Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5367 E. 2024/2364 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının kredi kartından bilgisi ve rızası dışında yapılan harcamalar nedeniyle davalı bankanın sorumluluğunun olup olmadığı ve bu harcamaların iadesine ilişkin menfi tespit davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı bankanın tüketiciyi bilgilendirme yükümlülüğünü ihlal ettiğinden bahisle davacının borçlu olmadığına karar verilmiş ise de, bankanın kusuru ve bilgilendirme yükümlülüğünün kapsamının yeterince araştırılmadığı ve dosyanın bu hususları aydınlatacak uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2019/32 E., 2022/794 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı banka tarafından müvekkiline gönderilen 30.12.2013 tarihli kredi kartı hesap özetindeki harcama tutarlarını ve faizlerini kabul etmediklerini, hesap özetinde belirtilen toplam 19.636,86 TL tutarındaki harcamaların müvekkilinin bilgisi dahilinde yapılmadığını ileri sürerek; bu harcamalar nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile harcama tutarlarının iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının yaptığı harcamalardan sorumlu olduğunu, yasal süre içerisinde hesap özetlerine itiraz etmediğini, davacının kartı ile yaptığı harcamalarda davalı bankanın hatası ve ihmalinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 27.04.2016 tarihli ve 2015/329 E., 2016/900 K. sayılı kararıyla; bilirkişilerce düzenlenen 15.12.2015 tarihli raporda, itiraza konu edilen bedelin yapılan hesaplama sonucu 15.131,94 TL olduğu tespit edilmiş olmakla, davacının davasında kısmen haklı olduğu gerekçesiyle davanın 4.504,92 TL yönünden kısmen kabulüne, davacının davalı tarafa 15.131,94 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 06.11.2018 tarihli ve 2016/20568 E., 2018/5513 K. sayılı ilamıyla; davanın, menfi tespit davası olduğu, bu durumda mahkemece kurulacak hükmün olumsuz, bir başka deyişle borçlu olunmayan kısmın tespiti şeklinde olması gerekirken olumlu tespit şeklinde hüküm oluşturulup infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmiş olmasının hatalı olduğu, yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesine aykırı davranılarak kararın gerekçesiz olarak yazılmasının da usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında akdedilen bankacılık işlemleri sözleşmesinde davacının mesleki ve ticari faaliyette bulunmayan tüketici, davalının ise ticari faaliyette bulunan banka olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisinden kaynaklandığı bu nedenle Mahkemenin görevli olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye dayanılarak işbu dava açıldığından davalının husumet sıfatının bulunduğu, davaya konu işlemlerin davacı tüketici tarafından yapılmadığının sabit olduğu, davacının dava konusu işlemlerin iptaline yönelik işletilecek olan süreç ile ilgili banka tarafından bilgilendirilmediğinin beyan edildiği, davalı banka tarafından chargeback işlemi ve yapılması gereken süreç ile ilgili davacı tüketiciyi bilgilendirdiğine dair delillerini dosyaya sunamadığı, davalı bankanın tüketiciyi bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden ayıplı hizmette bulunduğu, ayıplı hizmet nedeniyle de tüketicinin zararına sebep olduğu, bu nedenle tüketiciye ayıplı hizmet sunan bankanın doğan zarardan sorumlu olduğu, alınan bilirkişi raporu tespitlerine göre, chargebak kuralları gereği iptali sağlanamayan işlem bedelleri toplamının 13.061,44TL olduğu, davaya konu karta ait borçların ödenmediği, bu nedenle davacının istirdatını talep edebileceği bedel olmadığı, ancak iptali yapılmayan 13.061,44TL bedelli harcama yönünden davacının borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davaya konu 4022 78** **** 0590 numaralı kredi kartı hesap özeti nedeniyle davacının davalı bankaya 13.061,44TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; dava konusu olayın müvekkili banka tarafından chargeback hususu ile ilgili davacıyı bilgilendirip bilgilendirmemesi ile bir ilgisi olmadığını, kaldı ki belirtildiği şekilde bir bilgilendirme yükümlülüğü de olmadığını, davacının 2012 ve 2013 yıllarında yapmış olduğu harcamalara ilk itiraz tarihinin 15.11.2013 olduğunu, davacının harcamaları geç farketmesi ve bundan sonra itirazda bulunmasının müvekkil banka ile hiç bir ilgisi olmadığını, sözleşmeye aykırı davranan davacının chargeback sürecinin işletilmesine engel olduğunu, müvekkil bankaya kusur atfedilmesinin olanaklı olmadığını, kaldı ki davacı tarafın itiraz ettiği harcamaların hep aynı tür harcama olması (sigorta şirketlerine yapılan ödemeler) ve itiraz edilen harcama sayısının fazlalığının davacının itirazında samimi olmadığını gösterdiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının kredi kartından rızası dışında yapılan işlemler nedeniyle tahsil edilen bedellerin iadesi ve bu bedeller yönünden borçlu olmadığına yönelik menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nun (5464 sayılı Kanun) 1, 11 ve 16 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Davacı şahsına ait kredi kartından 20.09.2012 ile 28.10.2013 tarihleri arasında muhtelif zamanlarda bilgisi ve rızası dışında harcamalar yapıldığını, bunlardan bir kısmının kredi kartına iade edilip bir kısmının ise itiraz sürelerinin aşıldığından bahisle iade edilmediğini ileri sürerek, dava konusu işlemler nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş, Mahkemece davalı bankanın tüketiciyi bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden ayıplı hizmette bulunduğu kabul edilerek, tüketiciye ayıplı hizmet sunan bankanın doğan zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle iptali sağlanamayan işlem bedelleri toplamından davacının borçlu olmadığına karar verilmiştir.

2. Taraflar arasında 27.02.2008 tarihinde, kredi kartı kullanımı ile ilgili maddeleri de içeren Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi imzalandığı ve davacıya ait kredi kartından muhtelif dönemlerde davacının bilgisi dışında harcamalar yapıldığı ihtilafsız olup, uyuşmazlık söz konusu usulsüzlükler nedeniyle davalı bankanın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

3. Dosyada mübrez bilirkişi raporlarında 5464 sayılı Kanun gereği davalı bankanın kart hamili itirazlarını Visa chargeback kurallarına uygun olarak işleme alma sorumluluğu olduğu ve bu sorumluluğun davalı banka tarafından yerine getirildiği, bu nedenle dava konusu işlemler ile ilgili başka bir sorumluluğu bulunmadığı belirtilmiş ise de; ilgili rapor kart hamili tarafından yapılan itiraz üzerine alınacak aksiyonlar yönünden bankanın sorumluluğunu yerine getirip getirmediği yönünde tespitler içermekte olup, dosya kapsamında somut uyuşmazlığı aydınlatacak şekilde mevcut işlemler nedeniyle bankanın sorumluluğunun araştırılmadığı, bu haliyle yeterli nitelik taşımadığı, yine Mahkemece bu kapsamda değerlendirme yapılmadan hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.

4. O halde Mahkemece; dosyanın alanında uzman sigorta bilirkişisi ile iki bankacı bilirkişiden oluşan yeni bir bilirkişi heyetine tevdi edilmesi suretiyle, davalı bankanın yapılan işlemler nedeniyle kusurunun bulunup bulunmadığı, yine Mahkeme gerekçesinde belirtildiği şekilde bankanın tüketiciyi bilgilendirme yükümlülüğünün kapsamı hususlarında taraf itirazlarını da karşılayacak şekilde rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.