Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5051 E. 2025/740 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı doktor ve hastanenin hizmet kusurundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı doktor ve hastanenin eylemlerinin tıp kurallarına ve yönetmeliklere aykırı olduğunun raporlarla tespit edilmesi, kusur oranlarının belirlenmesi, maddi tazminat hesaplamasının ve hükmedilen tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olması ve Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığındaki tefrik hatasının düzeltilebilir nitelikte olması gözetilerek, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/871 E., 2023/1302 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın 2. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2022/699 E., 2023/198 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı .... vekili ile davalı ... Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat ... ile davalı ... vekili Avukat ... ve diğer davalı ... Sağlık Hiz. A.Ş. vekili Avukat ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davacılardan anne ...'ın gebeliğine ilişkin takibinin davalı Dr. ... tarafından yapıldığını, davacı annenin rahatsızlanması nedeniyle 21.10.2014 tarihinde hekim ...'ın anlaşmalı olduğu davalı ... Sağlık Hizmetleri (... Hastanesi) müracaat ettiklerini, hekimin bebeğin ve annenin sağlık sorununun ciddi olduğunu görmesi üzerine davalı ... Sağlık Hizmetleri A.Ş.'ye (... Park Hastanesi) yönlendirdiğini, hastane yetkililerin yatış işlemleri için ücret istediğini, davacı ...'ın parası olmadığını söylemesi üzerine davacıların bu hastaneden ayrılarak dosyası tefrik edilen ... Hastanesine gittiklerini ve doğumun burada gerçekleştiğini, davalıların Sağlık Bakanlığının acil hizmetler başlıklı Yönetmeliğinin ve Bakanlığın 16.10.2009 tarihli tebliğinde belirtilen düzenlemelere aykırı davrandıklarını, davacıların davalıların kusurlu eyleminden dolayı zarara uğradıklarını ileri sürerek, şimdilik davacı anne ve baba için 1.000,00 TL maddi tazminat, davacı Anne ... için 500.000,00 TL, davacı baba ... için 300.000,00 TL, davacı kardeş ... için 150.000,00 TL, davacı Kardeş ... için 75.000,00 TL, davacı kardeş ... için 75.000,00 TL olmak üzere toplam 1.100.000,00 TL manevi tazminatın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacılar vekili 18.04.2020 tarihli ıslah dilekçeyle maddi tazminat talebini 407.744,68 TL arttırarak toplamda 408.744,68 TL'ye çıkartmış ve tazminatlara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1-Davalı ... Sağlık Hizmetleri A.Ş. ve Dr. ... vekili: hasta gebelik başvurusu ve takiplerinin sorunsuz olduğunu, acil durum olduğu gün usulünce İzmir'deki donanımlı hastaneye sevki yapıldığını, davalı hekimin tedavi ve gebelik takibinde kurallara aykırı bir durum olmadığını, gelişen komplikasyonlardan hekimin sorumlu olmadığından nedensellik bağı oluşmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2-Davalı ... Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekili; davacı Anne ... 'in muayene tetkik ve tedavilerinin tıbbi standartlara uygun düzenlendiğini, hastanenin herhangi bir ihmal ve kusurunun bulunmadığını, küçük bebeğin ölümünde davalı hastaneye yüklenemeyeceğini, illiyet bağı olmadığını, tazminat miktarının haksız ve fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmisini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalılardan ... Sağlık Hizmetleri A.Ş. bünyesinde çalışan hastane çalışanları tarafından acil olarak hastaneye başvuran hastadan yatış öncesi ücret talep edilmesinin mevzuata aykırı olması, davalı doktorun ise hastanın sevki konusunda mevzuata aykırı davranması nedeniyle hizmet kusurlarının olduğu kabul edilerek, aktüer bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle, davanın kısmen kabulü ile ... Sağlık hizmetleri A.Ş. (... Hastanesi) yönünden manevi tazminatın kusur tespit edilemediğinden davacıların talebinin reddine, davacılar anne ... için takdiren 80.000,00 TL, baba ... için 60.000,00 TL, kardeş ... için 30.000,00 TL, kardeş ... için 20.000,00 TL, kardeş ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan ..., ... Sağlık Hizmetleri A.Ş.(...Hastanesi) den alınarak yukarıdaki miktarlar ile bu davacılara verilmesine, maddi tazminat yönünden; davacı anne ... için 278.342,50 TL, davacı Baba ... için 130.402,18 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan ... ve ... Sağlık Hizmetleri A.Ş. (... Hastanesi) den alınarak yukarıdaki miktarlar ile bu davacılara verilmesine, davalı ... Sağlık hizmetleri A.Ş. (... Hastanesi) yönünden maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı, davalı ... vekili ile davalı ... Sağlık Hizmetleri AŞ vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme dayanak alınan gerekçeli ve denetime uygun Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu Raporuna göre davaya konu olayda davalı doktorun 1/8, davalı ... Sağlık Hizmetleri A.Ş. ve dava dışı ... Hastanesi'nin 4/8 oranında kusurlu olduklarının belirlendiği, davalılar yönünden isabetli bulunan kusur aidiyet ve oranlarına yönelik, istinaf başvuru sebep ve gerekçelerinin yerinde ve kabul edilebilir olmadığı, manevi tazminat miktarının dosya içeriğine ve gerçeğine uygun olduğu, kabulüne karar verilen kısım yönünden davacılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacıların ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahip olduğu gerekçesiyle, davalılar ... ve ... Sağlık Hizmetleri AŞ vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; davalı ... vekili ile davalı ... Sağlık Hizmetleri AŞ vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.

V. TEMYİZ

Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısımlar yönünden davalılar aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin maktu olması gerektiğini, ıslah edilen miktara uygulanacak faizin, dava tarihinden değil, ıslah talep dilekçesinin karşı tarafa tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlacağını, uygun sevk şartları sağlanmadan hastanın sevk edilmesinin tıbbi bir eksiklik olduğu yönündeki gerekçenin hatalı olduğunu, müvekkili hekim tarafından hastanın gebelik takiplerinin güncel tıp kurallarına uygun olarak gerçekleştirildiğini ve bebekte sıkıntı olduğunu gösteren bulguların saptanması üzerine anne ve bebeğin üstün menfaatleri gözetilerek derhal sevk edilmelerinin sağlandığını, davalı hekimin, gerek gebelik takiplerinde gerekse de sonraki süreçte tıbbi standartlara uygun hareket ettiğini, gebenin 21.10.2014 tarihine kadar müvekkil hekim tarafından gerçekleştirilen muayenelerinde, annede ve fetüste herhangi bir anomali gözlenmediğini, doğumda çıkabilecek olası problemlere karşı tedbirli olmak amacıyla, gebenin yeni doğan yoğun bakım servisi müsait olan bir hastaneye sevk edilmesine karar verildiğini, hastanın, kendi isteği doğrultusunda, en donanımlı yeni doğan yoğun bakım ünitesine sahip olan ...Hastanesi’ne yönlendirildiğini, bu tarihten sonra, hastanın müvekkil hekime ve davalı hastaneye bir başvurusu olmadığını ve müvekkil hekimin davacının doğum sürecinde yer almadığını, Adli Tıp 8. İhtisas Kurulu mütalaasında gerekse de bilirkişi heyeti raporunda müvekkil hekimin eylemlerinin bebeğin ölümüne etkisi ve katkısı bulunmadığının mütalaa edildiğini, raporlar arasında çelişki bulunduğunu, yetkili ve ehil uzmanlık branşına sahip uzmanların bulunduğu heyet tarafından rapor alınmadan, çelişkiler giderilmeden verilen kararın bozulması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı ... Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekili; dosyadaki raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, denetime elverişli, alanında uzman bilirkişilerce düzenlenmiş rapor alınmadan verilen kararın hatalı olduğunu, davacıların herhangi bir resmi sevk olmaksızın, Aydın'dan müvekkili hastaneye gelene kadar bir çok özel ve kamu hastanesi olmasına karşın kendi talep ve imkanları ile müvekkil hastaneye başvurduklarını, uzman doktor tarafından yapılan tetkik ve muayenenin ardından, tetkik ve takip amaçlı yatış önerildiğini, davacıların yatış işlemlerini yapmayıp, haber dahi vermeksizin hastaneden yine kendi imkanları ile ayrıldıklarını, Mahkemenin duyuma bağlı olarak beyan veren davacı tanıklarına itibar ederek hüküm kurmasının hatalı olduğunu, davacıların müvekkili hastaneye başvurması ile ayrılması arasında çok kısa bir süre olduğunu, ... Hastanesinin kayıtlarına bakıldığında doğumun müvekkil hastaneden ayrılmalarından yaklaşık 6 saat sonra gerçekleştiğini, bebeğin ise doğumdan 2 gün sonra öldüğünü, hastanenin hizmet kusuru bulunmadığı gibi, bebeğin ölümü ile müvekkili hastaneye başvurusu arasında illiyet bağı kurulmasının tıbben mümkün bulunmadığını, davacının günde en az bir paket sigara içtiğini, bu durumun tıbbi kayıtlarda yer aldığını, sigara kullanımının erken doğum olasılığını arttırdığı ve bebekte anomalilere sebep olduğunu, gerçekleşen erken doğumda davacı annenin de kusurlu olduğunu, erken doğumdan kaynaklı komplikasyonlar nedeniyle gerçekleşen ölüm nedeniyle illiyet bağı kurulmayacağını, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davalıların hizmet kusurundan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Somut uyuşmazlıkta dosya kapsamında yer alan raporlarda; davalı doktor ve davalı hastanenin eylemlerinin tıp kurallarına, yönetmeliklere uygun olmadığının tespit edildiği, kusur oranlarının tespiti için alınan raporların dosya kapsamına uygun, yeterli ve maddi tazminat için yapılan hesaplamanın ve hükmedilen tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında tefrik edilmesine rağmen Şifa Üniversitesinin davalı olarak gösterilmesinin mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine,11.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.