Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4680 E. 2024/3245 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Borcu ödenmesine rağmen ipotek fekki yapılmaması nedeniyle açılan ipoteğin fekki davasında, ipoteğin dava devam ederken fek edilmesi sebebiyle davanın konusuz kalması ve vekalet ücreti.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın, kredi borcunun ödenmesine rağmen davacının taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmaması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği, ancak ipoteğin dava tarihinden sonra ve ön inceleme aşamasından önce fek edilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı ve bu durumda davacı lehine vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinin doğru olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1526 E., 2023/1297 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/432 E., 2022/611 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının davalı bankadan kullandığı konut kredisinin teminatı olarak, Fatih, ... Mah., 1481 ada, 25 parsel, 7 nolu bağımsız bölüm üzerine, 28.03.2012 tarihli ve 6196 yevmiye numarası ile davalı banka lehine 450.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davacı tarafından konut kredisi borcunun 03.05.2021 tarihinde kapatıldığını ve ödemenin üzerinden 6 ay geçmiş olmasına rağmen ipoteğin fek edilmediğini, kredi geri ödemesi bittikten sonra, bankaların ipoteği terkin etmekle yükümlü olduklarının Yargıtay'ın yerleşik içtihadı olduğunu ileri sürerek, davalı banka lehine tesis edilen 450.000,00 TL bedelli ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafça zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, davacının huzurdaki davayı açmadan önce ipoteğin kaldırılması için bankaya başvurusunun bulunmadığını, banka lehine kurulan bir üst sınır ipoteğinin teminatı altında davacı müşteri belli bir dönemde kredi ilişkisini ödeme ile bitirse de müşterinin talebi olmaksızın doğrudan ipoteğin fekki yoluna gidilmediği, müşterinin belli bir dönem ya da yıllar sonra yeniden krediye ihtiyaç duyması durumunda, varolan ipotek teminatı ile kredi kullandırıldığını, kaldı ki davacının, 28.03.2012 tarihli ve 6196 yevmiye numaralı, 450.000,00 TL bedelli ipoteği teminat göstermek sureti ile davalı bankadan birçok kredi kullandığını, bu kredilerin bir kısmının ödemeleri tamamlanmış olmakla birlikte, sair kredilerinden kaynaklanan banka alacakları/risklerinin ise halen mevcut olduğunu, davacının banka nezdinde sair borçları/riskleri devam ederken zaten dava konusu ipoteğin fekkinin, banka tarafından resen yapılmasının beklenemeyeceğini, kaldı ki davacının kendisine gönderilen mesaja istinaden süresi içinde ipotek fekkine ilişkin ödemesi gereken terkin harcını yatırmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmaz üzerindeki ipoteğin 20.10.2022 tarihinde terkin edildiği, böylece açılan ipoteğin fekki talepli davanın konusuz kaldığı, taşınmazın aynından doğan davaların arabuluculuk dava şartından müstesna olduğu, ihtilafın tüketici hukukundan kaynaklandığı, davalı bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden talep edebileceği, tapu kaydı ve beyanlara göre ipotek tutarı 450.000,00 TL olup, yerleşik Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak ipotek bedeli üzerinden davalıdan harç alınması ve davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti verilmesi gerektiği gerekçesiyle; dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6/1 inci maddesi uyarınca takdir edilen 66.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; ipoteğin kaldırılması için davalı bankaya davacı tarafından herhangi bir başvuru yapılmadığını, dava açılmadan önce zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirtilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça harç eksik yatırılmasına rağmen yargılama safhasında bu harcın tamamlanmadığını, davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmolunamayacağını, bankanın dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilmesi üzerine müşterinin iradesinin ipoteğin fekki yönünde olduğunu değerlendirerek davacının kredileri mevcut olmasına rağmen işbu davaya konu ipoteğin fekkinin uygun görüldüğünü ve bankanın üzerine düşen yükümlülükleri derhal yerine getirilerek ipoteğin fekki işlemlerine başladığını, ön inceleme duruşmasının 03.11.2022 tarihinde yapıldığını ve ön inceleme duruşmasından 1 yıl önce ipoteğin fekkinin gerçekleştirildiğinin de açık olduğunu, bu nedenle vekalet ücretine ancak 1/2 oranında hükmedilebileceğini, açılan davada hukuki yarar bulunmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava tarihinde ipoteğin mevcut olması nedeni ile davalı bankanın, davanın açılmasına neden olduğundan harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu, ancak ipoteğin ön inceleme duruşmasından önce kaldırılmış olması sebebi ile karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 6 ncı maddesi uyarınca belirlenecek vekalet ücretinin 1/2 oranında olması gerektiği gerekçesiyle; davalının istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 6 ncı maddesi uyarınca hesap edilen 33.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, konut kredisinin teminatı olarak banka lehine konulan ipoteğin, borcun ödenmesine rağmen kaldırılmadığı iddiasıyla açılan ipoteğin fekki istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ipoteğin terkinini isteme hakkı başlıklı 883 üncü maddesi,

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 29.02.2026 tarihli ve 2015/38057 E., 2016/6148 K. sayılı ilamı,

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri başlıklı 331 inci maddesi,

4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle, davalı bankanın kredi borcunun bitmiş olmasına rağmen davacının taşınmazındaki ipoteği kaldırmaması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiğinin anlaşılmasına, dava tarihinden sonra ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce ipoteğin fek edilmesi sonucunda dava konusuz kaldığından davacı lehine vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesinin

doğru olmasına, yerleşmiş içtihatlara uygun karar verildiğinin anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.