"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında karşılıklı görülen menfi tespit ve alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı/karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; organize sanayi bölgelerinin resmi üst kuruluşu olan müvekkili ile davalının imzaladıkları (19.09.2016 tarihli tapu ve kadastro verilerinin TAKPAS üzerinden paylaşılmasına ilişkin) protokol ile tapu ve kadastro bilgi sistemi veri tabanında bulunan bilgilerden OSB sınırları içerisinde kalan alanlara ait tapu kadastro kayıtlarının online olarak sunulmasının kararlaştırıldığını, bu protokol sonucunda organize sanayi bölgelerine kullandırılan TAKBİS ve MEGSİS isimli iki ayrı hizmet bulunduğunu, 01.01.2018-31.05.2018 dönemi içerisinde MEGSİS sisteminden 348.469 sorgulama yapıldığından bahisle davalı tarafından 348.469,00 TL bedelli faturanın düzenlendiğini, faturaya yönelik itirazlarının reddedildiğini, log kayıtları araştırıldığında Barakfakih Islah, Niğde ve Türkoğlu Organize Sanayi Bölgeleri tarafından fahiş sorgulama yapıldığını, bunların seçilen bölge bazında bulunan bütün yerlerin sorgulanması neticesinde olduğunu, protokolün (7.2) ve (10.3) maddeleri uyarınca davalının sistemi kesmesi ve kendilerine bilgi vermesi gerekirken bu işlemleri yapmadığını, aylık olarak kesilmesi gereken fatura tanziminin 5 ay süre ile bekletildiğini, yazılımın organize sanayi bölgelerinin kendi onaylı imar alanları dışında sorgulama yapmasına izin vermemesi gerekirken bu şekilde hazırlanmadığını, MEGSİS'in sadece ilgili OSB onaylı sınırlar içerisinde çalışmasını sağlayan sınırlı erişim imkanı getirilmediğini, TAKBİS için sınırlı erişim sağlarken MEGSİS için sınırlı erişim sağlamadığını, aylık sorgu miktarlarının raporlandığı ekranlarda MEGSİS için hep sıfır kullanım bilgisi alındığını, bu yazılım hatası dolayısıyla kullanımdan müvekkilinin haberinin olmadığını, yazılımın kullanımı esnasında arka planda binlerce sorgu oluşabileceğine dair herhangi bir uyarı bulunmadığını, yazılım firmasının hatasını kabul ettiğini, normal kullanımın 28.430,00 TL'lik kısım olduğunu, bu tutarın davalıya ödendiğini ileri sürerek; bakiye 320.039,00 TL'lik kısım için borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; uyuşmazlığa konu olaya idarenin değil ... Yazılım Harita San. Tic. Ltd. Şti. nin yaptığı yazılımın sebebiyet verdiğinin davacı tarafça ikrar edildiğini, davacının veri kullanımına ilişkin kurum kayıtları doğru olduğundan faturalandırma işleminde hatanın söz konusu olmadığını savunarak; davanın reddini istemiş, karşı davada ise; söz konusu fatura nedeniyle 320.039,00 TL'nin karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 22.12.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, her ne kadar alt organize sanayi bölgeleri tarafından normal dışı işlem yapıldığı tespit edilmiş ise de, yapılan sorgu sayılarına göre faturalandırılan tutarda teknik olarak bir anlamsızlık bulunmadığı, bilgilendirme eksikliğinin ihbar olunan yazılım firmasından kaynaklandığı ve bilgi verme ödevinin yerine getirilmediği, bu durumda davalı/karşı davacı Kuruma atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı, bilirkişi raporunun gerekçeli, somut olayın özelliklerine uygun, denetime elverişli olduğu gerekçesiyle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı/karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı/karşı davalı vekili; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu edilen fatura döneminde dakikalar içerisinde yapılan binlerce normal dışı sorgulama işlemi olduğu, sistemin eksikliği nedeniyle yapılan olağan dışı sorgulamalar nedeniyle asıl davada davacının sorumlu tutulamayacağı, asıl davada davalı Kurumun olağandışı kullanım nedeniyle sistemi kapatarak davacıya bilgi vermediği, yine yazılımın organize sanayi bölgelerinin kendi onaylı imar alanları dışında sorgulama yapmasına izin vermemesi gerekirken, yazılımın bu şekilde hazırlanmayan davalının sözleşme hükümleriyle belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmediği, taraflar arasındaki protokole dayalı olarak 01 Ocak - 31 Mayıs 2018 dönemi için asıl davada davalı tarafından düzenlenen KDV dahil 348.469,00 TL faturanın 28.430,00 TL'lik kısmının davacı tarafından ödendiği, bakiye 320.039,00 TL'lik kısmın ise olağan dışı kullanımlara dayalı olduğu gerekçesiyle; istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı/karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı/karşı davacı vekili; uyuşmazlığa neden olan olayın idare dışında ihbar olunan ... Yazılım Şirketinin yaptığı yazılımın sebebiyet verdiğini, bu hususun kabul eden davacı tarafça yazılım şirketine davanın ihbar edilmesinin talep edildiğini, konusu aynı olan idare aleyhine açılan başka bir davanın reddine karar verildiğini, TAKPAS protokolünde saat, gün gibi herhangi bir kısıtlama bulunmadığını, hizmetin 7 gün 24 saat online sunulduğunu, veri kullanımına ilişkin idarenin kayıtlarının doğru olduğunu, davacının log kayıtlarına ilişkin itirazlarının bulunmadığını, faturalandırma işlemine ilişkin hatanın mevcut olmadığını savunarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada faturadan kaynaklı menfi tespit, karşı davada aynı faturadan dolayı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1020 nci maddesi,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 114 üncü maddesi atfıyla aynı Kanun'un 52 nci maddesi,
3. Tapu ve Kadastro Verilerinin Paylaşımı Hakkında Yönetmelik'in 7 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Taraflar arasında imzalanan 19.09.2016 tarihli protokolün;
(7.2) maddesi; "TKGM, yapılan sorgulama sayılarını kontrol ederek günlük sorgulama sayılarında anormal derecede artış olması durumunda, gerekli engelleri re'sen belirleyerek tek taraflı olarak TAKPAS'a erişimi kısıtlayabilir. ",
(7.3) maddesi; "Yönetmelik kapsamında sorgulama kriterlerini yeniden belirlemeye ve değiştirmeye TKGM yetkilidir. ",
(8.1) maddesi; "TAKPAS'taki verilere erişimde kısıtlama yapmaya TKGM yetkilidir. Verilere erişim hakkının kötüye kullanılması halinde , özel kanun hükümleri saklı kalmak üzere , sisteme erişim derhal durdurulacaktır. ",
(8.3) maddesi; "Kurumca sorgulanan TAKPAS verilerinin protokol kapsamı dışında kullanımı halinde, özel kanun hükümleri saklı kalmak üzere, Kurumun sisteme erişimi derhal kesilecektir.",
(10.3) maddesi; "TKGM, Log kayıtlarından sorgulamalara verilen cevapları tespit ederek her ayın sonunda aylık olarak ödenmesi gereken döner sermaye hizmet bedelleri faturasını toplu olarak Kurum'a gönderir." şeklindedir.
2. Davacı ... ile ihbar olunan ... Yazılım Harita San. Tic. Ltd. Şti arasında "TAKBİS Connector Web Yazılımı Lisans Satışı Sözleşmesi" başlığı altında, ... tarafından üretilmekte ve pazarlanmakta olan Tapu Kadastro Bilgi Sistemleri (TAKBİS) dönüştürücü programı "TAKBİS CONNECTOR WEB" ürününün kullanım lisans satışı ve satış sonrası destek şartlarına ilişkin sözleşme yapıldığı görülmüştür.
3. Hükme esas alınan ve faturanın hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporunda; faturalandırılan tutarda teknik olarak anlamsızlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacı ile ihbar olunan şirket arasında yapılan sözleşme uyarınca kullanılan yazılımdan kaynaklandığı belirtilmiştir.
4. Şu durumda; taraflar arasındaki uyuşmazlık, sorgu sayısından ve nedeninden kaynaklanmaktadır.
5. Tapu kadastro bilgilerini dönüştürücü ara program sözleşmesinin (Takbis Connector Web Yazılımı Lisans Satışı Sözleşmesi) taraflarının ihbar olunan yazılım şirketi ile davacı olduğu, anılan ara programın davacı ... kuruluşa bağlı organize sanayi bölgeleri tarafından kullanıldığı, sistemin davacı yararına olarak kullanıma açıldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalı Kurumun fatura tanziminde teknik olarak hatası bulunmadığı açıktır. Ancak taraflarca imzalanan 19.09.2016 tarihli sözleşmenin yukarıda yer verilen hükümlerine göre; davalı Kurumun, yapılan sorgulama sayılarını kontrol ederek günlük sorgulama sayılarında anormal derecede artış olması durumunda, gerekli engelleri re'sen belirleyerek tek taraflı olarak TAKPAS'a erişimi kısıtlayabileceği ve Log kayıtlarından sorgulamalara verilen cevapları tespit ederek her ayın sonunda aylık olarak ödenmesi gereken döner sermaye hizmet bedelleri faturasını toplu olarak davacıya göndermesi gerekirken, davalı Kurumun sözleşme ile üzerine düşen kısıtlama ve bildirim yükümlülüklerini yerine getirmediği gibi 01 Ocak - 31 Mayıs 2018 dönemine ilişkin olarak fatura tanzim etmesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
6. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Kurum tarafından gönderilen davaya konu faturadan davacının sorumlu bulunduğu, davalı Kurumun ise sözleşme gereği üzerine düşen edimleri yerine getirmeyerek zararın artmasına neden olduğu gözetilerek, davaya konu fatura bedelinden 6098 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla aynı Kanun'un 52 nci maddesi uyarınca adalet ve hakkaniyet ilkelerine göre uygun bir miktar indirim yapılması ve karşılıklı olarak görülen davaların esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca davalı/karşı davacı yararına BOZULMASINA, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.06.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Asıl davada davacı ..., davalı idare ile aralarında düzenlenen « tapu ve kadastro verilerinin Takpas üzerinden paylaşılmasına ilişkin protokole » dayalı olarak 01.Ocak -31 Mayıs 2018 dönemi için faturalandırılan 348.469 TL.lik faturanın 28.430 TL.lik kısmının olağan kullanıma ilişkin olup ödendiğini ancak 320.039 Tl.lik kısmının sistemsel hatadan kaynaklanan sorgulamalara ilişkin olup, olağan dışı kullanımlara dayalı olduğunu belirterek bu miktar bedel yönünden borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı Kurum ise faturalandırma işleminde hatanın söz konusu olmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş, karşı dava ile ödenmeyen 320.039 TL fatura bedelinin davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince sorgu sayısınca yapılan faturalandırmada teknik olarak bir anlamsızlık bulunmadığı, bilgilendirme eksikliğinin dava dışı ihbar olunan yazılım firmasından kaynaklanmakta olup, davalı idareye atfedilecek bir kusur olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen karar davacı-karşı davalının istinaf başvurusu üzerine istinaf mahkemesince kaldırılarak; alınan bilirkişi raporu ve taraflar arasında düzenlenen protokolün 2, 7 ve 10. madde hükümleri uyarınca «dava konusu fatura döneminde dakikalar içinde binlerce normal dışı yapılan sorgulamalarda davacının bir kusurunun bulunmadığı, davalı idarenin olağan dışı kullanım nedeniyle sistemi kapatarak davacıya bilgi vermediği ve davalının sözleşme hükümleriyle belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmediği» gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile davacının 320.039 TL.lik miktar yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı-karşı davacının ise bu miktara ilişkin alacak istemli karşı davasının reddine karar verilmiştir. Bu karar davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Sayın Çoğunluk tarafından; davalı kurumun fatura tanziminde teknik olarak hatası bulunmadığı, bu faturadan davacının sorumlu bulunduğu, bununla birlikte davalı kurumun da sözleşme hükümlerine göre günlük sorgulama sayısında anormal artış olması durumunda re'sen tek taraflı olarak Takpas'a erişimi kısıtlayabileceği ve her ay sonunda aylık olarak düzenlenen hizmet bedeli faturasını davacıya göndermesi gerekirken, bunun yerine 1 Ocak -31 Mayıs 2018 dönemine ait fatura düzenlemesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğundan fatura bedelinden hakkaniyet indirimi yapılarak davaların esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi Kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bu karara aşağıdaki gerekçelerle katılmam mümkün olmamıştır. Şöyle ki;
Taraflar arasındaki protokolün 2. maddesinde «her Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü sadece kendi OSB onaylı sınırları içindeki taşınmazları sorgulayabilecektir.»
7. maddesinde «Tapu Kadastro Genel müdürlüğü (TKGM) yapılan sorgulama sayılarını kontrol ederek günlük sorgulama sayılarında anormal derecede artış olması durumunda gerekli engellemeleri RE'SEN belirleyerek tek taraflı olarak TAKPAS'a erişimi kısıtlayabilir. Bu gibi durumlarda protokol yapılan tarafa yeterli düzeyde bilgilendirme yapılır. »
10. maddesinde «TKGM, log kayıtlarından sorgulamalara verilen cevapları tespit ederek her ayın sonunda AYLIK olarak ödenmesi gereken döner sermaye hizmet bedelleri faturasını toplu olarak kuruma gönderir.» hükümleri düzenlenmiştir.
Sözleşmeye istinaden 1 adet sorgu tutarı 1 TL.dir. Davalı idare aylık faturalandırma yerine 1 Ocak 2018 -31 Mayıs 2018 tarihleri arası 5 aylık sürede 348.469 sorgulama yapıldığından bahisle dava konusu 348.469 TL.lik faturayı düzenleyerek davacıya göndermiştir.
Alınan bilirkişi raporuna göre 5 aylık süredeki bu sorguların 28.430 adedinin normal olduğu, 320.039 adedinin ise normal dışı işlem olduğu belirlenmiştir. Nitekim dava konusu faturanın normal kullanıma ilişkin 28.430 TL.si davacı tarafından davalıya ödenmiş olup, taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık yoktur.
Dosya kapsamına göre 320.039 adet normal dışı işlemlerden 87.441 adet sorgulamanın aynı gün içinde 12.19-12.23 saatleri arası 4 dakika içinde, 204.506 adet sorgulama işleminin ise yine aynı gün 10.01- 10.31 saatleri arası 30 dakikalık sürede yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; davalı Kurumun 4 ve 30 dakikalık sürelerde gerçekleşen anormal sayıdaki olağan dışı bu sorgulamaları protokolün 7. maddesi uyarınca kontrol edip denetlemek suretiyle sistemi re'sen ve tek taraflı olarak zamanında kapatması ve davacı tarafı bilgilendirmesi gerekirken, buna riayet etmeyerek kusurlu davrandığı ve bu konuda protokol hükümlerinden doğan sorumluluğunu yerine getirmediği gibi, olağan dışı bu işlemleri faturalandırmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, bu nedenle faturalandırma işleminde teknik olarak hatası bulunmadığı yolundaki tespitin kusurunu ortadan kaldırmayacağı, bunun yanında aylık faturalandırma yerine 5 aylık dönem için tek bir fatura düzenlemek suretiyle de yine protokol hükmüne aykırı davrandığının kabulü gerekir.
Hal böyle olunca; somut olayın seyri ve gelişimi gözönüne alındığında eldeki uyuşmazlıkta davacıya atfedilecek bir kusur olmadığı ve bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve gerekçelerinin dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun olup, hükmün onanması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, Sayın Çoğunluğun davacının kusurlu olduğu ancak davalının da müterafik kusuru bulunduğundan fatura bedelinden hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle karar verilmesi gerektiği yolundaki bozma kararına katılmıyorum.