Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4495 E. 2024/2602 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Teslim edilmeyen konut için davalı bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi olup olmadığı ve banka aleyhine bedel iadesi istenip istenemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede kararlaştırılan teslim süresinin aşılması ve davalı bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi niteliğinde olması gözetilerek, davalı bankanın da bedel iadesinden sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2331 E., 2023/1224 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/715 E., 2021/483 K.

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, ödemelerin istirdatı ve menfi tespit davası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı yüklenici şirket arasında 03.03.2017 tarihinde noterde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme ile davaya konu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 2945 ada, 49 parselde B2 Blok, 18. Kat 200 numaralı bağımsız bölümün 294.082,00 TL bedelle satımı konusunda anlaştıklarını, sözleşmedeki teslim tarihinin 24 ay olup bu sürenin 03.03.2019 tarihinde dolduğunu, kaba inşaatın bitirilmediğini, teslim edilen üç senetten ikisinin ödendiğini, müvekkilinin inşaatın durdurulduğunu görünce ödemelerini durdurduğunu, davalı inşaat firmasına toplamda 23.450,00 TL, diğer davalı Bankaya ise 76.709,52 TL ödeme yaptığını, Bankaya yapılmakta olan kredi ödemelerinin devam ettiğini, davalı Bankayla bağlı kredi ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kredi sözleşmesinin iptaline, davalı bankaya Mart 2020 tarihinden her ay olmak üzere Haziran 2025 tarihine kadar ödenecek aylık 2.130,82 TL'lik kredi ödemesinin durdurulmasına ve dava sonunda toplamda 136.372,48 TL kredi sebebi ile davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davalılara ödediği toplam 100.159,52 TL'nin, ödeme tarihleri esas alınarak denkleştirici adalet kuralları gereğince uyarlanarak, ortaya çıkacak olan bedelin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, 17.06.2021 tarihli dilekçe ile talebini 168.057,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı banka vekili; bağlı kredi ilişkisi bulunmadığından müvekkili Banka hakkındaki davanın husumetten reddinin gerektiğini, davacının sözleşmeden dönme hakkını ihtarname keşide etmek suretiyle kullandığını ancak mevzuat gereği öngörülen iade süresinin dolmasını beklemeden dava açtığını, teslim tarihinin geçmiş olduğuna ilişkin iddianın tamamen haksız ve mesnetsiz olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla 6502 sayılı Kanun'un 35 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği müvekkili Bankanın sorumluluğunun bir yıl olduğunu, bu süre dolduğundan davanın reddini istemiştir.

2. Davalı şirket vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, geçerli ve haklı bir fesih iradesi bulunmadığından davacının taleplerinin mesnetsiz olduğunu, mücbir sebeplerle inşaatın geciktiğini, gecikilen sürenin inşaatın teslim süresine eklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, sözleşmenin yerine getirilmesi veya bedel ödemesi konusunda davacının yükümlülüğünü yerine getirdiği, davalı şirketin temerrüte düştüğü, somut olayda davalı şirketin edimini ifa etmediği, davacının sözleşmeden dönerek ödediği bedellerin iadesi isteme koşullarının gerçekleştiği, davalı Bankanın kullandırdığı kredinin bağlı kredi mahiyetinde olduğu, davacının ödemiş olduğu 100.159,582 TL'nin denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihindeki 168.057,00 TL tutarın 23.450,00 TL'sinin davalı satıcı şirkete yapılan ödemelerin, 76.709,00 TL'sinin ise davalı Bankaya ödediği meblağın karşılığı olduğu, konutun satış sözleşmesindeki 03.03.2019 teslim tarihine göre 6502 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu anlaşılmakla, davalı bankanın davacının zararından sorumlu olmadığı gerekçesiyle; davacı ve davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. arasında imzalanan İstanbul 10. Noterliği tarafından 03.03.2017 tarihinde 03133 yevmiye no Düzenlenme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözlemesinin iptaline, davacı ve davalı HalkBank A.Ş. arasında imzalanan 213.082,00 TL bedelli 100 ay vadeli 03.03.2017 tarihli ön ödemeli konut finansmanı sistemi kredi sözleşmesinin iptaline, taraflar arasında yapılan ve iptaline karar verilmiş olan ön ödemeli konut finansmanı sistemi kredi sözleşmesi nedeniyle davacının Mart 2020-Haziran 2025 tarihleri arasındaki kredi taksitleri nedeniyle davalı Halkbank A.Ş.'ye toplam 136.372,48 TL borçlu olmadığının tespitine, ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi talebinin kabulü ile 168.057,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'den tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı Halkbank A.Ş. yönünden 6502 sayılı TKHK 35. madde gereği bir yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması nedeniyle bedel iade talebinin reddine, davacının 40.500,00TL bedelli 15.03.2019 vadeli senet bakımından davalı ... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş'ye borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı .... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili; müvekkili Banka ile davacı arasındaki kredi sözleşmesinin bağlı kredi olmadığından diğer inşaat firmasıyla müteselsil sorumlu tutulmaması gerektiğini ve davanın müvekkili Banka yönünden husumetten reddedilmesi gerektiğini, müvekkili Banka davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olmasına rağmen aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini, hükmedilen arabuluculuk ücretinin kim tarafından ödeneceğinin belirtilmediğini belirterek, kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafça karar tarihi itibariyle sözleşmeye konu borcun ifa edilmediği, akte tahammül süreside dikkate alındığında ifa imkansızlığının gerçekleştiği, davacının kullandığı kredinin bağlı kredi olduğu açık olmakla davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; müvekkili Banka ile davacı arasındaki kredi sözleşmesi bağlı kredi olmadığından diğer inşaat firmasıyla müteselsil sorumluluğu tutulmaması gerektiğini ve davanın müvekkili Banka yönünden husumetten reddedilmesi gerektiğini, müvekkili Banka davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olmasına rağmen aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ile davalı yüklenici şirket arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında satın alınan bağımsız bölümün teslim edilmemesi üzerine davalı bankanın davacıya kullandırdırdığı kredi nedeniyle sorumlu olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı maddesinin birinci fıkrası.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci maddesi (BK'nın 213 üncü).

3. 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesi.

4. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun "Noterlerin genel olarak yapacakları işler" başlıklı 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası.

5. Aynı Kanun'un 89 uncu maddesi.

6. TBK'nın 112 nci maddesi (BK'nın 96 ncı maddesi)

7. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un(TKHK) 30 uncu maddesi.

8. TKHK'nın 35 inci maddesinin ikinci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Somut olayda davacı ile davalı yüklenici arasında 03.03.2017 tarihinde noterde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılarak davaya konu taşınmaz davacıya satılmış olup sözleşme bulunduğundan davalının temerrüdü nedeniyle davacı sözleşmeden dönme ile ödediği bedelin dava tarihi itibariyle denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı değerine hükmedilmesini talep etmiş olup, bu durumda davacı, taşınmaz için davalılara ödediği bedeli, taleple bağlılık kuralı gereğince sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde geri isteyebilir.

2. Bununla birlikte davacı konutu satın almak için diğer davalıdan bağlı kredi kullandığını, bu nedenle davalı bankanın da sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 30 uncu maddesine göre bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir.

3. Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, ortada bir bağlı kredinin var olduğu söylenebilir. Bunun sonucu olarak, satın alınan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması halinde müteselsilen sorumludur.

4. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle sözleşmede kararlaştırılan sürenin aşılması nedeniyle feshin haklı olduğu, davalı Bankadan kullanılan kredinin bağlı kredi olduğunun anlaşılmış olmasına göre davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.