Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5450 E. 2024/3165 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından eczaneye kesilen cezai şartın iptali istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına uyularak tanıkların dinlenmesi ve yeniden bilirkişi raporu alınması sonucunda, reçetelerin usulsüzlüğüne dair bir dayanak bulunmadığı gözetilerek, cezai şartın iptaline karar verilmiş ve bu karar Yargıtay tarafından onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/354 E., 2023/376 K.

DAVA TARİHİ : 30.07.2013

Taraflar arasındaki muarazanın meni davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin ... Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, davalı Kurumun 21.06.2012 tarihli yazısı ile 2009 yılı Protokolüne aykırılık nedeniyle 95.517,78TL reçete bedellerinin iadesi ve 553.672,20 TL cezai şart olmak üzere toplam 649.189,98 TL'nin tahsili için işlem başlattığını, ancak müvekkilinin Kurumu zararlandırıcı kasıtlı herhangi bir eyleminin olmadığını, kesin kanıtlara dayanmayan varsayımlar ile cezai müeyyide uygulanamayacağını, sahte rapor ve sahte rapora bağlı düzenlenen reçetelerden eczacının sorumlu tutulamayacağını belirterek, kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taraflar arasında geçerli sözleşme hükümlerine göre müvekkili tarafından işlem yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 06.05.2016 tarihli ve 2015/264 E., 2016/250 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, davalı Kurumun 21.06.2013 tarihli yazısı ile 19 adet sahte reçete bedeli 8.083,05 TL ve sahte reçete bedelinin on katı tutarında 80.830,50 TL cezai şart bedelinin ödenmesine ilişkin işlemin iptaline, davacının davalıya 88.913,55 TL borcu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 05.12.2019 tarihli ve 2016/30286 E., 2019/12188 K. sayılı ilamıyla; "... 01.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 2012 protokolü ve 1.1.2016 tarihinde yürürlüğe giren 2016 protokolü ile dava konusu cezai işlemin dayanağı olan 2009 protokolünün 6.3.3., 6.3.10 ve 6.3.19 maddelerinin değiştirildiği, ayrıca 2012 ve 2016 yılı protokolleri ile 6.17 maddesindeki ‘Bir fatura dönemi için uygulanacak cezai şartın hesaplanması reçete bazında yapılır. Bir reçetede birden fazla usulsüz fiilin tespit edilmesi durumunda cezai şartlardan en yüksek olanı esas alınır.’ hükmünün getirildiği,...Hal böyle olunca, 2012 ve 2016 yılı protokolleri mahkemece değerlendirilip sonucuna uygun karar verilmesi gerektiği halde bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı...” olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 19.11.2021 tarihli ve 2020/181 E., 2021/411 K. sayılı kararla; yeniden alınan rapor doğrultusunda, 2012 yılı Protokolünün (6.12), (6.17), yine 2016 Protokolünün (6.17) maddelerine göre, davacı eczane hakkında; 19 adet reçeteden ikisinde hasta yakınlarına teslim edilmeyen fiyat kupürlerinin SGK'ya verilmesinden dolayı 2.137,12 TL, 19 reçeteden 13'ünde ilaçların teslim edildiğine dair imzaların hasta ya da hasta yakınlarına ait olmadığı halde bunların fatura edilmesinden dolayı 11.049,92 TL, 74 hastaya ait reçetelerde ilaçların teslim edildiğine dair imzaların hasta ya da hasta yakınına ait olmadığı halde bunların Sgk’ya fatura edilmesi eyleminden dolayı 162.821,82 TL, 30 hasta adına kayıtlı ilaçların teslim edildiğine dair imzaların hasta ve hasta yakınına ait olmadığı halde bunların fatura edilmesi eyleminden dolayı 12.047,64 TL olmak üzere toplam 188.056,06 TL ceza uygulanabileceği, 461.133,92 TL tutarındaki cezanın ise protokollere uygun olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalı Kurumun ... Eczanesi hakkında uygulamayı kararlaştırdığı 95.517,78 TL'si reçete bedeli, 553.672,20 TL cezai şart olmak üzere toplam 649.189,98 TL borçlandırma işleminin 461.133,92 TL tutarındaki bölümünün iptaline, davacının bu tutar kadar Kuruma borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin işlemin reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 29.06.2022 tarihli ve 2022/4272 E., 2022/6302 K. sayılı ilamla; bozma kararına uyulduğu hâlde soruşturmada ifadesi alınan tanıklar dinlenilmeden alınan kök ve ek bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; soruşturma aşamasında tanık olarak ifadelerine başvurulan kişilerden bir kısmı dinlenerek yeniden oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan rapora göre, dinlenen tanıkların reçete konusu ilaçları alıp kullandıkları ve bu ilaçları kullanmalarını gerektiren hastalıklara da sahip olduklarını ifade ettikleri, dolayısıyla uygulanan cezai şartın yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda dinlenen tanık beyanlarında aksi yönde ifadelerinde bulunduğunu, davaya konu reçeteler hastaların bilgisi dışında ya da gıyaplarında kimlik bilgileri kullanılarak Kuruma fatura edildiğinden, gerçekte sıhhi tedaviye dayanmadığından usulsüz olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, cezai şart tesisine yönelik Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak karar verilmiş olmasına, dinlenen tanık beyanları ve alınan bilirkişi raporuna göre iptali talep edilen işlemin dayanağının bulunmadığının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.