"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/64 E., 2023/75 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/17 E., 2021/224 K.
Taraflar arasındaki ipotek bedelinin ödenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının müvekkilinin Yapı Kredi Bankasından kullandığı kredi nedeniyle tapu kaydında 02.05.2017 tarihli 1. derecede 760.000,00 TL bedelli ipotek bulunan bağımsız bölümü satış bedelini nakden ve defaten ödemek suretiyle satın aldığını, taraflar arasında da 09.05.2018 tarihli tutanak imzalandığını, süreç içinde defalarca kredi borcu ödenilerek ipoteğin fek edilmesi istenildiği halde davalının talebi yerine getirmeyerek sürekli ertelediğini, 11.12.2018 tarihli ihtarname ile davalıdan 09.05.2018 tarihli tutanaktaki kredi borcunun ödenmesine ilişkin taahhüdünün yerine getirilmesinin istenildiğini, ancak ödenmediğini ileri sürerek davalının dava konusu taşınmaz üzerinde 1. dereceden tesis edilen ipoteğe ilişkin kredi borcunu dava dışı bankaya nakden ve defaten ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; bağımsız bölümün önceki malikinin dava dışı ... olduğunu, adı geçenden satın alınan bağımsız bölümün ipotekli olarak davacıya satıldığını, 09.05.2018 tarihli tutanağın satım akdinden önce düzenlendiğini, söz konusu belge uyarınca ipoteğin kaldırılması müvekkilinin sorumluluğunda ise de bunun en makul sürede olacağının belirtildiğini, ipotek devam ettiği müddetçe kredi taksitlerini müvekkilinin ödeyeceğini, muntazam şekilde de ödendiğini ve davacı tarafça bakiye kredi taksit tutarı ve kaç ay kredi kullanıldığının bilindiğini, kredi taksitlerinin ödenmemesi nedeniyle herhangi bir zarar doğmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki sözleşme içeriğine göre, davalının ipotek bedelini defaten ve tamamen ödemesinin kararlaştırıldığının kabulünün mümkün olmadığı; eş söyleyişle, anılan sözleşme uyarınca davalı satıcının borcunun ancak dava konusu taşınmazın üzerindeki ipotek tesisine sebebiyet veren alacağın taksitlerinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi ile birlikte muaccel olacağı, taksitlerin ödenmesinde temerrüde düştüğünün de ispatlanamadığı, dolayısıyla davalı borcunun henüz muaccel olmadığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; akdi yükümlülük dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerektiğini, taraflar arasında imzalanan tutanakta belirlenen makul sürenin beklenildiğini, aksinin kabulü halinde zaten bu ifadeye yer verilmeyeceğini, makul süreden kastın banka ve tapu müdürlüğü nezdinde evrak işlemlerinin tamamlanabilmesi için harcanacak zamana ilişkin olduğunu, bunun içindir ki satış tarihinde bakiye ipotek borcunun tek seferde ödenmesi halinde ne kadar olduğunun sorulduğunu, taşınmaz bedelinin ipotek bedeli dahil ödendiğini, taraflar arasındaki irade bu yönde olmasa idi satış bedelinden ipotek bedeli düşülerek ödeme yapılacağını, 10 yıl gibi uzun bir süre ipotek tehdidi altında bulunulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında resmi satış öncesi düzenlenen 09.05.2018 tarihli adi yazılı belge kapsamında, davalının, satışa konu taşınmaz üzerinde satış tarihi itibariyle mevcut ipotek kaydının dayanağı olan banka kredi borcunun sorumluluğunu üstlenerek dava tarihi itibariyle de kredi taksitlerini ödemeye devam ediyor olması, dava dışı banka yazı cevapları kapsamından, kredi borcu ödemesinin sürdürülerek davalının temerrüte düşmediğinin, takibe uğramadığının bildirilmiş olmasına göre davacının bu nedenle dava tarihi itibariyle bir zarara uğramadığının anlaşılmış olması, davalının adi yazılı belge kapsamında kendisine göre en makul sürede kredi borcunu kapatarak taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldıracağını taahhüt etmiş olması dikkate alındığında, adi yazılı belgenin düzenlenme tarihi, ihtar ve dava tarihleri ile bakiye kredi tutarı, krediye esas vade gözetildiğinde, makul bir sürenin geçtiğinden söz edilemeyecek olması gerekçesiyle davacının başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipotekli satın alınan taşınmaz kaydında bulunan ipotek bedelinin davalı tarafça ödenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 883, 884 ve 888 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, yukarıda yer verilen hukuk kuralı gereği taraflar arasındaki sözleşmede davalının kendisince en makul sürede taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldıracağının kararlaştırılmış olmasına ayrıca sözleşmede ipoteğin devam ettiği sürece kredi taksitlerinin davalı tarafça ödeneceğinin kararlaştırılmış olmasına ve bu ödemelerin yapılmaya devam ediliyor olduğunun böylece sözleşmedeki hükümlerin tarafları bağlayacağının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.