"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/233 E., 2021/487 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 04.04.1989 tarihli sözleşme ile maden sahasının davalıya devredildiğini, maden sahasının 19.07.1999 tarihinde işletme ruhsatı ve iznine bağlandığını, teknik heyet tarafından yapılan incelemede davalının ruhsat alınmasını müteakip ilk altı ay içinde sahada üretime yönelik faaliyette bulunmadığının tespit edildiğini, bunun üzerine davaya konu ruhsatın feshedildiğini, 16.08.2005 tarihinde başka bir şirkete maden arama ruhsatı verildiğini, davalının kusurlu davranışı sebebiyle davacının mahrum kaldığı gelirden sorumlu olacağını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle, ödenmeyen maden arama katkı payından şimdilik 11.912,20 TL nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 20.05.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile 12.490,27 TL asıl alacak ve 29.683,81 TL işlemiş faiz olmak üzere talebini 42.174,08 TL ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, ruhsatın iptali ile sözleşmenin ifasının imkansız hale geldiğini, maden işletme ruhsatının 19.07.1999 tarihinde alındığını, sahanın altı ay içinde işletmeye alınması gerektiğinden 1999 yılı için sözleşmenin geçerli olduğunu, ancak üretim yapma zorunluluğu olmadığını, satışta yapılmadığı için bilanço brüt kârının oluşmadığını, buna göre davacının 1999 yılı için maden arama katkı payı talep etme hakkı olmadığını, feshin 10.11.2000 tarihinde yapılması nedeniyle davalı şirketin 05.05.2000 tarihinde geçici tatil talep ettiğini, 2000 yılında da üretim ve satış olmayacağı için katkı payı alacağının da oluşmayacağını, davalı şirketin pomza madenini işleyen fabrikasının ve tesisinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 09.06.2016 tarihli kararıyla; maden sahasına ilişkin ruhsatın iptal edilmesinde kusurlu olan davalının, maden işletme ruhsatının alındığı 19.07.1999 tarihi ile aynı ruhsatın dava dışı şirkete devredildiği 27.07.2005 tarihi arasında ödenmesi gereken maden arama katkı payı alacağından sorumlu olduğu, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin halen yürürlükte bulunması sebebiyle alacağın zamanaşımına uğramadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, 12.490,27 TL asıl alacağın ve 29.683,81 TL işlemiş faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemenin 09.06.2016 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince verilen 23.12.2019 tarihli ilamla; hükmün onanmasına karar verilmiştir.
2. Davalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesince verilen 07.07.2020 tarihli ilamla; davalının cevap dilekçesi ile süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuş olduğu, maden arama katkı payı alacağının muacceliyeti için sözleşmenin feshinin gerekmediği, sözleşmenin (6-e) maddesi uyarınca, her yıla ait alacağın muaccel olacağı tarihin taraflar arasında kararlaştırılmış olduğu, buna göre davanın açıldığı 20.03.2014 tarihi nazara alındığında, geriye doğru en fazla 10 yıl öncesi yani 20.03.2004 tarihi sonrasında muaccel olan alacakların talep edilebileceği, davalının zamanaşımı def’i ve davaya konu maden arama katkı payı alacaklarının muacceliyet tarihleri dikkate alınmadan davanın tümden kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın açıldığı 20.03.2014 tarihi dikkate alındığında geriye doğru en fazla 10 yıl öncesi, yani 20.03.2004 tarihi sonrasında muaccel olan alacakların talep edilebileceği, bunun da 4.678,76 TL ve işlemiş faizinin de 9.074,08 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 4.678,76 TL asıl alacağın ve 9.074,08 TL işlemiş faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, asıl alacağa dava tarihinden itibaren reeskont faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; maden ruhsatı iptal edilmiş olsa da 04.04.1989 tarihli sözleşmenin halen yürürlükte olduğunu, bu nedenle zamanaşımı süresinin dolmadığını, davanın tümden kabul edilmesi gerektiğini, projede ne kadar ponza üretileceğinin planlandığını, bunu üretmekle yükümlü olan davalının sözleşmenin (6-a) maddesine göre davacının gelir mahrumiyetini gidermek zorunda olduğunu ileri sürerek, hükmün bozulmasını istemiştir.
2.Davalı vekili; dava konusu alacağın tamamı zamanaşımına uğradığı halde 2003, 2004 ve 2005 yıllarına ilişkin alacağa hükmedilmesinin doğru olmadığını, müvekkili şirketin davacının isteği üzerine sahayı 2005 yılında terk ettiğinden bir zararın doğmadığını, ponzanın satış fiyatının %30' unun kâr olarak kabul edilerek hesaplama yapılmasının da doğru olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, sözleşmeye dayalı olarak maden katkı arama payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Temyize konu edilen Mahkeme kararının; uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, yine bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla; taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
23.01.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.