"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TARİHİ :16.01.2015
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; babası vefat eden, annesi başka kişi ile evlenen ve olay tarihinde 11 yaşında olan davacı ...'ın 01.09.2013 tarihinde ... İli ... İlçesi ... Köyü ... mevkinde hayvan otlatmaya gittiği esnada dibinden yanmış vaziyette olan elektrik direğindeki yüksek gerilim hattı kablosuna çarpması sonucu elektrik akımına kapılarak sol kolunu ve sol ayak beşinci parmağını kaybettiğini, vücudunun çeşitli yerlerinde ağır derecede yanıklar meydana geldiğini, uzun süre tedavi görüp, ciddi ameliyatlar geçirdiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacılardan ... için 2.500,00 TL maddi ve 70.000,00 TL manevi, vasisi ... için 20.000,00 TL, kardeşleri ... için 10.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 25.05.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle davacı ... için maddi tazminat talebini 1.218.634,40 TL'ye artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; olayla ilgili müvekkili şirkete ulaşan herhangi bir ihbar ya da şikayet olmadığını, olayda kusurlarının bulunmadığını, dava konusu dipten yakıldığı belirtilen elektrik direğinin sorumluluklarında olup olmadığının henüz belli olmadığını, destekten yoksun kalma durumunun açıklanması gerektiğini, manevi tazminata hükmedilemeyeceğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.03.2016 tarihli ve 2015/39 E., 2016/346 K. sayılı kararıyla; davacılar ...'ya amcalarının oğlu olan diğer davacı ...'un vasi olarak atandığı, bu kararın 08.12.2014 tarihinde kesinleştiği, kim tarafından yakıldığı belli olmayan ahşap elektrik direğinin devrildiği ancak iletim hatlarının direği havada tutması nedeniyle elektrik kesintisinin olmadığı, devrilme sonucu iletim hatlarının yerden yüksekliğinin 1,5 metreye düştüğü, o sırada olay yerinde kardeşi davacı ... ile koyun otlatmakta olan davacı 11 yaşındaki ... hatlara teması sonucu akıma kapıldığı, 15.02.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı şirketin kusurunun bulunmadığı, davacı mağdur ... ve vasisi ...'un % 100 kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 08.10.2018 tarihli ve 2018/5161 E., 2018/9651 K. sayılı ilamıyla; davalı elektrik şirketinin söz konusu ahşap elektrik direğine müdahaleyi engelleyecek önlem almadığı, meydana gelen zarardan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumlu olduğu gözetilerek alanında uzman üçlü bilirkişi heyetinden tarafların kusur oranlarının belirlenmesi yönünde rapor alınması, kusur oranları belirlendikten sonra davacıların maddi zararının belirlenmesi için uzman hesap bilirkişisinden rapor alınarak sonucu dairesinde hüküm tesis edilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda alınan ikinci kusur raporuna göre, davalının %50, ağaç direği yakan kimliği belirsiz kişinin %50 kusurlu olduğu, davacı ...'ın kusurunun bulunmadığı, ... ... ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının raporuna göre, davacının ... gücü kaybının %50 olarak belirlendiği, söz konusu maluliyet tespitinin yerinde olduğu, 16.05.2022 tarihli hesap bilirkişi ek raporunda %50 maluliyet oranına göre davacının 1.218.634,40 TL zararının tespit edildiği, bu miktara yönelik davanın ıslah edildiği gerekçesiyle davacılardan ... için 1.218.634,40 TL maddi, 70.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacılar ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, tedavi gideri ve protez gideri yönünden dosyanın tefriki ile ayrı esasa kaydedilmesine, bakıcı gideri yönünden dava geri alınmakla Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 123 üncü maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davacı ... yönünden süresinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 14.03.2023 tarihli ve 2023/408 E., 2023/575 K. sayılı ilamıyla; sorumlulukların belirlenmesine ilişkin kusur raporu ve davacının maluliyetine ilişkin alınan rapor doğrultusunda hazırlanan maddi tazminat miktarını belirleyen 16.05.2022 tarihli rapor üzerine,davacı tarafın 25.05.2022 tarihinde ıslah dilekçesi verdiği, davalı tarafça süresinde ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunulduğu, davacı ... tarafından uğradığı bedensel zararın niteliği ve kapsamının, alınan raporlar ile ara karar üzerine tespit edilmesi neticesinde sonradan öğrenildiği, öğrenme tarihi ile ıslah dilekçesinin verildiği tarih arasında kısa zamanaşımı süresinin dolmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı vekili; ıslah ile arttırılan kısmın zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin kusurunun bulunmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın düzeltilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, elektrik akımından kaynaklanan bedensel zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 72 nci maddesi, Borçlar Kanunu'nun 69 uncu maddesi, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 5 inci maddesi, 27 nci maddesi
3. Değerlendirme
Davacı ...'ın uğradığı bedensel zararın niteliği ve kapsamının, alınan raporlar ile ara karar üzerine tespit edilmesi neticesinde sonradan öğrenildiği, öğrenme tarihi ile ıslah dilekçesinin verildiği tarih arasında kısa zamanaşımı süresinin dolmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının ve bakiye harcın karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, elektrik çarpması nedeniyle uğranılan zararların kısmen istenmesine ilişkin 2500 TL maddi manevi tazminat alacağıdır.
Daire çoğunluğu ile aramızdaki ihtilaf, davacının ıslah tarihi itibariyle artırılan maddi tazminat talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususudur.
Dava, Borçlar Kanunu 71 inci madde uyarınca kusursuz sorumluluk kapsamında tehlike sorumluluğudur. TBK 72 nci maddeye göre; “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.”
Davacı, 01.9.2013 tarihinde haksız fiile uğramış, 16.01.2015 tarihinde kısmi dava açmış, davasını 25.05.2022 tarihinde ıslah etmiştir. Davalı taraf ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunmuştur.
Öncelikle dava kısmi dava olarak açıldığından açılan davayı resen belirsiz alacak davası olarak nitelendirmek de mümkün değildir.
Davacı, zararı ve tazminat yükümlüsünü kaza tarihi olan 01.09.2013 tarihinde öğrenmiştir. TBK 72 nci maddede belirtilen 2 yıllık kısa zamanaşımı bu tarihte başlamıştır. Bakiye alacak yönünden ıslah 25.05.2022 tarihinde yapıldığından bu tarih itibariyle kısa zamanaşımı süresi dolmuş, hatta ceza zamanaşımı süresi de dolmuştur. Islah ile artırılan miktarın zamanaşımına uğraması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.