Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4727 E. 2024/4121 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı hastane ve doktorun sezaryen ameliyatı sonrası davacıya gerekli özeni göstermemesi sebebiyle oluşan mesane yaralanmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının sezaryen ameliyatı öncesinde olası komplikasyonlar hakkında bilgilendirildiğinin ve ameliyatın tıp kurallarına uygun yapıldığının Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporlarıyla tespit edilmesi, davalıların kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/508 E., 2023/881 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2017/375 E., 2020/204 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkili ...'nın davalı hastanede diğer davalı doktor kontrolünde 22.05.2017 tarihinde sezeryan doğumuna alındığını, doğum sonrasında sondasının içinde aşırı kan olduğunun fark edildiğini, kanın idrar yolu enfeksiyonu ile ilgili olup olmadığını davalı doktora sorduklarında enfeksiyona tedbiren önlem aldığını söyleyerek ve sonda takarak 23.05.2017 tarihinde taburcu edildiğini, ağrılarının ve sancılarının devam ettiğini, davalı doktorun durumun geçici olduğunu belirterek yine ağrı kesici gibi bir takım ilaçlarla taburcu ettiğini, müvekkilinin tekrar fenalaştığını, bu defa Uludağ Üniversitesine başvurduğunu ve yatışının yapıldığını, yapılan kontroller sonucunda mesanesinde yaklaşık 3 cm'lik açık olduğunun tespit edildiğini ve ameliyata alındığını, kısa aralıklarla üç kez cerrahi müdahale geçirdiğini, davalı doktorun olumsuz ihtimalleri düşünmeksizin ve gerekli tedbirleri almaksızın müvekkilinin sağlığını tehlikeye attığını, bu süreçte müvekkilinin eşinin ve çocuklarının olumsuz etkilendiğini, manevi zarar gördüklerini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 200,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı hastane vekili; davacı ...'nın 22.05.2017 tarihinde diğer davalı doktorun kontrolünde sezeryan doğumuna alındığını, operasyondan 5-6 saat sonra tamamen normale döndüğünü, davalı doktorun kontrolü altında taburcu edilerek davacıya 29.05.2017 tarihinde mutlaka kontrole gelmesi gerektiğinin söylendiğini, kararlaştırılan kontrol tarihinde hastaneye gelmeyen davacının eşine telefonla ulaşılması sonucunda Uludağ Üniversitesi Hastanesine gittiği ve mide bağırsak delinmesi şüphesiyle ameliyata alındığını ancak her hangi bir bulguya rastlanılmadığından ameliyata son verildiğinin öğrenildiğini, davacı tarafın davalı müvekkili şirkete başvurması halinde hastanın önceki hikayesi bilindiğinden gerekli müdahalelerle boşuna ameliyat olmasının bilinebileceğini, dava konusu olayda komplikasyonun söz konusu olduğunu, davacının yaşamış olduğu mesane yırtılmasının bizzat davacı tarafından imzalanan sezeryan ile doğum onam formunda belirtildiğini, müvekkili şirketin ve davalı hekimin her hangi bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...; diğer davalı şirketin yanında çalışması nedeniyle aleyhine dava açılamayacağını, tedavide hiçbir kusurunun bulunmadığını, tıbbın ve teknolojinin tüm gereklerini yerine getirdiğini, özen yükümlülüğünü itinayla uyguladığını, ameliyat sonrası hastanın tüm bulgularının normal seyretmesi nedeniyle taburcu ettiğini, sonda takmanın gereği kadar uygulandığını, taburcu edildikten sonra daha sonra davacının Uludağ Üniversitesine müracaat ettiğini, burada davacıya akut batın nedeniyle operasyon yapıldığını, her hangi bir olumsuzluğa rastlanılmadığını, bu durumunun tamamen kendisinin bilgisi ve kontrolü dışında geliştiğini, hastada esasen sorun yaratan ve davaya konu olan başka bir hastanede yaptırılan yanlış teşhis ve operasyon olduğunu, kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi heyeti raporlarına göre davacıya yapılan ameliyatın tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uyğun olduğu, tıbbi tedavide davalılara atfedilebilecek bir kusur tespit edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; hükme esas alınan raporlarda eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığını, müvekkilinin her defasında idrar yapamamaya bağlı şişkinlik ve gaz sıkıntısı teşhisi nedeniyle ağrı kesici yapılarak eve gönderildiğini, davalı doktorun müvekkilinde sezeryan sonrası oluşabilecek komplikasyona yönelik tetkikleri yapması ve gerekli önlemleri alarak tedaviye başlaması gerektiğini, tespit edilen sıvının sebebini araştırmadığını, dosyada kadın doğum uzmanından aldırılan heyet raporunun da itirazlarını karşılamadığını, davalı doktorun müvekkilinin sondasından sürekli kan geliyor olmasını ve yaşadığı şiddetli ağrıları normal olarak değerlendirip inceleme yapmadığını, yanlış teşhis ve tedavi uygulandığını, itirazlarının karşılanmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ...'dan alınan 18.05.2017 sezeryan ile doğum onam formunda sezeryanın ne olduğu, ameliyatın nasıl yapılacağı ayrıntılı bir şekilde anlatıldıktan sonra bilahare ortaya çıkabilecek yan etkiler başlığı altında ameliyat kesi yerinde karın içinde idrar yollarında bulantı-kusma ağrı ve ateşle seyreden iltihap enfeksiyon gelişebilir idrar torbası (mesane ) zedelenmesi olabileceğinin belirtildiği ve olası risklerin sıralandığı, onam formunun mevzuata uygun olarak alındığı, davacının sezeryan işlemi öncesinde sonuçları ve komplikasyonları hakkında bilgilendirildiği, dosyada mevcut ATK ve bilirkişi heyeti raporuna göre davacıda meydana gelen mesane yaralanmasının sezeryan ameliyatı sonrası gelişen komplikasyon olduğu, bu komplikasyonun her hangi bir kusur ve ihmalden kaynaklanmadığı, dolayısıyla dava konusu olayda davalı hekimin uygulamalarının tıp bilimince genel kabul görmüş ilke ve kurallara uygun bulunduğu, davalıların kusuru bulunmadığı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ve devamı maddeleri.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller" başlıklı 266 ncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle alınan ATK ve birlikişi raporlarındaki tespitler ve aydınlatılmış onam formunda geçirilen operasyon sonucunda oluşabilecek komplikasyonun belirtildiğinin anlaşılmasına göre, temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.