"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1814 E., 2023/1143 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2023/31 E., 2023/107 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerinin 26.08.2015 günü ikamet ettikleri mahallede kimliği belirlenemeyen kolluk görevlilerinin ateş açması sonucunda yaralandığını, olaya ilişkin soruşturmanın Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldüğünü, davacıların hastaneye kaldırıldığı gün davalı avukatın hastanede müvekkillerinin babası ile görüşerek, valiliğe başvuru yapılması halinde yüklü miktar da tazminat alabileceklerini söyleyerek vekâletname istediğini, olay tarihinde davacılar 18 yaşından küçük olduğu için müvekkilleri adına baba ...’ın iş ve işlemlerin yapılması için vekalet vermeyi kabul ettiğini ve davalı avukata vekâletname verdiğini, ancak davalı avukatın hiçbir işlemi süresinde yapmadığını, kanunda belirlenen süreyi aşarak 2 yıl sonra zarar tespit komisyonuna başvuru yaptığını, bu nedenle komisyonca talebin süre yönünden ret edildiğini, davalı avukatın görevini ihmal ederek vekâlet görevini kötüye kullanıp müvekkillerinin maddi ve manevi olarak zarar görmesine sebebiyet verdiğini, davacıların uğradığı zararın davalı tarafından tazmini gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ... için 100,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00 TL manevi tazminatın, ... için 100,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekili tarafından 26/04/2023 tarihli dilekçe ekinde sunulan, Diyarbakır Arabuluculuk Bürosunun 2023/221 nolu başvuru tutanağına göre, arabulucuya 30.03.2023 tarihinde başvurulduğu ve 26.04.2023 tarihinde son oturum tutanağı düzenlenerek arabuluculuk sürecinin tamamlandığı, buna göre davacının zorunlu arabuluculuk süreci tamamlanmadan eldeki davayı açtığı dosya kapsamında sabit olduğundan, 6502 sayılı TKHK m. 73/A ve 6325 sayılı HUAK m. 18/A(2) hükümleri gözetilerek davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, önce Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/53 E. sayılı dosyasında dava açıldığını, adı geçen Mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın tüketici mahkemesine gönderildiğini, yargılamanın devam olunduğu Diyarbakır 2. Tüketici Mahkemesinin 2023/31 E. sayılı dosyada mahkemece arabulculuk son tutanağının sunulması için süre verilmesi üzerine arabulucuya başvurulduğunu, arabulucuda anlaşma sağlanamaması üzerine son tutanağın dosyaya sunulduğunu, görevli mahkemede henüz dosyanın esasına girilmeden, ön inceleme duruşması yapılmadan arabuluculuk son tutanağının ibraz edilmesine rağmen mahkemece dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, dava şartı eksikliğinin görevli mahkemede esasa girilmeden önce giderildiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın görevli mahkeme olan tüketici mahkemesinde 19/01/2023 tarihinde açıldığı, davacılar tarafından ise arabuluculuk sürecinin 26/04/2023 tarihinde tamamlandığı, buna göre davacılarca arabuluculuk dava şartının görevli mahkemede dava açılmadan önce (dosya görevsiz mahkemede iken) arabuluculuk süresinin tamamlanmadığı, istisna öngören içtihatların da somut olaya uygulanma imkânı bulunmadığının anlaşıldığı, mahkemece, re'sen gözetilmesi gereken ve sonradan tamamlanabilir nitelikte olmayan dava şartına ilişkin 6502 sayılı TKHK m. 73/A ve 6325 sayılı HUAK m. 18/A(2) hükümleri gözetilerek davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı avukatın vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115 inci maddesinin 3 üncü maddesinde;
(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.
2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'a eklenen 73 üncü maddesinin A bendinde; (Ek:22/7/2020-7251/59 md.) (1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz:
a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar
b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar
c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar
ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar
d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar
(2) 07.06.2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin onbirinci fıkrası tüketici aleyhine uygulanmaz.
3. 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinde
(Ek:06.12.2018-7155/23 md.) (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Hükümleri düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle 6325 sayılı 18/A maddesinin ikinci fıkrasına göre arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğine dair düzenleme göz önüne alındığında,
Eldeki davanın, 15.02.2022 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı, Mahkemece ilk duruşmada 13.12.2022 tarihinde Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmeksizin 17.01.2023 tarihinde kesinleştiği, tevzinin Tüketici Mahkemesine 19.01.2023 tarihinde yapıldığı, Tüketici Mahkemesince 16.02.2023 tarihinde davacı tarafa arabuluculuk tutanağını sunması için 1 haftalık kesin süre verildiğine ilişkin muhtıra çıkarıldığı, davacı tarafça 26.04.2023 tarihli arabuluculuk tutanağının sunulduğu, arabuluculuk sürecinin başlama tarihinin 30.03.2023, bittiği tarihin 26.04.2023 olduğundan dava dosyasının görevli mahkemeye kaydı öncesinde dava şartı arabuluculuk şartının yerine getirilmediğinin anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.