"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/535 Esas, 2020/285 Karar
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; İstanbul Gümrük Müdürlüğü personeli olan davalıya yapılan sosyal yardım ödemelerinden mevzuat gereğince kesilmesi gereken gelir ve damga vergisinin eksik kesildiğini, böylece davalıya fazla ödeme yapıldığını, davalının yapılan tebligata rağmen bu tutarı ödemekten kaçındığını ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 4.073,32 TL hazine alacağının ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı asıl; davacının talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 22.10.2014 tarihli ve 2013/464 E., 2014/520 K. sayılı kararıyla; davacı İdarenin dava konusu bedeli davalı adına Vergi Dairesine yatırdığı hususunun ispatlanamadığı, dolayısıyla davalının davacı aleyhine zenginleşmenin söz konusu olmadığı, davacı idarenin vergi tarh ve tahsil yetkisinin de bulunmadığı gerekçesiyle davacının davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 15.05.2017 tarihli ve 2016/399 E., 2017/7136 K. sayılı ilamıyla; "Dava konusu fazla ödemenin, idarenin bir şart tasarrufuna dayanmadığı, salt hatalı ödemeden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
(...)
HGK'nun 05.12.1984 tarih ve 1982/13-387 E.-1984/997 K.sayılı kararı ile herhangi bir salt tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin idare tarafından BK'nun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri istenebileceği açıklanmıştır.
Öyle ise, mahkemece; bu ilkeler uyarınca, ödemenin şart tasarrufa dayanmadığı gözönüne alınarak, davacının davaya konu eksik vergi kesintisi nedeniyle davalıya yaptığı fazla ödeme miktarına ilişkin dava açmakta hukuki yararı bulunduğu belirlenmekle hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine ilişkin karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda davalıya fazla ödenen gelir ve damga vergisi bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 4.073,32 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; hükmedilen alacağa ödeme tarihinden itibaren faizin başlatılması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı asıl; temyize konu dosya ile birebir aynı olan davalarda (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2015/15779 E., Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2014/5577 E.,) farklı kararlar verildiğini, 2004-2005 yıllarına ait protokollerde ev kirası ve sosyal yardım ödemelerinin Gümrük Müdürlüğünde çalışan personele net olarak ödeneceğinin belirtildiğini, vergiden ... Depolama Hizmetleri A.Ş. firmasının koordinatör sıfatıyla yükümlü olduğunu, ödemenin her türlü vergiden arındırılmış şekilde net olarak yapıldığını, sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sosyal yardım ödemelerinden eksik gelir ve damga vergisi kesildiği iddiasıyla davalıya yapıldığı ileri sürülen fazla ödemenin tahsili
istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, bozma sonrası alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, Dairemizin aynı konudaki emsal kararları gözetilerek karar verildiği, davacı tarafından gönderilen ihtarnamede süre verilmediğinden temerrüte esas alınamayacağı bu halde davalının dava açılması ile temerrüde düşmüş sayılması gerektiği gözetildiğinde faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.