"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/44 E., 2023/54 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı asil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 72 parsel sayılı taşınmazın 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun uyarınca açık artırma yoluyla satışa çıkarıldığını, ihaleye müvekkili ile dava dışı ...'in katıldığını, davalının 4070 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi uyarınca dava dışı ...'e ön alım hakkı olması sebebiyle dava konusu taşınmazı ihale değeri olan 12.000,00 TL mukabilinde anılan kişiye devredildiğini, dava dışı ...'in taşınmazı 1.500,00 TL’ye kötü niyetli olarak halasının torunu dava dışı ...’a sattığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmazın mülkiyetini elde etme hakkından ve bu taşınmazı 2006 yılı üretim sezonu başından bu yana tarımsal amaçlı kullanmaktan mahrum kalması sebebiyle şimdilik; 12.000,00 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı 29.03.2022 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 53.021,14 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, idari yargının görevli olduğunu, Derinkuyu İlçesi, ... Köyü, ... Mevkiinde bulunan 122 ada, 72 parsel sayılı taşınmazın 01.11.1999 tarihinden itibaren kullanan ve 03.07.2002 tarihli dilekçesi ile öncelikli alım hakkından yararlanmak isteyen dava dışı Nazır Demiröğen’e 4070 sayılı Kanun'un 8 inci maddesine göre 12.000,00 TL bedelle satıldığını, ön alım hakkının usulüne uygun şekilde kullanıldırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Derinkuyu Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.04.2016 tarihli ve 2016/38 E., 2016/96 K. sayılı kararıyla; İdari Yargı Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Derinkuyu Asliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 15.12.2020 tarihli ve 2020/2581 E., 2020/4389 K. sayılı ilamıyla, davanın çözüm yerinin adli yargı olduğu gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin 25.05.2022 tarihli ve 2021/18 E., 2022/71 K. sayılı kararıyla; davacının açtığı aynı taşınmaza ilişkin tapu iptal tescil davasında verilen karar ile dava konusu taşınmazın dava dışı ...'e devir işleminin 4070 sayılı Kanun'un ön alım hakkı için aradığı koşulun bulunmaması nedeniyle geçersiz olduğunun sabit olduğu, aynı dosyada alınan 04.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacının yolsuz tescil nedeniyle mahrum kaldığı zararın 14.445,14 TL olarak tespit edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 14.445,14 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı ve davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.01.2023 tarihli ve 2022/8200 E., 2023/22 K. sayılı ilamıyla; davacının dava konusu taşınmaz için satış bedeli olarak herhangi bir ödeme yapmadığı ve davacının hiçbir zaman taşınmaz maliki olmadığı dikkate alındığında, taşınmazın kullanılamamasından kaynaklı olarak mahrum kalınan kârı talep edilemeyeceği gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma sonrasında yapılan yargılama doğrultusunda Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davacının hiçbir zaman taşınmaz maliki olmaması nedeniyle taşınmazın kullanılamamasından kaynaklı olarak mahrum kalınan kârı talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı; davalının yaptığı usulsüz satış sebebiyle taşınmazı elde edemediğini, bilirkişi raporunda hesaplandığı gibi taşınmazın değerine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ihale ile satışına karar verilen taşınmazın dava dışı üçüncü kişiye ön alım hakkı kapsamında satılması nedeniyle mahrum kalınan kar istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Dairemizin bozma ilamıyla davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde İlk Derece Mahkemesi kararının bozulduğunun, bozmaya uyulmakla verilen kararın davalı lehine kazanılmış hak oluşturduğunun anlaşılmasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,
Fazla alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.