Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5524 E. 2024/3435 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gecekondu arsalarının tahsisi için davalı belediyeye yatırılan paranın iadesi talebi üzerine, mahkemenin davacının talebinden fazla hüküm kurup kurmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taleple bağlılık ilkesi gereğince sadece arsa bedeli üzerinden talepte bulunduğu, mahkemenin ise taşınmaz bedeline ek olarak ağaç bedeli de ekleyerek hüküm kurduğu, ayrıca arsa rayiç bedelinin tespitinde de bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı ve yeterli emsal araştırılmadığı gerekçeleriyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/724 E., 2023/215 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının dava konusu 226 parsel üzerinde gecekondu yaptığını, davalı ... tarafından gecekondu sahiplerine arsa tahsis edileceğinin ilan edildiğini, bunun üzerine Belediyeye ait banka hesabına 20.12.1993 tarihinde 1.600,00 TL ve 21.03.1994 tarihinde 1.600,00 TL olmak üzere toplam 3.200,00 TL para yatırdığını, davalı tarafından arsalar tahsis edilmediği gibi ödediği bedelin de iade edilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, dava tarihindeki rayiç değer karşılığı 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu yerin Büyükşehir Belediyesinin kurulması ile birlikte Kepez Belediyesi sınırları içerisinde kaldığını, 775 ve 2981 sayılı Kanunlar kapsamında uygulama yapmakla görevli ve yetkili belediyenin Kepez Belediyesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.02.2013 tarihli ve 2011/100 E., 2013/58 K. sayılı kararıyla; davacının gecekondu arsası için yatırdığını beyan ettiği 3.200,00 TL’nin ... Mah. Arsa Yapı Kooperatifinin hesabına yatırıldığı, davalı ... hesabına yatırılmış bir para bulunmadığı anlaşıldığı, bu nedenle Belediyenin sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle, davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 27.06.2013 tarihli 2013/8846 E. 2013/11187 K. sayılı ilamıyla; taşınmaza ilişkin tüm hak ve borçların Kepez Belediyesine geçtiği belirtilmiş ise de, bedeli tahsil eden davalı ... olduğu takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile sorumlu olacağı gözetilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 01.12.2021 tarihli ve 2013/510 E., 2021/813 K. sayılı kararla; davacının yatırdığı bedelin davalının memur maaş hesabına aktarıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin ispatlanmadığı, sebepsiz zenginleşen davalı Belediyenin denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenen bedelden sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 1.204,35 TL'nin 21.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 30.03.2022 tarihli ve 2022/1600 E., 2022/2906 K. sayılı ilamıyla; davalının temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verildikten sonra, ...2- Davacının temyiz itirazları yönünden;

(....)

Buna göre; Mahkemece, Kepez Belediyesi tarafından alınan 19.08.2010 tarihli Encümen Kararı ile davalı Belediyenin davacıya taşınmaz tahsis etmeyeceği anlaşıldığından, davacı tarafı, ifanın imkansız hale geldiği 19.08.2010 tarihindeki arsanın rayiç değerini isteyebileceği dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde denkleştirici adalet ilkesine göre hüküm kurulması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Kepez Belediyesi tarafından alınan Encümen Kararı ile davalı Belediyenin davacıya taşınmaz tahsis etmeyeceği anlaşıldığından, davacı tarafın ifanın imkansız hale geldiği 19.08.2010 tarihindeki arsanın rayiç değerini isteyebileceği gerekçesiyle; davanın kabulüne, toplamda 99.297,00 TL'nin 19.08.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; gayrımenkulün rayiç değeri üzerinden karar verilmesinin yerinde olmadığını, denkleştirici adalet ilkesi prensipleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini, dava konusu yere komşu parsellerde aynı mahiyette idari yargıda açılan davalarda denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan bilirkişi raporu doğrultusunda bedele hükmedildiğini, bilirkişi raporlarına itirazların dikkate alınmadığını, Antalya Büyükşehir Belediyesinin 03.11.2011 tarihli ve 582 sayılı Encümen Kararında DOP kesintisi yapılmış arsalar için m² birim satış bedellerinin 100,00 TL/m², 110,00 TL/m², 120,00 TL/m² olarak belirlendiğini, bilirkişilerin kök raporlarında; dava tarihi itibariyle DOP kesintisi yapılmış imar parseli için 250,00 TL/m², ek raporlarında ise DOP kesintisi yapılmamış 400 m² yüzölçümlü alan için 230,00 TL/m² bedel tespit edildiğini, hiçbir mukayese tablosu ile emsal karşılaştırması yapılmadan afaki değerlendirmeler sonucu hesaplama yapıldığını, farklı bir heyet tarafından davanın Kepez Belediyesinden satın aldığı hisseye ilişkin evraklar dosyaya celp edilerek, Kepez Belediyesine ödediği bedel ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 30.03.2022 tarihli ve 2022/1600 E., 2022/2906 K. sayılı ilamında belirtilen tarih olan 19.08.2010 tarihi için hesaplama yapılması gerektiğini savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu gecekondu arsalarının zilyetlerine tahsis edilmesi için yapılan duyuru sonucu davalı Belediyenin belirlediği banka hesabına yatırılan paranın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ve 297 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan kararın uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinin artık mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Hukuk yargılamasına hakim olan ilkelerden "Taleple bağlılık" ilkesi 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesinde düzenlenmiş olup, bu ilke uyarınca hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.

3.Somut olayda; davacı dava konusu parsel üzerinde gecekondu yaptığını, davalı ... tarafından da gecekondu sahiplerine arsa tahsis edileceğinin ilan edildiğini, bunun üzerine Belediyeye ait banka hesabına toplam 3.200,00 TL para yatırdığını, davalı tarafından arsa tahsis edilmediği gibi ödediği bedelin de iade edilmediği ileri sürülerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava tarihindeki rayiç değer karşılığı 10.000,00 TL'nin 21.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Bozma ilamında da davacının, arsanın 19.08.2010 tarihindeki rayiç değerini isteyebileceği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Ancak Mahkeme, arsa değeri ile birlikte taşınmaz içerisindeki ağaçların bedelinin toplamı olan 99.297,00 TL'ye hükmederek talepten fazlasına karar vermiş olması usule ve kanuna aykırıdır.

4. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ifanın imkansız hale geldiği tarih olan 19.08.2010 tarihi itibariyle arsanın m² değeri belirlenmiş ise de, arsanın m² değeri belirlenirken emsal araştırılması yapılmadığı, ayrıca bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır.

5. Bu durumda, Mahkemece; öncelikle taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve ifanın imkansız hale geldiği tarihe yakın zaman içinde yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilerek, bu emsallere göre tahsis edilen taşınmaza değer biçilmesi için yeniden keşif yapılmak suretiyle bilirkişiden emsal taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın büyüklük ve çevre özellikleri de nazara alınarak karşılaştırmasının yapılması suretiyle yaygın ve herkesin kabul edebileceği rayiç değerin belirlenmesi gerekirken hüküm kurmaya elverişli olmayan rapor doğrultusunda karar verilmesi bozma sebebi yapılmıştır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

31.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.