"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/321 E., 2023/1258 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/8 E., 2020/736 K.
Taraflar arasındaki malı ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; müvekkilinin 25.04.2016 tarihinde ... plakalı Land Rover Marka AC Steyşın model aracı davalıdan satın aldığını, karşılığında 307.489,28 Euro bedel ödendiğini, müvekkilinin satın aldığı araca ayrıca 4.325,00 Euro ödeyerek 27.04.2016 tarihinde ilave aksesuarlar, elektrikli basamaklar ve seramik kaplama yaptırdığını, ayrıca müvekkili tarafından 1.635,32 Euro davalı firmaya ödenerek 30.05.2016 tarihinde ek güvence paketi alındığını, 24.04.2021 tarihine kadar garanti süresi uzatıldığını, davalı şirketten satın alınan ... plakalı Land Rover marka AC Steyşın model aracın tüm periyodik bakımlarını müvekkilinin yetkili serviste yaptırdığını, ancak aracın 08.11.2018 tarihinde arızalandığını, davalı şirketçe aracın yetkili servislerine götürüldüğünü, davalı şirket tarafından aracın arızasının ne olduğu uzunca süre müvekkile bildirilmediğini, müvekkilinin aracın arızasının ne olduğunu ve hangi işlemler yapıldığını davalıdan yazılı olarak talep ettiğini, 30.11.2018 tarihli yazı ile motorun değişeceği bilgisinin verildiğini, müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığını davalıya bildirdiğini ve 04.12.2018 tarihinde de bu konuda ihtar gönderdiğini belirterek ödenen 313.449,61 Euro'nun ödeme gününde fiilen uygulanmakta olan kur üzerinden aracın davalıya teslim tarihi olan 08.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu olayda davacı motordan ses gelmesi şikayeti ile aracı yetkili servise getirdiğini, yapılan incelemelerde motor değişimi yapılmasının doğru olacağına karar verildiğini ve bu durumun davacıya iletildiğini, davacıya yapılmış olan bu bildirimin kesinlikle davacının iddia ettiği şekilde araçta gizli ayıp bulunduğunun kabulü anlamına gelmediğini, müşteri memnuniyeti kapsamında araçtaki mevcut arızaların tespit edildiğini, garanti kapsamında aracın yetkili servise bırakılmasının onarım anlamını taşıdığını, en iyi sonuç alınacak işlem belirlenerek davacı ile paylaşıldığını, ayıptan söz edilebilmesi için aracın kullanımını engelleyen veya tekrarlayan arızaların söz konusu olmasının gerektiğini, dava konusu araç incelendiğinde satın alındığı tarihten itibaren neredeyse 3 yıl boyunca herhangi bir arıza geçirmediğini, davacı tarafından herhangi bir şikayetle aracın servise getirilmediği görülmekte olduğunu, süresinde de ayıp ihbarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu, dava konusu aracın 08.11.2018 tarihinden itibaren davalının elinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; 305.102,55 Euro'nun 08.11.2018 tarihinden itibaren hesaplanacak devlet bankalarının Euro'ya uyguladıkları 1 yıllık en yüksek mevduat faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tahsil tarihindeki Merkez Bankasının Euro'ya uyguladığı satış kuru üzerinden uygulanacak TL karşılığının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin 5.960,33 Euro istemin reddine, dava konusu araç 08.11.2018 tarihinde davalı servisine teslim edilmiş olması sebebiyle teslime ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun teknik bir incelemeye dayanmaksızın mesnetsiz şekilde oluşturulduğunu, rapora ilişkin itirazlar değerlendirilmeden kurulan hükmün hukuka aykırı olduğunu, otomotiv sektöründe uzman bilirkişiler tarafından oluşturulan üçlü heyetten rapor alınarak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken bu yöndeki itirazların değerlendirilmeden karar verildiğini, üretim hatasından kaynaklanan bir ayıp bulunmadığını, dava konusu araçtaki arızanın komple motor değişimi ile giderildiğinin sabit olduğunu, öncelikle aracın ücretsiz onarıldığını ve bu onarım sebebi ile araçta değer kaybı oluşmayacağını, talep edilen faizin de fahiş olduğunu, araç bedeline teslim tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini de hatalı olduğunu, Mahkeme kararında aracın servise teslim edilmiş olması sebebi ile teslime ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığı şeklindeki kararın da yasaya aykırı olduğunu, aracın servise bırakılmasının teslim anlamına gelmediğini, bütün takyidatlarından ari bir şekilde teslim edilmesi gerekmekte iken bu yönde bir hüküm kurulmadığını, araç bedelinin tahsil tarihindeki TL karşılığı olarak ödenmesine karar verildiğini, bununla birlikte aracın halihazırda onarılmış ve kullanıma hazır olması ile birlikte güncel döviz kuru birlikte değerlendirildiğinde bu hükmün dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; konusunda uzman bilirkişilerden alınan rapora göre dava konusu aracın üretim kaynaklı ayıplı olduğu, aracın davalıya tesliminin gerçekleşmediği gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kısmen kabulüne, İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinin 04.11.2020 tarihli ve 2019/8 E., 2020/736 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile; 305.102,55 Euro'nun davaya konu aracın tüm takyidatlarından ari olarak davalıya teslim tarihinden itibaren Euro'ya uygulanan 1 yıllık en yüksek mevduat faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tahsil tarihindeki Merkez Bankasının Euro'ya uyguladığı satış kuru üzerinden uygulanacak en yüksek mevduat faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; faize ve teslime ilişkin istinaf talepleri dışındaki diğer istinaf sebeplerini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aracın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin ilgili fıkraları.
2 . 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 99 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ayıbın gizli olduğunun ve kullanıcı hatasından kaynaklanmadığının tespit edildiği, bu çerçevede bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının motor değişimi gerektiği öğrendikten hemen sonra 04.12.2018 tarihinde sözleşmeden dönmeye ilişkin seçimlik hakkını kullandığını davalı tarafa bildirdiği, motor değişimine ilişkin onarım kabul edilmeyip sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasının hakkaniyete aykırılık teşkil etmediği, satış bedelinin Euro cinsinden kararlaştırıldığı, 6098 sayılı Kanun'un 99 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereği ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılmasının kararlaştırılabileceği anlaşılmakla davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,01.07.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.