Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4887 E. 2024/3755 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinden kaynaklanan kira alacağı ve tahliye taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı Kurumun harçtan muaf olması ve davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bu hususlarda düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/177 E., 2022/1251 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tahliye ve alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının 01.12.1995 başlangıç tarihli, 30 yıl süreli kira sözleşmesine istinaden davacı Kuruma ait ... Köyü, 1697 ada 4 parselde tapuya kayıtlı arsanın 20.000 m²'lik kısmının kiracısı olduğunu, sözleşmenin "Hususi Şartlar" bölümünün (5) ve (22) maddeleri uyarınca 01.12.2001-01.12.2002 dönemi için tediyesi gereken yıllık kira miktarının 226.040.000.000 TL, 01.12.2002-01.12.2003 dönemi için tediyesi gereken yıllık kira miktarının ise 410.234.000.000 TL olduğunu, her iki döneme ilişkin toplam alacak tutarı olan 676.274.000.000 TL'nin ödenmemesi halinde tahliye davası açılacağının 17.10.2001 ve 11.10.2002 tarihli ihtarnamelerle davalıya bildirilmesine rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek; temerrüt nedeniyle akdin feshi ile kiralananın tahliyesine, 676.274.000.000 TL kira alacağının davalıdan ait olduğu yıllara ait gecikme zammı ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; kiralanan tarafına teslim edilmediği gibi, kullanımına fiilen engel olunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21/06/2018 tarihli, 2005/139E., 2018/537 K. sayılı kararıyla; davalının dava konusu kiralanan taşınmazdan temerrüt nedeniyle tahliyesine, alacak isteminin kısmen kabulüyle 01.12.2001-30.11.2002 dönemi için 191.192,92 TL'nin 06.12.2001 tarihinden, 01.12.2002-30.11.2003 dönemi için 292.984,58 TL'nin 06.12.2002 tarihinden itibaren işleyecek ve hesap edilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.06.2021 tarihli ve 2018/3397 E., 2021/1110 K. sayılı kararıyla; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 23.11.2021 tarihli ve 2021/6482 E., 2021/11865 K. sayılı ilamla; tarafların sair temyiz itirazları reddedildikten sonra davalının tahliyeye ilişkin temyiz itirazı yönünden, sözleşmenin "Hususi Şartlar" bölümünün (5) maddesinde; kira bedellerinin yıllık peşin olarak mukavele tarihi itibariyle 5. günü akşamına kadar ödeneceği kararlaştırıldığı, buna göre 2001-2002 dönemine ilişkin kira ödemesinin 06.12.2001, 01.12.2002-01.12.2003 dönemine ilişkin ödemenin ise 06.12.2002 tarihinde yapılacağının kabulü gerektiği, bu durumda Mahkemece; davacı tarafından henüz alacak muaccel olmadan 17.10.2001 ve 11.10.2002 tarihlerinde gönderilen ihtarnamelerin hukuki sonuç doğurmayacağı kaldı ki 17.10.2001 tarihli ve 43443 yevmiye numaralı ihtarnamenin davalıya tebliğ edilemeyip iade olunduğu da nazara alındığında, tahliyeye ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerektiği; davacının hükmedilen alacağın miktarına ilişkin temyiz itirazı yönünden ise, hükme esas alınan 26.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda, 01.12.2001-30.11.2002 dönemine ilişkin ödenmeyen kira bedeli 195.192,92 TL olarak belirlenmiş olmasına rağmen, Mahkemece bu döneme ilişkin 191.192,92 TL kira alacağına hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 26.02.2018 tarihli ek rapor doğrultusunda davacının 01.12.2001-30.11.2002 dönemi için 195.192,92 TL, 01.12.2002- 30.11.2003 dönemi için 292.984,58 TL kira alacağı bulunduğu, davacı tarafından henüz alacak muaccel olmadan 17.10.2001 ve 11.10.2002 tarihlerinde gönderilen ihtarnamelerin hukuki sonuç doğurmayacağı, tahliyeye ilişkin şartların oluşmadığı gerekçesiyle; davanın kira alacağı yönünden kabulü ile 01.12.2001- 30.11.2002 dönemi için 195.192,92 TL'nin 06.12.2001'den, 01.12.2002-30.11.2003 dönemi için 292.984,58 TL'nin 06.12.2002 den itibaren işleyecek ve hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tahliye davasının reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ve araştırma sonucu düzenlendiğini, gecikme zammı uygulanması gerekirken yasal faiz uygulandığını, davacı kurum harçtan muaf olmasına rağmen harç tahsil edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı vekili; kiralananın tahliye edilmiş olduğunu, sözleşmenin fiili imkansızlık sebebiyle baştan itibaren geçersiz olduğunu, kullanıma uygun bulundurma yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, bu hususlara rağmen alacak hesabı yapan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, gerektiğini, reddedilen tahliye davası yönünden lehlerine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira alacağı ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları

3.Değerlendirme

1. Temyiz olunan kararın bozmaya uygun olmasının, bozma ilamı kapsamının dışında kalarak kesinleşen yönlere ilişkin yeniden inceleme yapılamayacağının anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesi; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, reddedilen tahliye davası bakımından davalı lehine temyiz dilekçesinde talep ettiği maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken edilmemesi, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

3. Davacı Kurum 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumuna İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'un 36 ncı maddesi uyarınca harçtan muaf olmasına rağmen, aleyhine harca hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (6) numaralı bendi çıkartılarak yerine; "6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesince alacak yönünden takdir olunan 29.200,00 TL vekalet ücreti ile tahliye davası yönünden 5.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," bendinin eklenmesine,

3. (4) numaralı bentte yer alan "tahliye yönünden alınması gereken 80,70 TL harcın davacıdan alınarak hazine adına gelir kaydına," ifadesinin bentten çıkarılarak yerine davacı Kurum harçtan muaf olduğundan tahliye istemi yönünden harç alınmasına yer olmadığına ifadesinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.