Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4888 E. 2024/3501 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı üniversiteye tıbbi malzeme satışı karşılığı ödenmeyen alacak ve bu alacağa işleyecek faizlerin davacı tarafından tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında belirtilen gerekçeye ve bozma kararına uygun olarak alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olması, davalı tarafından yapılan ödemenin dava konusu olmayan önceki faturalara ilişkin olduğunun ispatlanması, davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararda vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş olması ve faize faiz talebinin reddine dair karar verilmesi gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/185 E., 2023/222 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın dava konusu asıl alacak dava tarihinden sonra ödendiğinden asıl alacak konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl alacağın dava tarihi olan 25.03.2013 tarihinden ödeme tarihlerine kadar işlemiş ticari faizi ödenmediğinden 03.01.2023 tarihli bilirkişi raporu 5. sayfasında hesaplanan 6.765.669,69 TL ticari faizin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının faize faiz talebi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı Üniversiteye yapılan ihaleler ve sözleşme kapsamında fatura karşılığı olarak tıbbi malzeme sattığını, malzeme bedelinin kararlaştırılan tarihte ödenmediğini ileri sürerek; 8.015.388,80 TL asıl alacak, 1.030.322,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.045.710,81 TL'nin davalıdan tahsilini ve asıl alacağa dava tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesini talep etmiş, 23.01.2023 tarihli ıslah dilekçesiyle dava tarihi ile ödeme tarihi arasında (25.03.2013-06.01.2022 arası) hesaplanan 6.765.669,69 TL işlemiş faiz yönünden talebini arttırmak suretiyle ıslah ederek bu miktar üzerinden karar verilmesini, ayrıca talebi olan 6.765.669,69 TL bedele ödeme tarihi olan 06.01.2022 tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin borçlarını imkan buldukça ödediğinden eldeki davanın açılmasında hukuki yarar olmadığını, dava açılmadan evvel 1.525,801,85 TL ödediklerini, bu miktarın da mahsubundan sonra geriye kalan 6.797,681,85 TL'yi kabul ettiklerini savunarak davanın reddini istemiş, yargılama aşamasında ise beyanını düzelterek dava açılmadan evvel yapılan ödemenin 897.035,23 TL olduğunu, geriye kalan tutarın ise dava açıldıktan sonra ödendiğini, faiz isteğinin de yersiz olduğunun savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.04.2013 tarihli ve 2013/199 E., 2013/123 K. sayılı ilamıyla; davalının ticari işletmesi olmadığı gerekçesiyle görevli Mahkemece, davalı tarafından dava tarihine kadar yapılan 897.035,23 TL'nin dava konusu edilmeyen önceki alacaklarından mahsup edilmesinin davacının yasal hakkı olduğu, davacının asıl alacak miktarının 8.015.388,80 TL olduğu, davacı davalıyı daha önce temerrüde düşürmediğinden alacağa dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği, dava tarihinden sonraki ödemelerin işleyecek faiz de nazara alınarak davacı alacağından düşülmesinin gerekeceği, taraflar arasındaki ticaretin devam ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 8.015.388,80 TL'nin mükerrer tahsile sebebiyet vermemek üzere dava tarihinden sonra davalının yaptığı ödemeler varsa bunlar mahsup edildikten sonra davacıya dava tarihi olan 25.03.2013 tarihinden itibaren asıl alacağa ticari faiz işletilerek ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine (davadan önceki işlemiş faiz talebinin reddine) karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 22.02.2018 tarihli ve 2015/32986 E., 2018/2356 K. sayılı kararıyla; davalı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek Mahkemece ilk olarak dava açılmadan evvel yapılan ödemenin hangi borca mahsuben yapıldığına ilişkin kanıtları sunmak için davacıya süre verilmesi, davacının davadan önceki bir borçtan mahsup ettiğini kanıtlaması halinde bu miktarın eldeki dosyadan mahsup edilemeyeceği gözetilerek yalnızca davadan sonra yapılan ödemelerin dikkate alınıp, ödenen miktar kadar kısmın konusuz kaldığı da gözetilerek haklılık durumuna göre yargılama gideri ve vekalet ücreti belirlenerek hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde infazda tereddüt yaratacak mahiyette karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece bozma doğrultusunda alınan rapor çerçevesinde davacının, davalının dava tarihinden önceki 897.035,23 TL ödemelerinin davaya konu alacağından mahsup edilip edilmemesi hususunda yeni bir delil sunmadığı, bu ödemeleri davaya konu alacağı dışındaki alacaklarından mahsup ettiğini beyan ettiği, davacının 2010-2012 arası dönemde davacının ödemeler toplamından daha yüksek miktarda alacaklı olduğu, dava tarihinden sonraki davalı ödemeleri tutarının 2.212.490,50 TL olduğu, davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediği sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu olan 8.015.388,80 TL’nin; 897.035,23 TL dava tarihinden önce ödenmiş olduğu anlaşıldığından bu kısma ilişkin talebin reddine, 2.212.490,50 TL dava açıldıktan sonra ödendiği anlaşıldığından bu kısma ilişkin talep konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, geri kalan 4.905.863,07 TL için davanın kabulüne, dava tarihinden itibaren ödenen 2.212.490,50 TL’lik kısım için de dava tarihinden ödendiği tarihe kadar ticari faiz işletilmesine, davacının 1.030,322,01 TL işlemiş faiz talebi subut bulmadığından reddine dair verilen karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 23.12.2021 tarihli ve 2021/4475 E., 2021/13519 K. sayılı ilamıyla; davacı tarafından dosyaya sunulan 09.12.2020 havale tarihli dilekçeye ek “davaya konu edilmeyen önceki cari hesap tablosu” incelendiğinde 08.07.2010 tarihi ile 15.09.2010 tarihi arasında davalı tarafından yapılan toplam 897.035,23 TL ödeme ile kapanan fatura numaralarının liste halinde gösterildiği, Mahkemece davacı tarafından 09.12.2020 havale tarihli dilekçeye ek sunulan “davaya konu edilmeyen önceki cari hesap tablosu” ve diğer belgelerin de değerlendirilmesi suretiyle hesap yapılması için bilirkişiden denetime elverişli rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafından yapılan 897.035,23 TL ödemenin, 08.07.2010 tarihi ile 15.09.2010 tarihi arasındaki cari hesap borcuna mahsup edildiği, 15.09.2010 tarihi itibariyle davacı yanın ticari defterlerinde davalı Üniversitenin 3.377.503,40 TL borçlu olarak gözüktüğü, dava tarihinden sonra ilk Mahkeme kararı tarihine kadar yapılan ödeme toplamı olan 2.212.490,50 TL'nin dava konusu olan 8.015.388,80 TL'den düşülmesi neticesinde 5.802.898,30 TL kaldığı, 06.01.2022 tarihinde davalı Üniversite tarafından davacı tarafın hesabına 5.802.898,29 TL ödeme yapıldığı, bu durumda 06.01.2022 tarihi itibariyle asıl alacağın tamamının ödenmiş olduğu, bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak hesaplandığı üzere, ödemeler düşülerek kalan ana paraya dava tarihinden ödendiği son tarih olan 06.01.2022 tarihine kadar ticari (avans) faiz işletildiğinde toplam 6.765.669,69 TL işlemiş faiz hesaplandığı gerekçesiyle dava konusu asıl alacak dava tarihinden sonra ödendiğinden asıl alacak konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl alacağın dava tarihi olan 25.03.2013 tarihinden ödeme tarihlerine kadar işlemiş ticari faizi ödenmediğinden 03.01.2023 tarihli bilirkişi raporu 5. sayfasında hesaplanan 6.765.669,69 TL ticari faizin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının faize faiz talebi yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını, ödemelerin devam ettiğini, dava açılmadan önce 897.035,23 TL'nin mahsup edilmesi gerektiğini, bu sebeple faiz hesabının da hatalı olduğunu, ticari faiz talep edilemeyeceğini, davacının faize faiz talebinin reddedildiğini, reddedilen bu kısım yönünden lehine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, medikal malzeme satışı nedeniyle ödenmeyen alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller" başlıklı 266 ncı ve devamı maddeleri.

2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK,

3. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye; bozma ilamına uygun olarak alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunun, davalı tarafından Mahkemenin 11.03.2021 tarihli ve 2020/177 E., 2021/80 K. sayılı ilamı temyiz edilmediğinden ticari faizin talep edilmesi hususunun davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğunun, davalı tarafından dava öncesi ödendiği belirtilen 897.035,23 TL'nin cari hesap özetine göre dava konusu yapılmayan önceki faturalara yönelik olduğunun ispat edildiğinin, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararda davadaki haklılık durumuna göre vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiğinin, faize faiz talebinin reddedildiğinin ve bu anlamda davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmeyeceğinin anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

04.11.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.