Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5105 E. 2024/2809 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurumun davacı eczaneye uyguladığı sözleşme feshi ve cezai şart bedelinin tahsiline yönelik işlemin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, daha önceki bozma kararında sahte reçete bedelinin davacıdan tahsil edilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, cezai şart bedelinin tahsiline yönelik talebin reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/357 E., 2023/197 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının Itır Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, davalı Kurumun 29.02.2012 tarihli yazısı ile 2011 yılı Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün (6.3.19), (6.3.10), (6.3.24) ve (4.3.6) maddelerini dayanak göstererek davacı hakkında cezai şart uygulayarak, sözleşmesini iki yıl süreyle feshettiğini, kurum zararı olarak da reçete bedellerini tahsil edeceğini bildirdiğini, cezai şart ve reçete bedeli olarak hakedişlerinden yapılacak olan toplam 706.548,79 TL tutarındaki kesintinin fahiş olup, ekonomik mahvına sebebiyet vereceğini, davaya konu reçetelerin sahte olmadığını, reçete muhteviyatı ilaçların tamamının hasta veya yakınına teslim edildiğini, davalı Kurum işleminin haksız olduğunu ileri sürerek, işlemin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davaya konu kurum işleminin yasal mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.02.2015 tarihli ve 2013/148 E., 2015/33 K. sayılı kararıyla; davaya konu sahte reçetelerin Kuruma fatura edilmesinde davacı eczacının kastının bulunmadığı; öte yandan bir kısım reçete muhteviyatı ilaçların hasta veya hasta yakınına teslim edilmediği, davacı eczacının kendisine hasta yönlendirdiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin iki yıl süreyle feshi ve 603.234,00 TL tutarındaki cezai şart bedelinin tahsiline yönelik davalı Kurum işleminin iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 12.03.2018 tarihli ve 2015/36953 E., 2018/2946 K. sayılı ilamıyla; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, 2016 yılı Eczane Protokolü ile davaya konu kurum işlemine dayanak gösterilen 2011 yılı Eczane Protokolünün (6.3.24) maddesinin yürürlükten kaldırıldığı, Mahkemece, 2016 yılı Eczane Protokolünün (5.3) maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılması; diğer taraftan, davalı Kurum işlemi ile reçete muhteviyatı ilaçların bir kısmının hasta veya hasta yakınına teslim edilmediğinden bahisle davacı hakkında cezai işlem tesis edildiği, bu kapsamda hasta yakınlarının tanık sıfatıyla dinlenilmesi, gerekirse konunun uzmanı bilirkişi heyetinden rapor alınması ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemece bozmaya uyularak verilen 28.05.2021 tarihli ve 2020/42 E., 2021/139 K. sayılı kararla; bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınarak, davanın kabulüne, kurum işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Dairemizin 14.05.2022 tarihli ve 2022/2005 E., 2022/4681 K. sayılı ilamıyla, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddedildikten sonra, davaya konu sahte reçetelerin fatura edilmesinde davacı eczacının kastı bulunmasa da, üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davalı Kurumun sorumlu tutulamayacağı; diğer bir anlatımla, suç teşkil eden eylem sonucunda ortaya çıkan bedelin ödenmesinin davalı Kuruma külfet olarak yüklenemeyeceği, bu nedenle sahte reçete bedelinin faiziyle birlikte davacıdan tahsilinin gerektiği dikkate alınarak, 60.323,40 TL tutarındaki sahte reçete bedelinin tahsiline yönelik kurum işleminin iptali isteminin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden kabulüne karar verilmiş olmasının, doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne, davalı Kurumca tesis edilen 29.09.2012 tarihli sözleşmenin feshine yönelik işlemin iptaline, cezai şart bedelinin tahsiline yönelik taleplerin ise reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; Mahkeme kararının sadece 60.323,40TL tutarındaki reçete/ilaç bedeli bakımından bozulduğu, cezai şart bakımından bozma kararı bulunmadığı, Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmasına rağmen bozma ilamınına göre değil de bozma ilamını da aşar şekilde toplam 706.548,79TL tutarındeki cezai şart işlemi bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasının yasaya aykırı olduğu, davalı Kurumun zararının bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili; reçetelerin sahiplerine teslim edilmediğini, alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, dinlenen tanıkların yetersiz olduğunu, yalnızca bu tanıkların beyanları ile hüküm kurma yoluna gidilmesinin ve bozma ilamlarındaki açıklamalar gereği gibi irdelenmeden hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Hükmüne uyulan Dairemizin 14.05.2022 tarihli bozma ilamı ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilmiş, sahte reçete bedelinin faiziyle birlikte davacıdan tahsilinin gerektiği dikkate alınarak, 60.323,40 TL tutarındaki sahte reçete bedelinin tahsiline yönelik kurum işleminin iptali isteminin reddi gerektiği vurgulanmıştır. Ancak mahkemece bozma ilamında işaret edilen değerlendirme yapılmaksızın, cezai şart bedelinin tahsiline yönelik taleplerin reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.

3. Buna göre mahkemece yapılacak iş, davalı Kurumca tesis edilen 29/02/2012 tarihli sözleşmenin feshine ve 624.979,30TL cezai şart bedelinin tahsiline yönelik işlemin iptaline, yersiz ödeme bedelinin tahsiline yönelik işlemin 60.323,40 TL tutarındaki sahte reçete bedeli ve faizine yönelik kısmının reddine, kalan kısmın iptaline karar verilmesi olmalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.