Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4756 E. 2023/3714 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı oyuncunun, davacı kast ajansıyla yaptığı sözleşmeyi haklı nedenle feshedip feshedemediği ve fesih sonucunda doğan alacakların ne şekilde belirlenmesi gerektiği noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı oyuncunun, davacı ajansın yapımcı şirketle olan husumetinden dolayı bir dizide rol almasına engel olması sebebiyle, Türk Borçlar Kanunu'nun 124. maddesi uyarınca sözleşmeyi fesih için süre vermesine gerek olmayan bir durumun bulunduğu ve davalının fesih hakkını kullandığı gözetilerek, davacı ajansın alacak isteminin reddine ve davalı oyuncunun karşı dava alacağının kabulüne karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl ve karşı alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davacı/karşı davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı/karşı davalı vekili; kast ajansı olarak faaliyet gösterdiklerini, davalı ile aralarında 16.06.2010 tarihli ... sözleşme bulunduğunu, sözleşme kapsamındaki faaliyetler neticesinde davalının ünlü ... oyuncu haline geldiğini, sözleşmede onayları olmaksızın üçüncü kişilerle çalışmayacağını taahhüt etmesine rağmen davalının habersizce "..." isimli dizi projesinde rol aldığını, ardından komisyon ücreti ödememek için haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek, sözleşmenin 12 nci maddesinde haksız fesih halinde cezai şart olarak kararlaştırılan 100.000,00 Amerikan Dolarının dava tarihindeki karşılığı olan 202.000,00 TL ile yoksun kalınan kâra ilişkin olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP ve KARŞI DAVA

Davalı/karşı davacı vekili; davalı şirketin 16.06.2010 tarihli sözleşmeden doğan yükümlülüklerine aykırı davrandığını, sözleşme süresi olan üç yıl boyunca sadece ... projede yer alabildiğini, "..." isimli dizinin yapımcılarından teklif aldığını, bu teklifi davacı tarafa bildirerek davacı ile dizi yapımcısı şirket arasında iletişim kurulmasını sağladığını, daha sonra davacı şirketin sahibi olan Aslı İslamoğlu'nun yapımcı şirket ile aralarında görülmekte olan ... dava nedeniyle şirketlerine bağlı olan ... oyuncunun bu yapım şirketine ait ... dizide yer almasına izin vermeyeceğini beyan ettiğini yapımcı şirket yetkililerinden öğrendiğini, belirtilen tüm bu nedenlerle sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, ayrıca davacı taraftan "... ... Eylül Meselesi" sinema filminden kaynaklı 7.500,00 TL alacaklı olduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi ile 7.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

... 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre her iki tarafın kusurlu kabul edildiği, gerek karşılıklı kusur, gerekse fahiş cezai şart ve TBK'nın 182/son maddesi hükmünün dikkate alınarak cezai şartın 50.000,00 TL olarak dikkate alındığı, davacının aracılık etmediği ... için sanki aracılık etmiş gibi sözleşmede belirtilen oranda komisyon alamayacağı, TBK'nın 51 ve 52 nci maddeleri dikkate alınarak davacının komisyon alacağının 10.500,00 TL olarak takdir edildiği, bunun dışında ... zararın ajans tarafından ispatlanamadığı, bu ücretten davalı oyuncunun 7.500,00 TL tutarındaki alacağının mahsubu ile 3.000,00 TL yoksun kalınan kâr alacağının kaldığı gerekçesiyle asıl davada TBK'nın 182/son maddesi uyarınca takdiren 50.000,00 TL cezai şartın ve 3.000,00 TL yoksun kalınan alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.06.2017 tarihli ve 2016/852 E., 2017/3865 K. sayılı ilamıyla; bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilerek, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 16.06.2010 tarihli menajerlik sözleşmesinden kaynaklandığı, 5846 sayılı Kanun'un 76 ncı maddesinde bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden kaynaklı uyuşmazlıklara ihtisas mahkemesi niteliğindeki fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerince bakılacağının belirtildiği, işbu davada FSEK'ten doğan ... uyuşmazlık söz konusu olmadığından fikrî sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyeceği, bu durumda, davaya bakmakla görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle, kararın re'sen bozulmasını karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 15.05.2018 tarihli ve 2018/48 E., 2018/248 K. sayılı kararıyla; davalı oyuncu Türk Borçlar Kanunu'nun 123 üncü maddesinde öngörülen uygun ... süreyi vermeden doğrudan sözleşmeyi fesih yoluna gittiği için sözleşmenin feshinin geçersiz olduğu, olayda Türk Borçlar Kanunu'nun 124 üncü maddesinde öngörülen durumun gerçekleştiği de kanıtlanamadığı, tanık olarak ...'in dinlendiği, davacının davalıya sözleşmenin yürürlükte olduğu sürece belli işler sağlayarak kamuoyunda ve sektörde tanınmasınına imkan sağladığı ancak "..." dizisinin gündeme geldiği tarihte davalının herhangi ... dizide fiilen rol almıyor olmamasına rağmen menajeri olan davacının dizi yapımcısıyla olan husumet ilişkisi nedeniyle bu dizi için aracı olmaması nedeniyle davacı kusurlu olduğu gibi, sözleşmeyle davacının izni olmadan üçüncü kişilerle ... yapmama yükümlülüğü altına giren davalının da haklı nedenle sözleşmeyi feshetmeden dizide rol alması nedeniyle kusurlu olduğu, dolayısıyla her iki tarafın Mahkemece kusurlu bulunduğu, gerek davacının karşılıklı kusuru ve gerekse öngörülen cezai şartın fahiş olması nedeniyle Türk Borçlar Kanunu'nun 182/son maddesi dikkate alınarak taktiren 50.000,00 TL cezai şartın hüküm altına alınmasının uygun bulunduğu, zarar ve uğranılan kar kaybına gelince; bilirkişi raporunda sanatçının "..." dizisinde aldığı net ücret 55.932,00 TL üzerinden %20 komisyon karşılığının 11.186,00 TL bulunduğu ancak cezai şart için geçerli olan davacının karşılıklı kusur durumu kar kaybı ve komisyon ücreti içinde geçerli olduğundan ve davacının aracılık etmediği ... için aracılık etmiş gibi tam ücret talep etmesi haklı olmadığından Mahkemece TBK'nın 51 ve 52 nci maddeleri dikkate alınarak davacının komisyon alacağının 10.500,00 TL olarak taktir edildiği, davacının komisyon ücreti dışındaki zarar iddiasını kanıtlayamadığı, komisyon ücretinin 7.500,00 TL'lik kısmının davacı tarafından çekilen ... 6.Noterliğinin 18.11.2013 tarihli ihtarnamesiyle komisyon alacağına mahsup edilmiş olup, kalan 3.000,00 TL'nin yoksun kalınan alacak ve zarar olduğu gerekçesiyle davacının asıl davasının kısmen kabulüne; asıl davada, Türk Borçlar Kanunu'nun 182/son maddesi dikkate alınarak taktiren 50.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden işleyecek reeskont avans ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı/karşı davacının 7.500,00 TL alacağının davacı alacağından mahsubu ile taleple sınırlı olarak 3.000,00 TL yoksun kalınan alacağın dava tarihinden işleyecek reeskont avans ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 26.11.2020 tarihli ve 2020/4912 E., 2020/7159 K. sayılı ilamında; bozma nedenine göre davacı/karşı davalının tüm, davalı/karşı davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediği belirtilerek, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 123 üncü maddesine göre karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan birinin temerrüde düştüğü takdirde diğerinin, borcun ifa edilmesi için uygun ... süre verebileceği veya uygun ... süre verilmesini hâkimden isteyebileceği, süre verilmesini gerektirmeyen durumları düzenleyen Kanun'un 124 üncü maddesinde de borçlunun içinde bulunduğu durumdan veya tutumundan süre verilmesinin etkisiz olacağının anlaşılması halinde süre verilmesine gerek olmaksızın alacaklının Kanun'un 125 inci maddesinde düzenlenen seçimlik haklarından birini kullanabileceği, sözleşmeden dönme hakkının kullanılması halinde de tarafların karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulacağının düzenlendiği, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere dosya kapsamından ve dava konusu dizinin yapımcı şirketin yetkilisi olan ...'in tanık olarak verdiği ifade içeriğinden, davacı/karşı davalı şirketin, ilgili dizinin yapımcı şirketi ile aralarında devam eden dava ve husumet sebebiyle davalı/karşı davacının anılan dizide yer almasına engel olduğunun sabit olduğu, nitekim davalı/karşı davacının 13.09.2013 tarihli ihtarname ile davacı/karşı davalı ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiği, daha sonra 23.09.2013 tarihinde anılan dizi film projesinde yer almak üzere sözleşme akdettiği, buna göre Mahkemece her ne kadar davalı/karşı davacının süre vermesizin sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle feshin geçersiz olduğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda yer alan somut bilgiler değerlendirildiğinde, TBK'nın 124 üncü maddesinde düzenlendiği üzere davalı/karşı davacı yönünden dava konusu sözleşmeyi sona erdirmesi için artık süre verilmesine gerek duyulmayan ... hâlin oluştuğunun kabulünün gerektiği, o halde, Mahkemece, davalı/karşı davacının davacı/karşı davalı ile aralarındaki 16.06.2010 tarihli sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği kabul edilerek sonucuna göre ... karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay Bozma ilamında da belirtildiği üzere, dosya kapsamından ve dava konusu dizinin yapımcı şirketin yetkilisi olan ...'in tanık olarak verdiği ifade içeriğinden, davacı/karşı davalı şirketin, ilgili dizinin yapımcı şirketi ile aralarında devam eden dava ve husumet sebebiyle davalı/karşı davacının anılan dizide yer almasına engel olduğunun sabit olduğu, nitekim davalı/karşı davacının 13.09.2013 tarihli ihtarname ile davacı/karşı davalı ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiği, daha sonra 23.09.2013 tarihinde anılan dizi film projesinde yer almak üzere sözleşme akdettiği, tanık beyanı, dosya içeriği değerlendirildiğinde davalı/karşı davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, haklı nedenle sözleşmenin feshi dolayısıyla davacı/karşı davalının Ajans servis alacağının bulunmadığı, davalı/karşı davacının TBK'nın 124 üncü maddesi uyarınca sözleşmeyi sona erdirmesi açısından süre verilmesine gerek olmadığından "...Meselesi" filminden dolayı hak ettiği ancak davacı/karşı davalı oyuncunun hak ettiği parayı uhdesinde mahsup etmesinin geçerli ... nedeni bulunmadığı gerekçesiyle davacı/karşı davalının davasının reddine, davalı/karşı davacının davasının kabulü ile; 7.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan alınarak kendisine verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı/karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairemizin 14.06.2022 tarihli ve 2022/3929 E., 2022/5760 K. sayılı kararıyla; dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde ... isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairemizin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı/karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davacı/karşı davalı vekili; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında da görüleceği üzere Mahkemenin yalnızca tanık ...'in verdiği ifadeye dayanarak feshin haklılığına karar verdiğini, hatta neredeyse tanığın ifadelerinin bölünerek davalı/karşı davacının lehine hüküm kurulduğunu, zira ...'in beyanında açıkça davacının müvekkili ile yollarını ayıracağını söylediğini, davacıya rol verilirken müvekkili ile sözleşmesinin devam ettiğinin ifade edildiğini, müvekkilinin başka ... kişiyle husumetli olduğu ve bu sebeple davalının bu dizide oynamasına engel olmaya çalıştığına ilişkin iddiasının kesinlikle gerçek olmadığını, müvekkilinin de para kazanacağı ... işi reddetmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davalının sözleşmeyi feshetmeden önce sözleşmeyi ihlal ettiğini, davalı taraf, sözleşmeyi feshetmeden önce davaya konu "..." adlı dizi ile zaten anlaşmaya vardığından taraflar arasındaki menajerlik sözleşmesindeki 12 nci madde uyarınca sözleşmenin ihlal edilmiş sayıldığını ve cezai şart hükümlerinin söz konusu olduğunu, yapımcının Mahkemeye sunduğu sözleşme adi yazılı ... sözleşme olup, bu sözleşmenin 23.09.2013 tarihinde düzenlendiğine ilişkin resmi ... evrakın dosyada bulunmadığını, davalının davada haklı çıkması için fesih tarihi olan 13.9.2013'ten 10 gün sonrası için sözleşmenin düzenlendiğini, davalı ve yapımcının anlaşmasının 23.09.2013'den önce olduğunun yapılan set röportajından ve fragmandan belli olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte somut olaydaki fesih ve fesih nedeninin Türk Borçlar Kanunu'nun 124 üncü maddesindeki süre gerektirmeyen hallere girmediğini, davalının kötü niyetli olarak süre vermeden direkt sözleşmeyi feshettiğini, gerekçeli kararda, Mahkemenin neye dayanarak söz konusu somut olayın Türk Borçlar Kanunu'nun 124 üncü maddesi uyarınca süre gerektirmediği sonucuna ulaştığının anlaşılamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle sözleşmeyle öngörülen cezai şart ve yoksun kalınan karın tahsili, karşı dava ise; alacağının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Süre verilmesini gerektirmeyen durumlar" alt başlıklı 124 üncü maddesi.

2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1. ... mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan ... hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. ... başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Karar düzeltme yoluyla incelenen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle tüm dosya kapsamından TBK'nın 124 üncü maddesinde düzenlendiği üzere davalı/karşı davacı yönünden dava konusu sözleşmeyi sona erdirmesi için artık süre verilmesine gerek duyulmayan ... hâlin oluştuğunun anlaşılmasına, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda karar verilmiş olmasına göre; davacı / karşı davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı / karşı davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.