Logo

3. Hukuk Dairesi2023/53 E. 2023/1182 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediye ile bir inşaat şirketi arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedilmesi üzerine, söz konusu inşaattan daire satın alan davacının tapu iptali ve tescili, bedel iadesi ve tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin, inşaat projesinin reklam ve tanıtım faaliyetlerindeki yoğun katılımı nedeniyle, alıcılarda projenin belediyenin güvencesi altında olduğu algısı yarattığı ve bu nedenle güven sorumluluğu ilkesi gereğince sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, davacı ve davalı belediyenin karar düzeltme talepleri reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2012/389 E., 2021/814 K.

DAVA TARİHİ : 15.08.2011

KARAR : Davanın kısmen kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı ... vekili, Davacı vekili

Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil, alacak, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... ile ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanan 20.06.2006 tarihli sözleşmeyle, ...’na ait Konya ili Meram İlçesi Kozağaç Mahallesinde bulunan taşınmaza 512 daire yapılması ve yapılan dairelerden %25’inin Meram Belediyesi’ne ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalanmasından sonra davalıların yoğun bir şekilde satış kampanyasına başladıklarını, açıklamaları nedeni ile halkta güven ve inanç oluşturulduğunu, Meram Belediyesinin güven telkinleri dikkate alınarak K Blok Papatya Apartmanı 4. Kat 9 ve 10 ila Z Blok Zambak Apartmanı 11. Kat 24 Bağımsız bölüm sayılı taşınmazların, ... Boyacıoğluİnş. San. ve Tic. A.Ş.’den satın alındığını ve satış bedelinin ödendiğini, sözleşmede teslim süresi 01.09.2008 tarihi olmasına rağmen davalılarca teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, teslim ve tescil yönünden davalılara başvurulması üzerine Meram Belediyesi tarafından sözleşmenin feshedildiğinden bahisle bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, fesih nedeniyle davalı ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş.’nin işten el çektirilerek yapılan inşaatlara ... tarafından el konulduğunu ileri sürerek, satışa konu taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, mahrum kalınan kira bedelinin tahsiline, tapu iptali ve tescil isteminin mümkün olmaması halinde taşınmazların rayiç değerleri üzerinden hesaplanacak tazminatlardan 60.000 TL'sinin 31.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tazminine, ayrıca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL kira kaybı bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının ihtilaf konusu talepleri yönünden dava tarihinden önce başvuru yapılmadığını, dolayısıyla temerrütün oluşmadığını, ...’nın satış sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi herhangi bir satış bedelinin de ödenmediğini, buna göre husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin şekil şartlarından yoksun olup geçersiz olduğunu, davacının taleplerinin ancak yüklenici firmanın edimini eksiksiz olarak yerine getirmesi halinde talep edebileceğini, davalı şirketin Belediyeye karşı yüklendiği edimleri eksiksiz olarak yerine getirmediğinden gerek yüklenici şirketin ve gerekse de halefi olan davacının herhangi bir talepte bulunamayacağını, yüklenici şirketin Belediye ile imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında edimlerini gereği gibi ve zamanda yerine getirmediğinden sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedildiğini, mahkemenin görevli olmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

2.Davalı ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; şirket ile diğer davalı ... arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanarak, Gedavet Konutlarının inşaatına başlandığını, şirketçe sözleşmeye dayanılarak konutların satışına başlandığını, sözleşme gereğince şirket tarafından diğer davalı ...'na daireler teslim edildikten sonra sözleşmenin belediyece feshedildiğini, diğer davalınının şirkete karşı edimlerini yerine getirmediğini, şirkete hak edişlerini ödemediğini, şirketin zarara uğradığını, şirketin dairelerin teslim edilmesindeki gecikmede ve tapu kayıtlarına ilişkin gecikmede herhangi bir kusurunun bulunmadığını, şirketin de davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davacının kira bedeli istemesinin de sözleşmeye göre hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasındaki satış sözleşmesinin kararlaştırılan tarihte ifa edilmediği, Meram Belediyesi ile ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedilmesi neticesi ifasının da mümkün olmadığı, yüklenici ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, ... aleyhine Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 E. sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kârı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin sorumlu olduğu, emsal alınan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan onaylanarak geçen mahkeme dava dosyaları ve kararlarının da aynı şekilde olduğu, 9 ve 10 nolu bağımsız bölümlerin dava tarihi itibariyle rayiç değerlerinin 130.000 TL, 24 nolu bağımsız bölümün ise 240.000 TL olduğu, buna göre sözleşme bedeli olan 250.000 TL'den davalıların müştereken ve müteselsilen, 250.000 TL menfi zarardan davalı ... A.Ş'nin sorumlu olduğu anlaşıldığından tapu iptali ve tescil ve kira kaybı tazminatı yönündeki davanın reddine, terditli tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddine, 250.000 TL sözleşme bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 250.000 TL rayiç fiyat farkının davalı ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş.'den olmak üzere toplam 500.000 TL'nin; 60.000 TL'sine dava tarihinden, 440.000 TL'sine ıslah tarihi olan 08.06.2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, kira kaybı tazminatı ve 31.12.2010 – 31.12.2008 tarihinden itibaren ticari faiz isteği yönünden açılan davanın reddine, karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ... vekili ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmustur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 28.09.2022 tarihli ve 2022/5076 E., 2022/7107 K. sayılı ilamıyla, Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili ile davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

1.Davacı vekili karar düzeltme dilekçesinde; Anayasa Mahkemesinin 2014/2267 başvuru nolu 21.12.2017 tarih sayılı kararında (25.01.2018 tarih 30312 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan) emsal nitelikli bireysel başvuru üzerine verdiği kararında; alacaklı temerrüt faizini aşan bir zarara uğramışsa, bir başka deyişle alacaklının uğradığı zarar geçmiş günler faizinden fazlaysa borçlu kusursuzluğunu ispat etmedikçe bu zararı tazminle yükümlü kılındığını, müvekkilinin gerçek zararının rayiç değer olduğunu, hiç değilse denkleştirici adalet çerçevesinde sözleşme bedelinin dava tarihindeki karşılığı noktasında çok açık ve somut bir zararı bulunduğunu, davalıların edimlerini ifa etmemeleri ve kendi aralarında ki sözleşmeyi fesih ederek müvekkili ile aralarında ki sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi nedeniyle tüm zararları ödemesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinin belediyenin sorumluluğu güven sorumluluğu yada garantörlük olarak kabul edip sonra belediyenin daha az kusurlu olduğu kabulüyle her iki davalı için indirimli bir tazminata hükmetmesinin çelişkili olduğunu, belediyenin tüm zarardan sorumlu olduğunu, mahrum kalınan kiraya dair taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, kira geliri bulunduğunun bilirkişilerce de tespit edildiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasına talep etmiştir.

2.Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde;davaya konu taşınmazın başkası adına kayıtlı olduğunu, kurumun tek satış için iki ayrı tazminat ödemek zorunda kaldığını, bu konuda mahkeme hiçbir inceleme ve araştırma yapmadan karar verildiğini, taşınmazın bedelinin ödendiğine ilişkin makbuzun dosyaya sunulmadığını, senet asıllarının hatalı olarak ödeme olarak değerlendirildiğini, herhangi bir belgeye bakılmadan ve sunulacak olan makbuzda imza, kaşe ve mürekkep yaşı konusunda kriminal inceleme yapılmadan karar verildiğini, mahkemece ıslahla artırılan miktara zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini, güven ilkesinin Türk Hukuk sisteminde bulunmadığını, verilen kararın kanunların mülkilik ilkesine aykırı olduğunu, davacının sözleşmenin asıl muhatabı olan diğer davalı şirketin iflas işlemlerinin sürdüğü Ankara 21. İflas İdaresine başvuru yaptığına ve iflas masasına kayıt yaptırdığına ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını ileri sürerek onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptal tescil, bedel iadesi, tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

a. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 E., 2019/572 K. sayılı kararı "...Davalı ... satış sözleşmesinin tarafı değil ise de, Kozağaç Gedavet Konutları isimli projenin reklam, ilan, broşür ve diğer tanıtım faaliyetlerinde Belediyenin ismi ve logosu davalı Şirket ile birlikte, yan yana yer almış, inşaatın Belediye ile işbirliği içerisinde yürütüldüğü açıkça vurgulanmış, bizzat o dönemin belediye başkanının söz konusu proje ile ilgili demeçleri halka duyurulmuş, inşaatın Belediyenin öncülüğünde yapıldığı pek çok tanıtım materyalinde vurgulanmış, yerel ve ulusal gazetelerde, haber sitelerinde aynı hususlar belirtilerek projenin reklamı yapılmış, Belediyenin internet sitesinde dahi projenin kendilerinin öncülüğünde inşa edileceği bildirilmiş, inşaatın açılışında bizzat Belediye Başkanı yer almıştır. Tüm bu hususlar proje ile ilgilenen alıcılarda inşaatın Belediyenin güvencesi altında yapıldığı hususunda haklı ve korunmaya değer güven oluşturduğu açıktır. Davalı ... tarafından diğer davalı yüklenici Şirket’e tanıtım materyallerinde belediyenin isminin kullanılmaması yönünde ihtarlar gönderildiği, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığı savunulmuş ise de, bu yönde kamuoyuna yapılmış herhangi bir bilgilendirme mevcut olmadığı gibi, tam tersine yalnızca ilan ve broşürler değil pek çok iletişim platformunda da Belediyenin desteğinin varlığı benimsenmiş, Belediyeye ait bilboardlarda ve çöp kamyonlarında dahi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği Belediyeye ve davalı Şirkete düşecek daireler arasında hiçbir ayrım gözetilmeksizin, projenin Belediye - Şirket işbirliği ürünü olduğu görüntüsü yaratılmıştır.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince Belediyenin sorumluluğuna gidilemeyeceği, aksi yöndeki bir kabulün arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uygulamasına aykırı düşeceği, Belediyenin kendisine düşecek dairelerin satışı için reklamlarda yer aldığı, garantörlüğünün bulunmadığı, bu nedenle Özel Daire bozma kararının yerinde olduğu ve direnme kararının bozulması gerektiği yönündeki görüş açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

Sonuç itibariyle yerel mahkemenin satış sözleşmesinin davalı Şirket tarafından ifa edilememesi nedeniyle diğer davalı Belediyenin güven sorumluluğu gereğince davada sıfatının bulunduğu yönündeki direnme gerekçesi usul ve yasaya uygun olup yerindedir. "

b. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası: “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir....” şeklindedir.

c. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası: "...Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz."

d. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 30 uncu maddesi: "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır."

e. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "On Yıllık Zamanaşımı" kenar başlıklı 146 ncı maddesi: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.”

f. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "Seçimlik Haklar" kenar başlıklı 125 inci maddesi: "Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir."

g. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "Borçlunun temerrüdü" kenar başlıklı 117 inci maddesi:

"Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bugünün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır."

h. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, "Dava Konusunun Devri" kenar başlıklı 125 inci maddesinin ikinci fıkrası: "Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa ,devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. (Ek cümle:22/7/2020-7251/11 md.) Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur."

ı. Zaman aşımı ilk itirazı konusunda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 10.10.2022 tarihli ve 2022/6208 E., 2022/7561 K. sayılı kararının ilgili bölümü: "Diğer davalı tarafın ıslaha karşı zamanaşımı yönünden bir itirazının olmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davalılardan birinin zamanaşımı savunması ileri sürüp, diğerlerinin ileri sürmemesi halinde, teselsül kurallarına dayanarak zamanaşımı definde bulunmayanlar ya da süresinden sonra bulunup da bu defileri itiraza uğrayanların zamanaşımı definden yararlanmalarına olanak bulunmamaktadır. "

i. Konya Gedavet Konutları'na ilişkin emsal Yargıtay Kararları.

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine dava şartlarına, yargılama ve isbat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ile davalı ... vekilinin karar düzeltme taleplerinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyen davalı ...'na yükletilmesine,

Peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.