Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4703 E. 2024/2907 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kiracı tarafından feshedilmesi sebebiyle peşin ödenen kira bedellerinin ve güvence bedelinin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hüküm altına alınan uyuşmazlık konusu değer üzerinden alınması gereken nispi karar ve ilam harcının eksik hesaplanması ve davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin eksik belirlenmesi hatalı görülerek, ilk derece mahkemesi kararının bu hususlarda düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/762 E., 2023/465 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İl Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı kiraya veren ile müvekkili arasında 27.06.2014 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli konut kira sözleşmesi bulunduğunu, kiralananda hırsızlık olayının meydana geldiğini, kiralananın kapısının kırıldığını, uyarılara rağmen kiraya verenin mecuru kullanıma uygun hâlde bulundurmaması nedeniyle kira sözleşmesinde yazılı olan süre sona ermeden sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini ileri sürerek; peşin ödenen kira bedelinden bakiye kısım ile güvence bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında kira alacağının 77.333,00 USD, güvence bedeli alacağının ise 7.249,00 USD olduğunu belirterek davasını ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; kiralananın kira sözleşmesindeki şartlara uygun bir şekilde davacı kiracıya teslim edildiğini, sözleşme süresi sona ermeden sözleşmenin haksız olarak feshedilerek kiralananın tahliye edildiğini, davacı kiracının kira bedelinin ve güvence bedelinin iadesini isteme hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2016/151 E.,2018/690 K. sayılı kararıyla; davacı kiracının kiralananı usulüne uygun bir şekilde tahliye ettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle; davalı kiraya verenin bildirmiş olduğu tahliye tarihine itibar edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne, depozito bedelinden 6.205,36 USD'nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ve 2018/2637 E., 2021/196 K. sayılı kararıyla; incelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 26.05.2021 tarihli ve 2021/1573 E., 2021/5531K. sayılı ilamla; davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, "Mahkemece, davacı kiracının kiralananı kullanım süresi olan 28.08.2015 tarihine kadar tahakkuk eden kira bedeli ile birlikte makul süre kira bedeli alacağından sorumlu olduğu göz önünde bulundurularak uyuşmazlığın çözümü gerekirken, hakkın kötüye kullanımına sebep olacak şekilde davacı kiracının kira sözleşmesi süresinin tamamına ilişkin kira bedelinden sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, hüküm bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; verilen bozma kararı uyarınca teslim tarihinin 28.08.2015 tarihi olarak kabul edildiği, kira ilişkisinin haksız olarak feshedildiği kabul edildiğinden kira ilişkisinin makul süre devam edeceği, bilirkişi incelemesi sonucunda makul sürenin 2 ay olarak belirlendiği, makul sürenin de eklenmesi sonucunda davalının 28.10.2015 tarihinden 27.06.2016 tarihine kadar peşin olarak aldığı kira bedellerini iade etmesi gerektiği, borcun 77.733,00 USD olarak hesap edildiği, depozito iade borcu yönünden davacı kiracının 6.205,36 USD alacağının bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 83.938,36 USD'nin dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca USD cinsi mevduata uygulanan 1 yıllık en yüksek mevduat faizi uygulanmak ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 99 uncu maddesinin infazda nazara alınması kaydıyla davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; vekalet ücretinin, yabancı para alacağının dava tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığının esas alınmasının hatalı olduğunu, karar tarihindeki kurun esas alınması gerektiğini, yargılama sırasında ödenen harçların davacıya ödenmesine ilişkin de kararın hatalı olduğunu belirterek, düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; posta yoluyla gönderildiği ifade edilen anahtarların müvekkiline ulaşmadığını, yasal ve yargısal kararlara uygun olarak teslim edilmediği sürece kiralananın davacının uhdesinde olduğunu, bozma kararının içtihatlara aykırı bulunduğunu, lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; sözleşmenin kararlaştırılan süreden önce feshi nedeniyle peşin ödenen kira bedelinden tahliye tarihinden sonrasına ilişkin kısmın ve depozito bedelinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları,

2. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi.

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 332 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan kararda; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, bozma ilamına uygun araştırma yapılarak davalının sorumluluğunun belirlendiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olduğu anlaşılmakla; taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Somut olayda; davacı tarafça yatırılan başvurma harcı ve peşin harcın davacı tarafa iadesine karar verilmemesi; bundan ayrı, talep edilen 7.249,00 USD güvence bedeli alacağından 6.205,36 USD'nin hüküm altına alındığı, reddedilen 1.043,64 USD'nin dava tarihindeki kur karşılığı 3.056,50 TL olup Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 maddesi uyarınca karşı taraf vekalet ücreti kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği, buna göre, davalı taraf lehine eksik vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirir.

3. Kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 15 inci maddesi uyarınca, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre alınması gerekir. Buna göre, Mahkemece; hüküm altına alınan uyuşmazlık konusu değer üzerinden alınması gereken nispi karar ve ilam harcının eksik hesaplanmış olması da usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.

4. Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) ve (5) numaralı bentleri çıkartılarak yerlerine; "2- Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 16.792,66 TL harçtan davacının yatırmış olduğu 5.467,89 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 11.324,77 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacı tarafça yatırılan başvuru harcı 13,50 TL ve peşin harç 5.467,89 TL toplamı 5.481,39 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereği takdir edilen 3.056,50 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine," bentlerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.