Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5283 E. 2024/55 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı hesabına gönderilen paranın iade edildiği iddiasına rağmen davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıya gönderdiği parayı daha sonra geri aldığına dair iddiasını kanıtlayamaması ve davacının hesabına gönderilen paranın iade edildiğine dair banka dekontlarının bulunması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davacının davalıya borçlu olmadığı yönündeki kararının onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2606 E., 2022/2411 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 19. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/103 E., 2018/485 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılardan ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin konut- bina inşaatı işi ile uğraştığını, davalılardan...'in inşaat yapım işine ortak olmak isteğini müvekkilinin ağabeyine bildirdiğini ancak bu durumdan müvekkilinin haberdar olmadığını, adı geçen davalı tarafından 14.06.2013 tarihinde 500.000,00 TL, 15.05.2014 tarihinde 3.500,00 TL ve 13.09.2013 tarihinde 18.500,00 TL olmak üzere toplam 522.000,00 TL'nin müvekkilinin hesabına gönderildiğini, bu durumun öğrenilmesi üzerine 500.000,00 TL'nin 18.06.2013 tarihinde adı geçen davalı hesabına gönderildiğini, bakiye 22.000,00 TL'nin ise daire satışı yapılan dava dışı Fikri Var tarafından ödendiğini, davalı ...'in davacıdan hiçbir alacağı kalmadığı halde 22.09.2014 tarihinde söz konusu alacağın temlik edildiğini, diğer davalı ... tarafından icra takibi başlatıldığını, bundan sonra, 19.11.2014 tarihinde...'ın alacağını 600.000,00 TL karşılığında diğer davalı ...'ya devrettiğini, davalıların birlikte hareket ettiklerini, müvekkilinin davalılara borcunun bulunmadığını, ...ile... arasındaki temliknamede alacağın tahsili ile...'e ödenmesi şartıyla temlik yapıldığını, ikinci temlikte ise...'ın temlik yetkisi olmadığı halde temlik yapıldığından sonraki temlikin tamamen geçersiz olduğunu ileri sürerek; müvekkilinin davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, kötü niyetli davalılar aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... tarafından davacı hesabına 17.06.2013 tarihinde gönderilen paranın 18.06.2013 tarihinde adı geçenin hesabına geri gönderildiği, bakiye kısmın ise dava dışı Fikri tarafından gönderildiği, davalı ... ile temlik alan davalı ...'ın birlikte hareket ettikleri ve kötüniyetli oldukları, davalı ...'nun icra takibi başlatmadığı ve kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, icra takip dosyası üzerinden 522.020,00 TL asıl alacak olarak davalı alacaklılar..., ...'ya borçlu olmadığının tespitine, davalı ... ve... aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, diğer davalı ... yönünden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; yargılama sırasında müvekkili tarafından o zamanki vekiline teslim edilen delillerin Mahkemeye sunulmadığını, davaya cevap dahi verilmediğini, ortaklık anlaşmasına göre davalı hesabına gönderilen paranın, banka hesaplarında sorun olduğundan bahisle müvekkili hesabına iade edildikten sonra aynı gün çekilerek dava dışı ... huzurunda elden davacıya teslim edildiğinin ispatı bakımından gerek bankanın kamera kayıtlarının incelenmesini gerekse de adı geçen kişilerin tanık olarak dinlenilmesi gerektiğini, akabinde sözleşme yapılması istenildiği halde müvekkilinin sürekli oyalandığını, davacının davalılardan...'ı davalıya göndererek yönlendirmesiyle alacağın temliki sözleşmesinin yapıldığını, temlik bedelinin ise hiç bir zaman ödenmediğini, davalının dolandırıldığını, diğer davalıların davaya cevap vermemesinin de bu durumu ispatladığını, olayın aydınlatılması için davacının isticvabına karar verilmesi gerektiğini, adil yargılanma ilkesi kapsamında delillerin yeniden değerlendirilmesi bakımından davalıya vasi atandığının da gözetilmesi gerektiğini belirterek, kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının dolandırıcılık eylemine ilişkin savunmasının ispatına yönelik yazılı delil sunmadığı, havale makbuzları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Temyiz eden vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hesabına gönderilen paranın iade edilmesine rağmen davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) ''İspat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrasında; ''İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.'',

2. 6100 sayılı Kanun'un "Senetle ispat zorunluluğu" başlıklı 200 üncü maddesinin birinci fıkrasında; ''Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle iki bin beş yüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.'' ,

3. Aynı Kanun'un "Senede karşı tanıkla ispat yasağı" başlıklı 201 inci maddesinde; "Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz." şeklindedir.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, dosya arasında bulunan banka dekontları içeriğine, yukarıda yer verilen kanun hükümleri dikkate alındığında davalının hesaptan çektiği parayı yeniden davacıya elden teslim ettiğine ilişkin iddiasının kesin delille ispatının gerektiğinin anlaşılmasına göre, temyiz eden davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.