olduğu ... Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketinde davalının mali müşavir olarak çalıştığını, 18.12.2008 tarihinde verdiği genel vekaletnamenin davalı tarafından kötüye kullanılarak şirketteki hissesinin izni ve isteği dışında diğer şirket ortağı dava dışı ...'e noter aracılığıyla 04.12.2009 tarihinde 24.500.00-TL bedel karşılığında devredildiğini, kendisine herhangi bir bedelin ödenmediğini, davalıyı 31.12.2009 tarihinde azlettiğini belirterek, 25.000.00-TL devir bedelinin işlemiş faizi ile birlikte tahsili için davalı aleyhine başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, hisseleri devralan dava dışı ... ile davacının kendi aralarında hisse devrine ilişkin ibralaştıklarını, onların talimatı ile bu işlemleri gerçekleştirdiğini, kendisine herhangi bir bedel ödenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.11.2012 tarih ve 2011/201 E.- 2012/551 K. Sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan)13. Hukuk Dairesinin 15/10/2014 tarih ve 2014/26790 E. 2014/31321 K. sayılı ilamıyla; şirket hisselerinin devri ile ilgili olarak davacı tarafından dava dışı şirket ortağı ... aleyhine 15.02.2012 tarihinde Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/96 Esasında kayıtlı itirazın iptali davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, verilen bu kararın davacı ... tarafından temyizi üzerine, davacı yararına esastan bozulmasına karar verildiği ve halen derdest olduğu anlaşıldığından, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan davanın sonucunun bu davanın sonucunu doğrudan etkileyeceği dikkate alınarak davanın birleştirilmesi, mümkün olmaması halinde bu davada verilecek kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiş, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 27.01.2021 tarih ve 2014/543 E.- 2021/107 K. Sayılı kararı ile; davalının tarafı olduğu sözleşmenin muvazaalı olduğunu ve sözleşmede belirtilen satış bedelini almadığını ancak belge ile kanıtlayabileceği, davalı vekilinin bu hususta ve işbu hisse devrinin davacının talimatı ile yapıldığına ilişkin olarak belge sunmadığı, davalı vekiline yemin kanıtının hatırlatılması üzerine, davacının yemin etmek suretiyle davalının savunmalarını kabul etmediğini bildirdiği, bu durumda kesin delil nedeniyle bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar itibariyle davanın ispatlanmış olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.12.2022 tarih 2022/8048 Esas, 2022/9474 Karar sayılı ilamı ile; somut olayda, kesinleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/258E.-2017/909K. sayılı kararı ile, davacı ...'in şirketteki hissesini 200.000 USD bedel üzerinde anlaşarak dava dışı diğer ortağı ...'e satıp devrettiği, 100.000 USD'nin ... tarafından davacıya ödendiği, geri kalan 100.000 USD'nin ödenmesi için ödeme taahhütnamesinin imzalandığının sabit olduğu, tüm dosya kapsamından davalı vekilin, dava dışı şirket ortağı ... ile davacının anlaşması doğrultusunda şirket hisselerini vekaleten devrettiği, yani davalı vekile dava konusu hisse devir bedelinin ödenmediği anlaşıldığı, hal böyle olunca mahkemece davalının uhdesinde tuttuğu herhangi hisse devir bedeli olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Yargıtay ilamına uyularak davalı vekilin, dava dışı şirket ortağı ... ile davacının anlaşması doğrultusunda şirket hisselerini vekaleten devrettiği, davalının uhdesinde tuttuğu herhangi hisse devir bedeli olmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, davalı tarafın davacıya ait hisseleri satarak hisseleri devralan ...'ten 25.000-TL aldığı ve davacıya hiçbir ödeme yapmadığını, davalı tarafın haksız kazanç elde ettiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı,
mahkeme kararının isabetli olduğu görülmekle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440
ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.