Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4848 E. 2024/2964 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idare tarafından yapılan ihalede davalı şirketin vekilinin ihale şartlarını yerine getirmemesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin vekilinin ihaleye katıldığı, ihale şartnamesine uygun olarak zararın tespit edildiği gözetilerek yerel mahkemenin davacı lehine verdiği kısmi kabul kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/264 E., 2022/75 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili tarafından yapılan açık arttırmalı ihale ile davalı tarafından 178, 1719, 1703 ve 1730 numaralı partilerden orman emvali satın alındığını ancak ödeme işlemlerinin gereği gibi ve zamanında yerine getirilmediğini, söz konusu orman emvallerinin yapılan ikinci bir ihale ile daha düşük bir bedelle 3. bir kişiye satıldığını, imzalanan satış şartnamesinin 14. maddesi uyarınca tahakkuk eden bedel farkı ve yine aynı maddede düzenlenen gecikme cezası olarak toplam 25.093,27 TL zararın meydana geldiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, iki ihale bedeline göre hesaplanan; 178 numaralı parti için toplam 11.661,60 TL Kurum zararın, bu bedelin son satışı tarihi olan 16.07.2014 tarihinden itibaren, 1719 numaralı parti için toplam 4.257,43 TL kurum zararının, bu bedelin son satış tarihi olan 15.06.2014 tarihinden itibaren, 1703 ve 1730 numaralı partiler için toplam 9.174,24 TL Kurum zararının, bu bedelin son satış tarihi olan 23.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu ihaleye katılmadıkları gibi bu konuda herhangi bir kişiye de yetki vermediklerini, davacı idarenin kendisine dayanak yapmaya çalıştığı belgenin bir vekaletname değil, taşıma işine münhasıran sınırlı yetki ile verilmiş bir yetki belgesi olduğunu, davacı idarenin yetkilendirmeyi aşan bir işlem yapmasının kendi hatasından kaynaklandığını, davalı şirketin bu nedenlerle zarardan sorumlu tutulması mümkün olmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini ve davalı sıfatıyla ..., ..., ...’e ihbar edilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 24.03.2016 tarihli ve 2015/344 E., 2016/350 K. sayılı kararla; davanın kabulü ile; 178 numaralı partinin satışı yönünden toplam 11.661,60 TL Kurum zararının ikinci ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son günü takip eden 17.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 1719 numaralı partinin satışı yönünden toplam 4.257,43 TL Kurum zararının ikinci ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son günü takip eden 16.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 1703 ve 1730 numaralı partilerin satışı yönünden toplam 9.174,24 TL Kurum zararının ikinci ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son günü takip eden 24.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 24.09.2019 tarihli ve 2016/23306 E., 2019/8704 K. sayılı sayılı ilamla; Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, yalnızca sözleşme gereği bedelin ödenmeyerek davacının zarara uğratıldığı, davalı şirketin ihaleye girdiği ve orman emvalleri alındığından haberinin olduğu hususuna yer verildiği, bu yönüyle bilirkişi raporunun bilimsellikten uzak ve bir araştırmaya dayalı olmadığı, aynı zamanda davalı şirket tarafından verilen 27.04.2012 tarihli vekaletnamede; “Orman İşletme Müdürlüğünüzün Sızır şefliğinden tahsis ve ihale ile satın aldığımız orman emvallerinin satış işlemlerini yaptırmaya, satın alınan orman emvallerini fabrikamıza nakletmeye ve nakliye tezkerelerini imzalamaya 2012 yılı için aşağıda tatbiki imzası ve kimlik bilgileri bulunan ..., ..., ... vekil tayin ettik.” şeklinde ifade edildiği, söz konusu vekaletnamenin niteliğinin, vekalet verilen kişilere hangi konularda yetki verildiği hususlarının incelenmediği, ayrıca satış şartnamesinin 14 üncü maddesindeki alıcının taahhüdünden döndüğü takdirde ihale sahibinin hangi şartlarda zarar ve ceza bağlamında hangi kalemleri isteyebileceğinin de değerlendirilmediği, konusunda uzman bilirkişiden davalı şirket tarafından verilen 27.04.2012 tarihli vekaletname ve taraflar arasındaki ihale sonucu imzalanan şartname de incelettirilerek taraf; mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak ve davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar da dikkate alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı idare tarafından açık arttırmalı olarak yapılan ihaleye davalı şirketi temsilen 27.04.2012 tarihli vekalet konulu belge ile ..., ..., ...'in katıldığı, ihalenin davalı şirket uhdesinde kaldığı, söz konusu vekaletin içeriğinden davalının ihale sonucu orman emvallerini satın aldığını beyan ettiği, vekalet içerisindeki ''satış işlemlerini yaptırmaya'' ibaresinin lafzından hareketle bu yetkinin ihaleye katılmayı da kapsayacağı, ihale ve satış işleminin bir bütünlük oluşturduğundan dolayı, satış işlemlerinin yapabilmesi için, ilgili kişilerin ihaleye de katılması gerektiği, bu sebeple davalı şirket adına vekil kılınanların yaptığı işlemlerle davalı şirketin bağlı olacağı, 30.10.2012 tarihli ihalede davalı şirket uhdesinde kalan 178, 1719, 1703,1730 parti numaralı 4 parti orman emvali satışlarının yapıldığı, davalı tarafından ihale bedellerinin ödenmemesi üzerine uyuşmazlığa konu 4 parti orman emvali için açık arttırma yöntemi ile yapılan ikinci ihalenin ise 26.06.2014-30.05.2014 tarihleri arasında yapıldığı, davacı idare tarafından yapılan iki ihale arasında en az 569 en fazla 577 gün süre bulunduğu, davalının satış bedelini ödememesi, ihale şartnamesinin 13 üncü maddesine göre, davalının ihale bedelini 15 gün içerisinde ödememesi halinde söz konusu sürenin sonunda geçici teminatın irad kaydedileceği, İhale Şartnamesinin 14 üncü maddesinde açıkça belirtildiği üzere, iki ihale arasında idare aleyhine bir fiyat farkı oluşması halinde fiyat farkının tamamı ve gecikme cezasının ödeneceği taraflarca taahhüt edildiği, bu nedenle, ihale şartnamesinin 14üncü maddesinde yer alan hususlar ve birinci ihale en son yatırma tarihi ile ikinci ihale en son yatırma tarihi arasında geçen süre esas alınmak suretiyle davacı idarenin uğramış olduğu zararın toplam 24.886,59 TL belirlendiği, davalının oluşan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 178 numaralı partinin satışı yönünden toplam 11.454,92.TL kurum zararının ikinci ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son günü takip eden 17.07.2014 tarihinden itibaren, 1719 numaralı partinin satışı yönünden toplam 4.257,43 TL kurum zararının ikinci ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son günü takip eden 16.06.2014 tarihinden itibaren, 1703 ve 1730 numaralı partilerin satışı yönünden toplam 9.174,24 TL kurum zararının ikinci ihaleye göre bedel yatırılması gereken en son günü takip eden 24.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, gerekli inceleme ve araştırma yapılmadan hazırlanan bilirkişi raporunun esas alınamayacağını, itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, itirazlarının değerlendirilmediğini, 30.12.2012 tarihli ihaleye usulüne uygun vekaletname olmaksızın 27.04.2012 tarihli taşıma işine özgü yetki belgesi ile katılmasına izin veren davacı idarenin kusurlu olduğunu, satış şartnamesinde evrakların aranmadığını, satış işlemlerini yaptırmaya ifadesinin hatalı değerlendirildiğini, yetki belgesinin ihaleye katılım sağlamadığını, ihaleye konu emvallerin şirketin faaliyet alanında bulunmadığını, ihale şartnamesinin değerlendirilmediğini, ihalenin şartnameye uygun gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmediğini, ihaleye kimin katıldığının belli olmadığını, fahiş bir miktar ve faiz hesaplandığını, husumet yöneltilemeyeceğini, ihaleden 25.11.2013 tarihli yazıyla haberdar olduklarını, tebliğ edilen evrakların ihaleyle ilgisinin bulunmadığını, yetki belgesindeki kişilerin de ihaleye katıldıklarının belirlenmediğini, teminatın şirket tarafından yatırılmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından yapılan ihalenin gereklerinin yerine getirilmemesinden kaynaklandığı iddia edilen zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İspat yükü" başlıklı 6 ncı maddesi.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Mahkemece bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verildiği, davalı şirketin yetkiledirmesi üzerine ihaleye katılım sağlandığı, ihale şartnamesine göre zararın tespit edildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı tarafa yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.