Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4602 E. 2024/2736 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia edilen yangın nedeniyle orman idaresinin uğradığı zararın tazmini talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Ceza davasında yangının enerji nakil hattından kaynaklanmadığına ve davalı şirket ile illiyet bağı kurulamadığına dair maddi vakıanın hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olması gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/840 E., 2023/1327 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ: Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/133 E., 2022/152 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 27.08.2010 tarihinde Çetibeli şefliği sınırları içinde yangın çıktığını, düzenlenen suç tutanağına göre iki tanığın görgüsüyle yangının yüksek gerilim hattı dibinden çıktığının belirlendiğini, davalı personeli hakkında ceza davasında beraat kararı verilmesinin hukuk hakimini bağlamayacağını, ceza dosyasında elektrik ve orman mühendisinin raporunda elektrik mühendisinin aleyhe rapor düzenlemesiyle birlikte orman bilirkişisinin idare zararını hesapladığını, orman alanlarının davalıya izinli irtifakla verilen yerlerden olup, irtifak sözleşmesine göre şirketin kiraladığı orman alanında her türlü sonuçtan sorumlu olduğunu, tedbir alınması konusunda uyarıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 757.719,67 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, bakım ve onarım işinin hizmet alım sözleşmesiyle dava dışı şirkete devredildiğini, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, olayın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının somut delil göstermediğini, Elektrik Mühendisleri Odası Marmaris Temsilciliğinin 28.08.2010 tarihli raporunda yangın bölgesindeki direk ve enerji nakil hatlarında yangın çıkartılabilecek bir bulguya rastlanılmadığının tespit edildiğini, ihbar üzerine şirket elemanlarınca hattın kesildiğini, soruşturma sırasında alınan raporda yangının doğal nedenlerden dolayı çıktığının bildirildiğini, ceza mahkemesinde yangının ortaya çıkmasında kusurun ispat edilemediği gerekçesiyle beraat kararı verildiğini, söndürme giderlerinin idarenin bütçesinden karşılandığını, idarenin yükümlülüklerinin yerine getirip getirmediğinin araştırılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 11.12.2018 tarihli ve 2014/319 E., 2018/356 K. sayılı kararıyla; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 26.02.2021 tarihli ve 2020/115 E., 2021/4211 K. sayılı kararıyla; ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile karar kaldırılarak yargılamanın yapılması için dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ceza davasında AYDEM'in bakım işini devrettiği özel bir şirketin yangın günü çalışan görevlilerin yargılandığı, yangın günü ve öncesinde yapılan bir çalışmanın bulunmadığı, ayrıca meydana gelen yangın olayının enerji nakil hattından dolayı oluşan bir sorundan meydana gelmediğinin belirtildiği, 23.05.2013 tarihli bilirkişi raporunda sanıklara kusur izafe edilemeyeceği, üzerine atılı suçun taksirle işlenen suçlardan olduğu, sanıkların taksirinin bulunmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar verildiği, dava konusu orman yangınına sebebiyet veren olaya ilişkin davalı şirket ile illiyet bağı kurulamadığı gibi olay günü ve yakın zamanda olay mahallinde bir araştırma ve inceleme yapılmadığından olayın neden ve kim tarafından yapıldığı veya sebep olduğu tespit edilemediği, bir fiil dolayısıyla bir kimseye kusur veya tazmin yükümlülüğü yükleyebilmek için tazmin edilecek kısmın kim tarafından ve kusurlu davranışla yapıp yapmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit olunması gerektiği, somut olayda da yangına davalının sebebiyet verdiğin belirlenmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; bilirkişi raporu incelendiğinde, idarece yapılan masraflarla ilgili dilekçeye ekledikleri tazminat raporunun uyumluluk arz ettiğini, Mahkemece yangın konusunda uzman olmayan kişilerden rapor alındığını, bilirkişilerin yetki aşımı yaparak rapor düzenlediklerini, suç tarihinden itibaren epeyce zaman geçtiğinden tamir edilerek yangın delillerinin kalkmasına sebebiyet verildiğini, orman bilirkişisi raporuna göre davalının kusursuz olarak sorumlu tutulması, heyetten yangının çıkış nedeninin duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tespit ettirilmesi ve illiyet bağının kesilip kesilmediği, davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, tanık beyanlarının da göz önünde bulundurularak net bir şekilde belirlendikten sonra hüküm kurulması gerektiğini, sanıkların beraat etmesinin yapı malikinin sorumluluğunu kaldırmayacağını, husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde maktu vekalet ücretine hükmedileceğini, nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ceza davasında dava dışı sanıkların kusurları bulunmadığı yanında özellikle rapora atıf yapılarak "yangın olayının enerji nakil hattından dolayı oluşan bir sorundan meydana gelmediğine" ilişkin belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayıcı hale geldiği, davacı vekilinin sanıkların beraat etmiş olmalarının davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağına ilişkin istinaf itirazının yerinde görülmediği, bu bağlamda ceza mahkemesi kararı, tanık, tutanak ve bilirkişi raporların incelendiğinde davacının uğradığı zararlı sonucu meydana gelmesinde davalı adına çalışanlarından kaynaklanan kusur yada ihmal olduğu veya yangının elektrik tesisinden çıktığını gösteren somut bir delil olmadığı, uygun illiyet bağının kurulmadığı, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği ancak husumet nedeniyle davanın reddedildiği için maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın reddine, 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; vekalet ücreti dışındaki istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia edilen yangın nedeniyle orman idaresinin uğradığı zararın tazminine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) ‘’Tehlike sorumluluğu ve denkleştirme‘’ kenar başlıklı 71 inci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz edilen kararda belirtilen gerekçeye, ceza davasında yangının enerji nakil hattından kaynaklanan bir sorundan meydana gelmediğinin somut olarak belirlenmesine, bu maddi vakıanın hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olmasına, bilirkişi heyeti raporuna göre yangının çıkış sebebi ve failinin belirlenmemesine, bu kapsamda yangın ve davalı şirketin faaliyeti arasında illiyet bağı bulunmadığının tespit edilmesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.