"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/411 E., 2022/768 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 09.06.2008 tarihli kira sözleşmesi ile davalılara ait binanın ortak kısmının kafeterya işletmeciliği yapılmak üzere müvekkiline teslim edildiğini, sözleşmeye göre müvekkilinin bu yeri 2013 yılına kadar kullanacağını, buna uygun olarak tadilatlar yaptığını, yasal işlemleri tamamlayarak her türlü masraf ve harçları yatırdığını, kiralanan için 80.000,00 TL'lik demirbaş aldığını, tadilatların işletmeye uyarlanması sürecinde 24 ay işletmenin çalıştırılamadığını ve bu dönemdeki maddi kayıp toplamının 35.000,00 TL olduğunu, davacının bahçe düzeni, dizayn çalışmaları, yapılan tadilat ve iyileştirme çalışmalarına tahminen 150.000,00 TL harcadığını, sözleşmenin 2013 yılına kadar devam etmesi halinde elde edebileceği gelirin tahminen 120.000,00 TL olduğunu, peşin sermaye değerinden davacının en az bu miktar kadar zarara uğradığını, apartman yönetiminin Nisan 2010 tarihinde yönetim değişikliğini bahane ederek haksız olarak sözleşmenin feshi yoluna giderek müvekkilinin bu yerden tahliyesinin sağladığını ileri sürerek; 385.000,00 TL tutarındaki maddi zarardan şimdilik 8.000,00 TL'nin davalılardan tahsilini istemiş; 01.02.2012 tarihli dilekçesinde davalı ... hakkındaki davayı atiye terk ettiğini bildirmiş; 26.08.2013 tarihinde faydalı masraf alacağı yönünden talebini 166.877,45 TL'ye ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar; davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 04.11.2014 tarihli ve 2010/839 E., 2014/451 K. sayılı kararla; bir kısım kat maliki ile apartman yönetimi adına açılan davanın husumet yönünden reddine, binanın önündeki 341 m2'lik alanın milli emlak taşınmazı olması nedeniyle davacının bu bölüm için talepte bulunması mümkün olmadığından talebinin reddine, bir kısım kat maliki yönünden zenginleştiklerinden davanın kısmen kabulüne, 5.379,50 TL'nin davalı ...'dan, 8.069,25 TL'nin davalı ...'den, 6.404,17 TL'nin davalı ...'dan, 6.404,17 TL'nin davalı ...'dan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, davalı ... aleyhine açılan davanın 6100 sayılı Kanun'un 150/5 inci maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, davalı ... aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 20 Hukuk Dairesinin 2017/1016 E., 2017/6119 Karar sayılı ilamıyla; "...kira sözleşmesinin şahsi bir hak doğurduğu ve sözleşmenin taraflarından isteneceği açık olup sözleşmeyi yapanların sorumluluğu açısından inceleme yapılarak genel hükümlere göre ve kira sözleşmesinin konu ile ilgili maddeleri değerlendirerek, kira sözleşmesinin tarafları davaya dahil edilerek bir sonuca varılması gerekirken, dava açıldığı tarihte kat maliki olmayanlara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddedilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamına uyularak taraf teşkilinin sağlandığı, kira sözleşmesinde imzası bulunmayanlara husumet yöneltilemeyeceğinden davalılar ..., ..., ..., ... ve apartman yönetimine karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, ... aleyhine açılan davanın 6100 sayılı Kanun'un 150/5 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden ise sözleşmede yer alan (2), (12) ve (13). maddelerin tarafları bağlayacağı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bu üç maddesinde kiracının, kiralanan yerden herhangi bir nedenle tahliye olması durumunda yapmış olduğu tadilatlar, iyileştirmelerle ilgili bir masraf ve bedel talebinde bulunmayacağı, yapılan imalatları hiçbir hak talep etmeden apartmana devredeceği yönündeki hükümlere göre davacının yaptığı imalatlarla ilgili davalılardan bedel talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, diğer davalılar yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı asıl; bir kısım kat maliki yönünden davanın husumetten reddi kararının doğru olmadığını, kira süresinin bitimine 3 yıl bulunduğu halde faydalı ve zorunlu masraf bedeline ilişkin talebin neden reddedildiğinin açıklanmadığını, dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira sözleşmesine dayalı faydalı masraf alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı, temyiz dilekçesinin kapsamı esas alınarak yapılan değerlendirmede, sözleşmenin bir yıl süreli olduğu, davacının kiralananı sözleşmede kararlaştırılan bir yıllık sürenin dolması sonucu Nisan 2010 tarihinde tahliye ettiği, buna göre sözleşmenin (2) ve (12) nci maddeleri çerçevesinde faydalı masraf alacağı talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla, davacının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.