"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/29 E., 2022/115 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen kurum işleminin iptali ve itirazın iptali davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı asıl dosya davalı birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili; müvekkiline ait ... optik ile davalı Kurum arasında 2013 yılının Aralık ayına kadar geçerli olan optik sözleşmesi imzalandığını, davalı Kurum tarafından müvekkiline ait optiğe gönderilen 11.07.2013 tarihli ve 79.742,16 TL tutarında cezai şart işlemi ve 6 ay süreli fesih kararı ile ekran kapatma cezası uygulandığını, davalı Kurumun sadece tanık ifadelerine dayalı olarak tek taraflı sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek; davalı Kurumun müvekkili aleyhine uyguladığı cezai işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.
2. Bozma ilamı sonrasında birleştirilen davada davacı vekili; müvekkili Kuruma 17.12.2012 tarihinde yapılan ihbara istinaden yapılan araştırma sonucunda tanzim edilen 29.04.2013 tarihli rapor gereğince davalının müvekkili Kurum ile imzaladığı optik tedarik sözleşmesine aykırı davrandığının reçetelerde doktor haricinde oynama yapıldığının, doktorların yazmadığı camların yazılarak müvekkili Kuruma fatura edildiğinin, davalının müvekkili Kurum ile akdettiği sözleşme hükümlerine aykırı davrandığının belirlendiğini, bu nedenle icra takibine konu edilen cezanın uygulandığını, müvekkili Kurumun zararını ödemeyen davalı hakkında yapılan icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davada davalı vekili; müvekkili Kurum tarafından davacı ile ilgili 11.07.2013 tarihli şikayet dilekçesi üzerine denetçiler tarafından hazırlanan 29.04.2013 tarihli rapora istinaden bazı hastalardan katılım payı alınmadığı, bazı hastalara verilen malzemelerin davacı optik firmasına ait olmadığı, bazı hastalara reçete muhdeviyatı malzemelerin verilmediği halde verilmiş gibi gösterilerek müvekkili Kuruma fatura edildiğini, raporda adı geçen bazı doktorlarca hastalara yazılan reçetelerde tahrifat yapılarak müvekkili Kuruma fatura edildiğinin tespit edildiğini, davacının yazılı olarak bir kez uyarıldığını, sonuç olarak davacının sözleşmede belirtilen cezai işlemlerin uygulanmasına kendi eylemleri ile sebebiyet verdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 24.11.2015 tarihli ve 2013/212 E., 2015/1060 K. sayılı kararla; optik sözleşmesinde Kurumun gerek gördüğü hallerde sözleşmenin uygulanması ile ilgili olarak müessese nezdinde yapılacak incelemeler de dahil olmak üzere Kurumun denetim ve kontrole yetkili elemanlarıyla her zaman inceleme yapabileceğine amir olduğu, optik sözleşmesinde cezai işleme konu tespitlerin nasıl ve hangi koşullarda geçerli olabileceğine ilişkin hükümlerin bulunmadığı, ancak sözleşmenin ilgili hükümleri gereği cezai şart uygulamasının hukuken geçerli ve kabul edilebilir kanıtlara dayanmasının zorunlu olduğu, dava konusu olayda tanık beyanı dışında cezai işleme konu reçetelerin arkasında bulunması gereken imzanın hasta veya yakınına ait olmadığına dair somut bir delil bulunmaması nedeniyle sözleşmeye dayalı bir neden tespit edilemediği, davacı Kurum tarafından 2013 yılı optik sözleşmesine dayanılarak uygulanan cezai işlemin şartlarının oluşmadığı, bilirkişi raporunda belirtilen hususların da değerlendirildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 11.07.2013 tarihli cezai işlemin iptaline ve muarazanın önlenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 09.05.2019 tarihli ve 2016/16834 E., 2019/6003 K. sayılı ilamıyla; dosyada bulunan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu, çelişki giderilmeden ve davalının rapora karşı itirazları karşılanmadan karar verildiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden rapor alındığı, alınan denetime elverişli bilirkişi raporunda; dava konusu olayda reçetelerde tahrifat yapıldığına dair bir delil olmadığının belirtildiği, optik sözleşmesinde kurumun gerek gördüğü hallerde sözleşmenin uygulanması ile ilgili olarak müessese nezdinde yapılacak incelemeler de dahil olmak üzere Kurumun denetim ve kontrole yetkili elemanlarıyla her zaman inceleme yapabileceğine amir olduğunun tespit edildiği, dava konusu optik sözleşmesinde cezai işleme konu tespitlerin nasıl ve hangi koşullarda geçerli olabileceğine ilişkin hükümlerin bulunmadığı, ancak sözleşmenin ilgili hükümleri gereği cezai işlem uygulamasının hukuken geçerli ve kabul edilebilir kanıtlara dayanmasının zorunlu olduğu, somut olayda dava konusu cezai işlemin uygulanmasını gerektirir optik sözleşmesine dayalı bir neden tespit edilemediği, bu nedenlerle davalı Kurum tarafından yapılan cezai işlemin iptal edilmesi gerektiği, davacı Kurum tarafından 2013 yılı optik sözleşmesine dayanılarak uygulanan cezai şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne 11.07.2013 tarihli Kurum tarafından verilen cezai işlemin iptaline ve muarazanın önlenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı/birleşen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; dava konusu cezai işlemin uygulanmasına davacının sebebiyet verdiğini, Mahkemece 19.11.2021 tarihli rapora karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, yeniden rapor alınması yönündeki taleplerinin değerlendirilmediğini, hükme esas alınan raporun yetersiz ve hatalı olduğunu, uygulanan cezai işlem ve fesih işlemlerinin yerinde olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; asıl davada kurum işleminin iptali, birleşen davada ise aynı işlemden doğan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 166 ve 297 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen kararda; birleştirilen itirazın iptali davası hakkında Mahkemece hüküm kurulmamış olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2. Bozma nedenine göre, davalı/ birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca usulen BOZULMASINA,
2. Bozma sebebine göre, davalı/ birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.