Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4916 E. 2024/3478 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi ve Sağlık Uygulama Tebliği'ne aykırılık nedeniyle davacı üniversitenin alacağından yapılan kesintilerin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda, davalı kuruma faturalandırılan tıbbi işlemlerin fazla ve yersiz ödeme niteliğinde olduğu ve kesinti tutarının daha düşük olması gerektiği tespit edilmiş olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi'nin bu rapora rağmen asıl kesinti tutarı yönünden davanın reddine karar vermesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/255 E., 2023/1037 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/1109 E., 2020/262 K.

Taraflar arasındaki Kurum işlemi nedeniyle alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Dosya içeriğine göre, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararda davalı aleyhine hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 78.125,20 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238,730 TL’nin altında kaldığından, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin imzaladığı Sağlık Hizmetleri Protokolü uyarınca sigortalılara sağlık hizmeti sunulması neticesinde hizmet bedellerini davalı Kuruma fatura ettiğini, Kurumun müvekkiline göndermiş olduğu 2016 tarihli “2015 yılı Sayıştay Raporu” konulu yazısında; a)Sayıştay Başkanlığı tarafından düzenlenen 2015 yılı denetim raporunun, “Bulgu 70:Kemik İliği Nakillerinde Tetkik, Tahlil, İşlem, Kan ve Kan Bileşenleri, Tıbbi Malzeme, İlaç ve Komplikasyon Tedavisine İlişkin Ücretlerin Ayrıca Fatura Edilmesi” konulu maddesine göre “Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmeli bazı sağlık hizmet sunucularının kemik iliği nakli paket fiyatlarına her türlü tetkik,tahlil,işlem,kan ve kan bileşenleri, tıbbi malzeme, ilaç ve komplikasyon tedavisine ilişkin ücretlerin dahil olmasına rağmen bunları Kurumuna fatura ettiklerinin tespit edildiğini, b)Sağlık Uygulama Tebliği Ek 2-C listesindeki açıklamalar gereğince; P704970 ,P704971, P704972, P704973 ve P704980 kodlu kemik iliği nakli paket fiyatlarına her türlü tetkik, tahlil, işlem, kan ve kan bileşenleri, tıbbi malzeme, ilaç ve komplikasyon tedavisine ilişkin ücretler dahildir. Paket fiyat allojenik nakil öncesi 15 günü ve nakil sonrası 90 günü, diğer nakillerde nakil öncesi 15 günü ve nakil sonrası 60 günü kapsar. Dolayısıyla söz konusu işlemlere ilişkin bedellerin Kuruma fatura edilmemesi gerekmektedir.” hükmünün bulunduğunu belirterek, Kurumlarına fatura edilmemesi gerektiği halde müvekkil Üniversite bünyesindeki tıp fakültesi hastanesi tarafından faturalandırılan örneklenmiş işlemlerin ait olduğu dönemdeki kesinti oranına yapacağı değişiklikler dikkate alınarak yersiz ödemelerin mahsubunun yapılacağını bildirdiğini, müvekkil Üniversite tarafından yapılan incelemede Kurum tarafından bildirilen listelerde haksız kesintiler bulunduğunun tespit edildiğini ve bu hususun 01.07.2016 tarihli yazı ile Kuruma bildirildiğini, ancak Kurumun 24.10.2016 tarihli yazısı ile itirazlarının uygun bulunmadığının ve 816.585,01 TL bedelin borç girişi yapılarak müvekkiline yapılacak ödemeden mahsup edileceğinin bildirildiğini, akabinde 816.585,01 TL asıl ve 78.125,20 TL faiz olmak üzere toplam 894.710.21 TL kesinti yapıldığını, müvekkilinin faturalarının ödenmesi hususunda örnekleme yönteminin seçmiş olduğunu, Kurumun kesinti listesindeki hastalar için faturalandırma yapıldığı dönemde tarafların mutabık kaldığı ve bu doğrultuda belgelerin oluşturulduğunu, ayrıca Kurumun kesinti yaparken faiz uygulamasının mevzuata aykırı olduğunu, Sağlık Hizmetleri Protokolü uyarınca Kurumun kendisine iletilen faturalarla ilgili 3 aylık yasal süre içerisinde incelemesini tamamlamak yükümlülüğünde olduğunu, ancak uygulamada iş kapasitesindeki yoğunluk nedeniyle bu sürede gerekli mahsup işleminin yapılamadığını, Kurumun iletilen fatura bedellerini incelemeksizin avans olarak taraflarına ödediğini, incelemeden sonra ödediği avans tutarından kesinti yaptığı miktarları mahsup ettiğini, davalı Kurum tarafından yayınlanan “Fatura Bedellerinin Ödenmesine İlişkin” 2009/44 sayılı Genelgenin (7.) maddesindeki “Ödeme İşlemleri” başlığı adı altındaki düzenlemede, bu Genelgeyi yürürlükten kaldıran ve yine Kurum tarafından yayımlanan “Fatura Bedellerinin Ödenmesine İlişkin” 2011/62 sayılı Genelgenin (1.11) maddesindeki “Ödeme İşlemleri” başlığı altındaki düzenlemede ve 08.03.2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan “Ön Ödeme Usul ve Esaslar Genel Tebliğinin” (11.) maddesinde de aynen protokoldeki gibi faiz tahakkukuna ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığını ileri sürerek; Kurum tarafından 2015 yılı Eylül dönemine ait 31.10.2016 tarihli avans ödemesinde müvekkili alacaklarından 816.585,01 TL asıl alacak ve 78.125,20 TL faiz kesintisi olmak üzere yapılan toplam 894.710,21 TL'nin 30.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı Kurumdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Sayıştay Başkanlığınca hazırlanan 2015 yılı Denetim Raporunda, kemik iliği nakillerinde tetkik, tahlil, işlem, kan ve kan bileşenleri, tıbbı malzeme, ilaç ve komplikasyon tedavisine ilişkin ücretlerin ayrıca fatura edilmemesi gerekirken, Üniversitenin ayrıca faturalandırması neticesinde; davacı adına borç girişi yapıldığını, Sağlık Uygulama Ek 2-C listesindeki açıklamalar gereğince P704970, P704971, P704972, P704973, P704980 kodlu kemik iliği nakli paket fiyatlarına her türlü tetkik, tahlil, işlem, kan ve kan bileşenleri, tıbbı malzeme, ilaç ve komplikasyon tedavisine ilişkin ücretlerin dahil olduğunu, paket fiyat, allojenik nakil öncesi 15 günü ve nakil sonrası 90 günü, diğer nakillerde nakil öncesi 15 günü ve nakil sonrası 60 günü kapsadığını, dolayısıyla söz konusu işlemlerin bedellerinin Kuruma fatura edilmemesi gerektiğini, Kuruma fatura edilmemesi gerektiği halde Üniversite tarafından faturalandırılan, örneklenmiş işlemlerin ait olduğu dönemdeki kesinti oranına yapacağı değişiklikler de dikkate alınarak, yersiz ödemelerin 31.10.2016 tarihli avans ödenmesinden mahsubu yapılarak davacıdan yersiz ödemelerin tahsil edildiğini, yine Kurum tarafından yapılan çalışmalar neticesinde, örnekleme sonucunda tüm faturalara teşmil edilen kesintiler hariç olmak üzere kemik iliği yapılan hastalara ait paket fiyat içerisinde olması gereken nakil öncesi 15 gün ve nasıl sonrası 60 günlük sürede Kuruma ayrıca faturalandırılan işlem bedellerinin olduğunun tespit edildiğini, Kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve tespitlerde; P704970, P704971, P704972, P704973 ve P704980 SUT kodlu işlemlerin paket işlem olarak düzenlenmiş olmaları ve bu sebeple allojenik nakil öncesi 15 günü ve nakil sonrası 90 günü, diğer nakillerde nakil öncesi 15 günü ve nakil sonrası 60 günü kapsayacak şekilde hastalar hakkında yapılan her türlü tetkik, tahlil, işlem, kan ve kan bileşenleri, tıbbi malzeme, ilaç (şahsi tedavi için yurtdışından getirtilen ilaçlar hariç) ve komplikasyon tedavisine ilişkin ücretlerin dahil olması nedeni ile ...'na faturalandırılan dava konusu tıbbi işlemlerin fazla ve yersiz ödeme niteliğinde olduğuna yönelik tespit olduğu göz önüne alınarak davalı Kurum tarafından yapılan 816.585,01 TL'lik kesintinin haklı olduğu, davalı kurum tarafından Genelgenin (1.11.7.) maddesi uyarınca, Kurum alacağının mahsup işlemine rağmen karşılanamaması durumunda genel hükümlere göre tahsil edilmesi gerekirken, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 20 nci maddesi ve devamında açıklanan genel işlem koşullarına aykırı olduğu kanaatine varılan, Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesinin (10.3.) maddesi uyarınca 78.125,20 TL'lik faiz kesintisinin ise yerinde bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 78.125,20 TL'nin 30.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; Kurumun faturaları örnekleme yöntemi ile incelemekte olduğunu, taraflarınca 14.12.2016 tarihinde Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğüne yazılan 35068 sayılı yazıda, söz konusu listedeki hastaların fatura edildikleri dönemde örneklendikleri, bu hastalardan "mutabık” olunan dönemde kesinti yapılmadığı, sonraki süreçte geriye dönük olarak bir kesintinin yapıldığının belirtildiğini, yani söz konusu faturalandırma işlemlerinin ilgili faturalar döneminde incelendiğini ve kesinti yapılmasına gerek olacak hukuk dışı bir şey tespit edilemediğini, 17.02.2020 tarihli bilirkişi raporunun 11. sayfasında ise “Bu durumda Kurum tarafından 43.730,87 TL asıl ve 4.943,54 TL faiz olmak üzere toplam 48.674,41 TL bedelin davacı üniversite alacaklarından mahsubunun gerçekleşmesi gerekecektir." denilmekte, sonuç bölümünde ise bu hususun tekrar edilmekte olduğunu, bu meblağ yönünden de mahsuplaşma işleminin haklı olduğunu kabul etmemekle birlikte, bilirkişi raporunu esas aldıklarında, bilirkişinin toplam 48.674,41 TL'nin mahsubunun haklı olduğunu belirtmesine rağmen söz konusu kararda, 816.585,01 TL'lik mahsuplaşma işleminin haklı bir işlem olduğu kanaatiyle karar verildiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; müvekkilinin hukuka ve protokole uygun işlemi, dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporu tarafından da doğrulandığını, davacının iddialarını ispatlayamadığını, bununla birlikte bilirkişi raporunun sonuç bölümünde, "Sosyal Güvenlik Başkanlığına faturalandırılan dava konusu tıbbi işlemlerin fazla ve yersiz ödeme niteliğinde olduğu, kesinti tutarının toplam 43.730,87 TL olabileceği, avans faiz tutarının toplam 4.943,54 TL olabileceği" yönünde kanaat getirilmiş olduğunu, Mahkeme tarafından da bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesis edildiğini, bilirkişi raporuna beyan ve itirazları dosyada mevcut olup, Mahkeme kararında yer alan aynı hususlara ilişkin itirazlarını yinelemekte olduklarını, davanın tümüyle reddi yönünde karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulü yönünde karar verilmesinin hukuka ve taraflar arasında geçerli olan mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporunda söz konusu borç tablosunun incelendiği, kesintinin ...’nın 12.09.2011 tarihli 2011/62 sayılı Genelgesinin (1.2.) maddesi, (1.5.) maddesi ve (1.6.) maddesi uyarınca yapılmış olduğunun belirtildiği, anılan Genelge hükmü uyarınca davalı Kurum tarafından yapılması gereken kesinti işleminin öncelikle ilgili aya dair olan kesinti tutarının o ay örnekleme incelenen toplam fatura bedeline oranının tespit edilmesinden sonra bu oranın o ay kesilen toplam fatura bedeline uygulanmasından ibaret olması gerektiği, yapılacak orantılamada esas alınacak fatura bedelleri toplamının tüm Kurum tarafından üretilen faturalar üzerinden değil yalnızca örnekleme yöntemi ile kesinti yapılacak işlemin yapıldığı branş tarafından o dönemde üretilen toplam fatura tutarının esas alınması gerektiği, raporda kesintilerin Kurum tarafından nasıl ve hangi veriler ile hesaplandığına ilişkin olarak sadece tabloda yer verilen verilerin bulunduğu, söz konusu verilerin Kurum tarafından 24.10.2016 tarihli yazı ekinde davacı Üniversiteye gönderildiği ve davacı tarafından da itiraza uğramadığı, bu nedenle Kurum kayıtlarının aksi ispatlanana kadar doğru olduğu kabul edilerek hesaplama yapıldığı, davalı Kurum tarafından örnekleme yöntemi uygulanarak yapılması gereken kesinti tutarının Kurum tarafından yayımlanan 2011/62 sayılı Genelge uyarınca her branş için ayrı ayrı ve her ay için ayrı ayrı olmak üzere örnekleme yöntemi uygulanarak yapılan hesaplamasında tablolarda denetime elverişli olarak yer verilmiş olduğunun belirtildiği, davacı tarafça bu hesaplamanın Genelge hükmüne uygun yapılmadığı veya hesaplamaya esas alınan verilerin hatalı olduğu yönünde bir itirazda bulunulmadığı, Mahkemenin davalı Kurumca yapılan asıl kesinti tutarı 816.585,01 TL’nin haklı olduğu yönündeki tespitinde bir isabetsizlik görülmediği, ... tarafından yayımlanan 2011/62 sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi konulu Genelgenin "Ödeme İşlemleri" başlıklı (1.11) maddesinde yersiz olarak veya fazla bir şekilde sağlık hizmeti sunucularına ödenen bedellere faiz işletileceğine dair herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği, taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan 15.06.2007 yürürlük tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Üniversiteler Sağlık Hizmetleri Protokolünde, davacı Üniversiteye SUT, Ödeme Genelgesi ve davalı Kurumca belirlenecek diğer usul ve esaslara göre ödeme yapılacağı hususunun düzenlendiği, faize ilişkin bir düzenlemeye rastlanılmadığı, dolayısıyla Mahkemece anılan Genelge ve Protokol hükümleri dikkate alınarak davalı Kurumca avans ödeme tarihinden itibaren yapılan faiz kesintisinin haksız olduğunun kabulü gerekirken, kamu sağlık hizmet sunucusu olan davacının tarafı olmadığı anlaşılan sözleşme hükmüne göre değerlendirme yapılmasının doğru görülmediği gerekçesiyle; hükmün gerekçesinde değişiklik yapılarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 78.125,20 TL'nin 30.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi ve SUT’a aykırılık nedeniyle davacı alacağından yapılan kesintinin istirdatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Sağlık Uygulama Tebliği'nin (2.4.2.B-1) maddesi,

2. 12.09.2011 tarihli 2011/62 sayılı Genelge'nin (1.2), (1.5) ve (1.6) maddeleri

3. Değerlendirme

Davacı Üniversitenin 2015 yılı Eylül dönemine ait 31.10.2016 tarihli avans ödemesinde alacaklarından mahsup edilen 816.585,01 TL asıl alacak tutarını talep etmesine İlk Derece Mahkemesince, alınan bilirkişi raporunda; davalı Kuruma faturalandırılan dava konusu tıbbi işlemlerin fazla ve yersiz ödeme niteliğinde olduğu, söz konusu fazla ve yersiz ödeme nedeni ile örnekleme yöntemi uygulanmak suretiyle kesinti tutarının toplam 43.730,87 TL olabileceğinin tespit edilmesine göre, Bölge Adliye Mahkemesince anılan rapor hükme esas alındığı halde asıl kesinti tutarı yönünden davanın tümden reddedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin (miktardan) REDDİNE,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.