Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5145 E. 2024/3339 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, hukuki ilişkinin ve uyuşmazlığa uygulanacak kanun hükümlerinin doğru uygulanması, hükme esas alınan kusur ve tazminat raporlarının denetime elverişli olması, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete uygunluğu ve istinafta ileri sürülmeyen nedenlerin temyizde ileri sürülemeyeceği gözetilerek, davacılar vekili ile davalı şirket vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/254 E., 2023/528 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/307 E., 2021/573 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ile davalılardan şirket vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davalılar vekillerinin istinaf başvurularının reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılıp yeniden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalılardan şirket vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; 12.07.2018 tarihinde ... Çarşısının bulunduğu binanın duvarının çökmesi neticesinde müvekkillerinin oğlu ve kardeşi olan ...'un hayatını kaybettiğini, davalıların bina ve yapı maliki olarak meydana gelen olaydan sorumlu olduklarını, meydana gelen olay nedeniyle müvekkillerinin büyük acı ve elem yaşadıklarını ileri sürerek; toplanacak delillere göre belirlenecek maddi tazminat tutarlarını bilirkişi hesaplamaları doğrultusunda arttırma hakları saklı kalmak üzere şimdilik müvekkillerinden anne ... ve baba ... için 100,00'er TL; kardeşler ... ve ... için ise 50,00'şer TL maddi olmak üzere 300,00 TL maddi destekten yoksun kalma tazminatı, 1.500,00 TL cenaze ve defin gideri ve anne ... ve baba ... için 150.000,00'er TL, kardeşler ... ve ... için ise 75.000,00'er TL olmak üzere toplam 450.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 451.800,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 23.10.2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 368.178,21 TL daha arttırarak, talep ettikleri 1.500,00 TL cenaze ve defin gideri ile birlikte toplam 369.878,21 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini, davalı şirketin hükmedilecek tazminattan kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri; zarar ile kusur arasındaki illiyet bağının ispat edilmesi gerektiğini, davalıların meydana gelen olayda kusur ve sorumlulukları bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan 3 kişilik bilirkişi kurul raporunda davacılar murisinin duvara yakın oturmasını engelleyecek gerekli tedbirlerin alınmadığı, kazanın önceden önlenebilir ve öngörülebilir olduğu, kaçınılmazlık faktörü olmadığı, davacılar murisinin kusursuz olduğu, davalı şirketin %80, davalı Belediyenin ise %20 kusurlu olduğunun belirlendiği, soruşturma dosyasında alınan kusur raporunda ise davacılar murisine kusur izafe edilmekle, çelişkilerin giderilmesi için dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdii edildiği, alınan 07.06.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise, mülkiyeti davalı Belediyeye ait olan yapıda davalı şirketin çalışmalarını sürdürdüğü, inşaat alanında yer alan riskli yapılar ile ilgili gerekli olan güvenlik önlemlerinin alınmadığı, duvarlara yaklaşılmasını önleyecek panel güvenlik çemberi gibi engelleyici önlemlerin alınmadığı, inşaat ile ilgisi olmayan şahısların risk teşkil eden duvar dibine kadar yaklaşıp oturmalarının engellenmediği ve gerekli tedbirlerin alınmadığı değerlendirilerek davalı şirketin %80, davalı Belediyenin ise iş güvenliği konusunda alınan tedbirleri denetlememesi sebebiyle %20 kusurlu olduğu, davalılardan ...'nin davalı firma yetkilisi olması sebebiyle ayrıca kusur izafe edilemeyeceği, davacılar murisinin ve ailesinin meydana gelen kazada kusurlarının bulunmadığının tespit edildiği, bu raporun olayın oluş şekli ve davalılara verilen kusur oranları bakımından yeterli olduğu, davalı Belediyenin yapı maliki sıfatıyla, davalı şirketin ise adam çalıştıran sıfatı ile kusursuz sorumlu olup meydana gelen zararın tamamından sorumlu oldukları, yine davalı şirketin davalı ... adına iş görmekle zararın tamamından davacılara karşı sorumlu olup belirlenen oranların ancak iç ilişkide rücu edileceği zaman değer kazanacağı, ancak davacıların davalı şirketin kusuru oranında hükmedilecek tazminattan sorumlu tutulmasını istedikleri, davalılardan ...'nin davalı şirketin temsilcisi olduğundan bireysel olarak sorumlu tutulamayacağı, diğer davalıların ise zarardan müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları, alınan tazminat bilirkişi raporuna göre davacı ...'ın 236.446,01 TL, davacı ...'ın ise 131.932,20 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceğinin hesaplandığı, davacı kardeşler destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuşlarsa da, murisin kardeşlerine destek olacağı ispat edilmediğinden bu istemin reddi gerektiği, cenaze ve defin gideri talebi yönünden ise, Belediye yazısına göre ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti, ölüm ilanı, taziye çadırları da dahil işlemlerin ücretsiz olduğu belirtildiğinden bu talebin de reddi gerektiğinden bahisle, davanın kısmen kabulüne, 236.446,01 TL destekten yoksun kalma tazminatının 12.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile davalı şirketten müştereken ve müteselsilen alınarak(davalı şirketin sorumluluğunun taleple bağlı kalınarak 189.156,81 TL ile sınırlı kalmak üzere) davacı ...'a verilmesine, 131.932,20 TL destekten yoksun kalma tazminatının 12.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile davalı şirketten müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı şirketin sorumluluğunun taleple bağlı kalınarak 105.545,76 TL ile sınırlı kalmak üzere) davacı ...’a verilmesine, davacılar ... ve ... yönünden maddi tazminat talebinin reddine, davalı ... bakımından açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine, cenaze ve defin gideri talebinin reddine, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise, 75.000,00'er TL manevi tazminatın davacılar ... ve ...'a, 12.000,00'er TL manevi tazminatın davacılar ... ve ...'a olay tarihi olan 12.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ile davalı şirketten müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı şirketin sorumluluğunun taleple bağlı kalınarak 139.200,00 TL ile sınırlı kalmak üzere) verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davalı şirket vekili, davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili, müvekkiller lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğun ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı şirket vekili; müvekkilinin gerekli tüm tedbirleri aldığını, uyarıları yaptığını, kusuru bulunmadığını, müteveffa ve yanındaki akrabalarının bina alanına izinsiz girdiklerini, kusur raporlarının çelişkili olduğunu, Mahkemenin ceza dosyasını bekletici mesele yapması gerektiğini, maddi tazminatın yanlış ve fazla hesaplandığını, yetiştirme giderlerinin eksik belirlendiğini, manevi tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili; müvekkilince, yüklenici firmanın gerekli tedbirleri almadığı için uyarıldığını, inşaatın durdurulması kararı aldığını, Mahkemenin bu hususları gözetmediğini, Belediye ve yüklenici firma arasındaki ihale sözleşmesine göre iş ve işyeri güvenliğinden yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, kusur oranları belirlenmesine rağmen müşterek müteselsil sorumluluğa hükmedilmesinin gerekçe-hüküm çelişkisine yol açtığını, zarar ile idari faaliyet arasında illiyet bağı olmadığını, 3. kişinin kusurunun illiyet bağını kestiğini, idarenin sorumluğu için idarenin ağır hizmet kusurunun bulunması gerektiğini, manevi tazminatın ölçülülük ilkesine aykırı ve fahiş miktarda olduğu gibi faiz uygulamasının mevzuata aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince, hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, Mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu, olayın meydana geliş biçimi, müteveffa ile davacıların akrabalık düzeyi ve yaşları, olayda müteveffa ve davalıların kusur durumları, paranın alım gücü, hak ve nesafet kuralları gözetildiğinde olay tarihine göre davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu, daha yüksek manevi tazminatlara hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp yeniden davanın kısmen kabulüne, 236.446,01 TL destekten yoksun kalma tazminatının 12.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan Belediye ile şirketten müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı şirketin sorumluluğunun taleple bağlı kalınarak 189.156,81 TL ile sınırlı kalmak üzere) davacı ...’a verilmesine, 131.932,20 TL destekten yoksun kalma tazminatının 12.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan Belediye ile davalı şirketten müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı şirketin sorumluluğunun taleple bağlı kalınarak 105.545,76 TL ile sınırlı kalmak üzere) davacı ...’a verilmesine, davacılar ... ve ... yönünden maddi tazminat talebinin reddine, davalı ... bakımından açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine, cenaze ve defin gideri talebinin reddine,100.000,00'er TL manevi tazminatın davacı ... ve ...’a, 50.000,00'er TL manevi tazminatın davacı ... ve ...’a olmak üzere toplamda 300.000,00 TL manevi tazminatın 12.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ile davalı şirketten müştereken ve müteselsilen alınarak (davalı şirketin sorumluluğunun taleple bağlı kalınarak 139.200,00 TL ile sınırlı kalmak üzere) verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davalılardan şirket ve Belediye vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili; istinaf sebeplerine ilaveten, hesaplanan tazminat miktarının düşük kaldığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalılardan şirket ve Belediye vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, desteğin ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53, 56, 66 ve 69’uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen kanun hükümlerinin doğru şekilde uygulanmasına, hükme esas alınan kusur ve tazminat raporlarının denetimine elverişli bulunmasına, hüküm altına alınan manevi tazminatların hakkaniyete uygun olmasına, istinaf aşamasında ileri sürülmeyen nedenlerin temyizde ileri sürülemeyecek bulunmasına göre, davacılar vekili ile davalılardan şirket vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.