"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1940 E., 2023/1403 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/298 E., 2019/585 K.
Taraflar arasındaki temliknamenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmiş ise de davalılar vekilinin 21.12.2023 tarihli dilekçesi ile temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talebinden vazgeçtiklerini bildirdikleri anlaşılmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; miras yoluyla müvekkiline intikal eden taşınmazları araştırmak için davalılardan ...'ı noterde düzenlenen vekaletname ile 14.05.2013 tarihinde vekil tayin ettiğini, bu vekaletnameye dayanarak davalı ... tarafından davacının bilgisi dışında murisinden intikal eden İstanbul İli Zeytinburnu İlçesinde bulunan 3 nolu parselde davacıya düşecek hak ve hisselerle ilgili olarak 500.000 TL bedel mukabilinde davalılardan ..., 6 nolu parsel için de davalı ... lehine 01.07.2013 tarihinde noterde temliknameler düzenlendiğini, davacının bilgisi dışında davalı ... tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aynı parsellerdeki hisselerin kamulaştırılması için 08.10.2013 tarihinde uzlaşma talebinde bulunulduğunu, davacıdan habersiz işlemler yapılması nedeniyle davalı ...'ın 27.11.2013 tarihinde vekillikten azledildiğini, davalı ...'ın vekillik görevini kötüye kullandığını, temliknamelerde taraf olanların davalı ... ile işbirliği içerisinde olduğunu, temliknamede belirtilen paraların da ödenmediğini ileri sürerek; müvekkilinin davalılar ... ve ... lehine yapılan temliknameler ile bağlı olmadığının tespitine, temliknamelerin iptaline aksi takdirde temliknamede yazan bedellerin davalı ...'dan tamamının, davalılar ... ve ...'dan 500.000'er TL'den sorumlu olmak kaydıyla temlikname tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar vekili; davacı tarafından müvekkili ...'a verilen vekaletnamede temlik yetkisinin bulunduğunu, vekillik görevini kötüye kullanmadığını, temliknamelerin geçerli olduğunu, 08.05.2014 tarihinde davacı vekili ... ile birlikte temlik alacaklılarının anlaştığından temliknamelerin geçerli olduğunu, dava dışı ... ile 24.01.2014 tarihinde davacının sözleşme yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalılar yanında feri müdahil ... vekili; dava konusu taşınmazları müvekkilinin satın aldığını, taşınmazlar için 800.000 Euro'yu davacının banka hesabına gönderdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; vekil edilen davalı ...'ın davacıdan aldığı vekaletname ile hareket etmesi gerektiği, taşınmazların kamulaştırma bedeli 9.300.000 TL olduğu halde 1.000.000 TL karşılığında temlik edilmesinin mümkün olamayacağı, temlik işlem tarihi, belediyenin kamulaştırma işlem tarihi, belediye başvuru tarihleri nazara alındığında vekil edilen ...'ın vekalet ilişkisi kapsamında davacının zararına yani vekil edinenin açıkça zararına hareket ettiği, vekalet ilişkisi kapsamında özen içerisinde hareket etmediği, diğer davalılar ... ve ...'a herhangi bir bedel ödemeden ve gerçek değerlerini bilebilecek olmaları da gözönüne alınarak iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulü ile davalılar ... ve ...'a yönelik verilen temliknamelerin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili; dava dilekçesinin müvekkillerin tümüne usulüne aykırı tebliğ edildiğini, hukuka aykırı şekilde ön inceleme yapıldığını, delillerin usulüne göre toplanmadığını, deliller toplanmadan bilirkişi incelemesi yapıldığını, davacı ile müvekkil ... arasında yapılan özel sözleşme ve vekaletname içeriğinin bir bütün olarak değerlendirilmesi ve hukuki nitelendirmenin buna göre yapılması gerektiğini, müvekkil ... ile davacı arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olmadığını, bu hususun dosyaya sunulan mütalaada da açıkça ifade edildiğini, müvekkil ... ile davacı arasında 14.05.2013 tarihinde imzalanan ve tercümesi dosyaya sunulan sözleşmede taraflar gerçek iradelerini açıklayarak, gerçek iradelerinin aslında taşınmazların ve taşınmazlardan elde edilecek tüm hakların müvekkil ...'a devredilmesi olduğunu, davacının vekalet sözleşmesi düzenlemeyi amaçlamadığını, taşınmazın devrini amaçladığını, vekaletnamede satış yetkisi de verildiğini, müvekkil verilen vekaletname ile satış yapma yetkisine sahipken taşınmaz üzerinde satışı engelleyen kamulaştırma şerhi olması nedeniyle mecburen vekalet ile haklarını temin etmeye çalıştığını ve taşınmaz ile alakalı tasarrufta bulunduğunu, müvekkil ...’ın yaptığı tüm işlemlerin şeklen vekaleten yapılmış gibi gözükse de aslında kendi adına ve kendi menfaatine olacak şekilde yaptığını, bu durumun taraflar arasında düzenlenen özel sözleşmede açıkça düzenlenmesi karşısında yapılan işlemler için vekalet görevinin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığını, müvekkil kendi hüküm ve tasarrufunda olan taşınmazlar için veraset ilamlarını çıkarttığını, tüm vergilerini ödediğini, intikallerini yaptığını, kamulaştırma işlemleri için müracaatta bulunduğunu, neticede hakkını şeklen vekaleten ama kendi nam ve hesabına temlik ettiğini, davacının vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürmesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, sözleşmenin geçerli olarak kurulduğunu, tarafların gerçek iradesine uygun olarak vekaletnamenin kullanıldığını, davacı ile müvekkiller yanında feri müdahil olan ... arasında aynı taşınmazlar için bir satış sözleşmesi daha imzalandığını, bu sözleşmede belirtilen işlemlerin yapılması için ...’a özel yetkili ayrı bir vekaletname verildiğini, feri müdahil ... ile temlik alacaklıları olan diğer müvekkiller ... ve ... aralarında sulh ve ibra protokolü düzenlendiğini, davacının feri müdahil ... ile yaptığı ön satış sözleşmesinin alacağın temliki hükümlerini doğurduğunu, bu sebeple davacının temlik ettiği hak ve alacaklar için talepte bulunma, müvekkiller arasındaki temlikin iptalini isteme ve davacı olmak için taraf ehliyeti bulunmadığını, davacının müvekkil ... ve feri müdahil ... arasındaki sözleşmenin ayrı ayrı devir sözleşmesi niteliğinde olduğunu, davacının isticvabı talep edilmişse de yerel mahkeme tarafından bu talebinin reddedildiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalılar, davacının iradesinin aslında vekalet değil taşınmazlarının temlikine ilişkin olduğunu iddia ettikleri, Türk vatandaşı olmakla birlikte Türkiyede yaşamayan ve murislerinden intikal eden taşınmazlar hakkında yeterli bilgi sahibi olmayan davacının, bu durumundan istifade edilerek Zeytinburnu ilçesinde yer alan taşınmazlarla ilgili davalıların danışıklı ve birlikte hareket ettikleri, ilgili belediyenin bu karışıklığı farkederek kamulaştırma işlemlerinden vazgeçtiği, alınan bilirkişi raporunun taraf, mahkeme ve istinaf kanun yolu denetimine olanak sağlayacak şekilde düzenlenip, hükme esas alınmaya yeterli olduğu, mahkemece verilen kararın yerinde bulunduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle vekil olunan aleyhine yapılan temliknamelerin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Davalı ...'ın 14.05.2013 tarihinde davacının vekilliğini üstlendiği, vekaletnameye dayanılarak düzenlenen temliknamelerin tarihi, temliknamelere konu taşınmazlar için belediye kamulaştırma müdürlüğüne başvuru tarihi, belediyenin kamulaştırma işlem tarihi ile kamulaştırma bedeli ve temlik bedelleri birlikte değerlendirildiğinde davalı ...'ın vekalet görevini kötüye kullandığı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.