Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4600 E. 2024/3382 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kiracı tarafından feshedilmesi üzerine kiraya verenin talep ettiği cezai şartın kapsamı ve uygulanabilirliği.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede yer alan cezai şart hükmünün, ilk kira yılına ilişkin fesih durumunu düzenlediği ve kiracı sözleşmeyi ilk yılın sonunda feshettiği için cezai şart uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin cezai şartın uygulanması yönündeki kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/971 E., 2023/1923 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/705 E., 2020/1055 K.

Taraflar arasında karşılıklı görülen depozito iadesi ve cezai şart alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı kiracı vekili; müvekkili ile davalı arasında 01.11.2014 başlangıç tarihli gümrüklü genel antrepo işletmeciliği faaliyetinde bulunmak üzere kira sözleşmesi imzalandığını, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının 17.06.2015 tarihli ve 29389 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gümrük Genel Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile İnegöl Gümrük Müdürlüğünün mobilya ihtisas yetkisinin kaldırıldığını, bu tasarruf sonucu müvekkili şirketin İnegöl Gümrük Müdürlüğüne mobilya ihtisas işletmesi olarak faaliyetine devam etme olanağı kalmadığından 19.06.2015 tarihi itibariyle antrepo işletmesini kapatmak üzere Gümrük Müdürlüğüne başvuru yapıldığını, kiralanan kullanılamamasına rağmen 08.09.2015 tarihli ihtar ile kira sözleşmesinin (6.) madde içeriği gözetilerek 31.10.2015 tarihi itibariyle sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, fesih tarihine kadar da sözleşmeden doğan yükümlülüklerin yerine getirildiğini, bundan sonra kiralanan usulüne uygun ve hasarsız olarak kiraya verene teslim edilerek 26.10.2015 tarihli ihtar ile depozito olarak ödenen 72.000,00 USD'nin iadesi istenildiği halde ödeme yapılmadığını ileri sürerek; 72.000,00 USD'nin temerrüt tarihi olan 06.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesince Devlet Bankalarının USD mevduatlarına uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Karşı davada davacı kiraya veren vekili; kiralanan depo olarak kullanılacağından gümrüklü antrepo işletmesinin kapatılması gerekçesi ile tahliye edilmesinin haksız olduğunu, kiracının ancak sözleşmede kararlaştırılan iki yılın sonunda kiralananı tazminatsız ve cezai şartsız tahliye etme hakkı bulunduğunu, bu hususun sözleşmenin (6.2) maddesinde düzenlendiğini, yine (6.2) ve (6.3) maddeleri gereğince sözleşmenin başlangıç tarihinden (01.11.2014), fesih/tahliye tarihine kadar olan (aylık 3.000,00 USD+KDV) 36.000,00 USD +KDV; tahliye tarihi olan 31.10.2015 tarihi ile kira süresinin hitamı olan 31.10.2016 tarihi aralığındaki bakiye süre için (aylık 15.000,00 USD +KDVx12 ay) 180.000,00 USD +KDV olmak üzere toplam 216.000,00 USD +KDV toplamı 254.880,00 USD cezai şart alacağından depozito bedeli 72.000,00 USD 'nin mahsubu ile bakiye bedelin faiziyle birlikte davalı karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı kiraya veren vekili; sözleşmenin 01.11.2014 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli olduğunu, depo olarak kiralanan taşınmaza ilişkin sözleşmenin süresinden önce haksız olarak feshedildiğini, davacının basiretli tacir olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Karşı davada davalı kiracı vekili; feshin haklı olduğunu, cezai şarta ilişkin düzenlemenin ilk bir yıla ilişkin olduğunu, ikinci kira yılını kapsamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira sözleşmesinin taraflarının tacir olduğunu, İnegöl Gümrük Müdürlüğünün mobilya ihtisas yetkisinin kaldırılması sebebiyle yapılan feshin haklı bir fesih olmadığını, sözleşmenin (6.) maddesine göre kiracı bir yıldan sonra iki yıldan önce sözleşmeyi feshettiğinden 212.400,00 USD cezai şart ödemesinin gerektiği, kararlaştırılan ceza tutarının borçlunun iktisaden sarsılmasını, çöküntüye uğramasına neden olmayacağı gerekçesiyle; asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne, asıl davada talep edilen 72.000,00 USD depozito bedelinin mahsubu ile bakiye 140.400,00 USD alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte asıl dava davacı karşı dava davalısından tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Karşı davalı vekili; İnegöl Gümrük Müdürlüğünün mobilya ihtisas yetkisinin kaldırılması nedeniyle kiralananı kiralama amacına uygun olarak kullanma ve ticari faaliyette bulunma imkanının ortadan kalktığını, ihtisas yetkisinin kaldırılmasının müvekkilinin öngörebileceği bir durum olmadığını, feshin haklı olmadığının tacir olmak ve basiretli davranmak yükümlülüğüne dayandırılmasının doğru olmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 138 inci maddesi ve dosyaya sunulan uzman görüşü raporunun değerlendirilmediğini, sözleşmenin (6.2) maddesinde yer verilen cezai şart düzenlemesinde bir yıla ilişkin kira bedelinin garanti edildiğini, bir yıla ilişkin kira bedelinin eksiksiz ödendiğini, kısmen kabulüne karar verilen karşı dava yönünden reddedilen kısım için vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yine cezai şart bedeline KDV dahil hükmedilmesi ve henüz tahakkuk yapılmadan bu bedele dava tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; usul ve esas yönünden hukuka uygun olan karara yönelik başvurunun, esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Karşı davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl davada uyuşmazlık; kiracı tarafından açılan depozito bedelinin iadesi, karşı davada ise kiraya veren tarafından açılan cezai alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Kanun'un 19, 179 ve 342 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye göre; karşı davalı vekilinin karşı davaya yönelik KDV ve faize ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.

2. Taraflarca imzalanan 01.11.2014 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesinin "Tahliye ve cezai şart" başlıklı (6:) maddesinde;

"6.1. Kira süresi iki yıldır. Kiracı sözleşmeyi ancak aşağıdaki maddeler uyarınca feshedip mecuru tahliye edebilir.

6.2. İlk kira süresi (bir yıl ) içinde kiracının tek taraflı fesih hakkı yoktur. Kiracı en az bir yıl süre ile kiracı olarak kalmayı kabul ve taahhüt etmiştir. Ancak kiracı sözleşmeyi fesih eder ve kira süresi içinde taşınmazı erken tahliye ederse, kira başlangıç tarihi ile tahliye edilen tarih aralığındaki her ay için 3.000.-USD (ÜçbinAmerikandoları) ve %18 Katma Değer vergisi ve tahliye tarihi ile kira süresinin hitamındaki bakiye süre için aylık 15.000,00.-USD (-OnbeşbinAmerikandoları) ve %18 Katma Değer vergisini cezai şart olarak kiralayana gayrikabili rücü ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt etmiştir. Cezai şart dışında kiralayanın başkaca herhangi bir tazminat talep hakkı olmayacaktır.

6.3. Kira süresinin sona ermesinden sonraki kira dönemlerinde kiracı tazminatsız ve cezai şartsız olarak tek taraflı olarak sözleşmeyi fesih edip kiralananı erken tahliye edebilir.” hükmü düzenlenmiş olup, taraflar tacir olduğundan cezai şart hükmü geçerlidir. Davalı kiracının sözleşmeyi tek taraflı olarak bir yıllık kira süresi dolduktan ancak iki yıllık kira süresi dolmadan tahliye ettiği hususu da uyuşmazlık konusu değildir.

3. Somut olayda sözleşmenin (6.2) maddesinde; kiracının kiralananda en az bir yıl süre ile kiracı olarak kalmayı taahhüt ettiği, "ancak" ifadesine yer verilerek devam eden cümleden, kiracı sözleşmeyi fesheder ve kira süresi içinde kiralananı tahliye etmesi ihtimaline yönelik düzenlenen cezai şartın buna göre ilk kira süresine ilişkin olduğu değerlendirilmiştir. O halde İlk Derece Mahkemesince; davalı kiracı tarafından davalıya gönderilen 08.09.2015 tarihli ihtarda, kira sözleşmesinin 31.10.2015 tarihi itibariyle feshedildiği beyanı ve bu tarihe kadarki kira bedellerinin ödenmesi, sözleşmede ilk kira yılından sonraki dönemde kira sözleşmesini tazminatsız fesih hakkı verildiği hususları birlikte değerlendirilerek, davacı kiraya verenin cezai şarta ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

4. Bozma nedenine göre, davacı karşı davalı vekilinin karşı davaya ilişkin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Karşı davalı vekilinin, karşı davaya yönelik faize ilişkin temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan karşı dava bakımından İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesi uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi gereğince davacı karşı davada davalı yararına BOZULMASINA,

4. Bozma nedenine göre, davacı/karşı davalı vekilinin karşı davada vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.