Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5535 E. 2024/4255 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle davacı kiracının, kazanç kaybı ve depozito alacağı da dahil olmak üzere uğradığı zararların tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususlara rağmen, davacının kazanç kaybı tazminatı talebini ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmaması nedeniyle reddetmesi ve depozito iadesi konusunda bir değerlendirme yapmaması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/323 E., 2023/286 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin, 01.12.2006 tarihli kira sözleşmesiyle davalılardan ...'a ait taşınmazı aylık 3.250,00 TL'den üç yıllığına kiraladığını, taşınmazı kaba inşaat olarak teslim aldığını ve üç yıllık kira sözleşmesine güvenerek inşaat, tadilat ve dekorasyon için yaklaşık 150.000,00 TL harcadığını, işyeri açma ruhsatı almak için Belediyeye başvuru sonrasında, adrese gelen Belediye görevlilerinin kiralanan yapının imar mevzuatına aykırı olduğuna dair 11.04.2007 tarihli yapı tatil tutanağı düzenleyerek işyeri açma ruhsat talebini reddettiklerini ve yapı sahibine imar mevzuatına aykırılıkların giderilmesi için otuz günlük süre verildiğini, davalı ...’ın bu aykırılıkları gidermediğini, Ümraniye Belediyesince yapının 23.08.2007 taihinde yıkılacağının ihbarname ile bildirildiğini ve bunun üzerine 20.08.2008 günü davalı ...'ın azmettirmesi ve talimatıyla kardeşi diğer davalı ...'in yıkımı engellemek amacıyla kiralananın bodrum kat-depo araç giriş yolu ve kapısı önüne, kamyon ve iş makinesiyle moloz döktüğünü, bu haliyle kiralananı kullanımının engellendiğini, bu dolgu sonrası hasar gören su borularından depoya sızan su nedeniyle kiralanandaki eşya, ürün ve ambalaj malzemelerinin zarar gördüğünü ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; ödediği kira ve depozito bedeli olarak 23.500,00 TL, kiralananda yapılan inşaat ve dekorasyon masrafı olarak 39.450,00 TL, taşınma masrafı olarak 10.000,00 TL, firmanın çalışamamış olması dolayısıyla ciro ve kâr kaybı ile ödemek zorunda kaldığı vergiler nedeniyle uğradığı zarar için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 82.950,00 TL'nin ticari faiziyle birlikte davalı ...'dan; depoda kalan ürün sergi ve stok dolapları nedeniyle uğranılan zarar olarak 10.000,00 TL, depoya su sızması nedeniyle ürün ve ambalaj malzemesi ve depoların tahribatı nedeniyle uğranılan zarar bedeli 19.820,00 TL maddi tazminat, davalıların sözleşmeye aykırılık ve haksız eylemleri sonucu uğradığı itibar kaybı nedeniyle 30.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplamda 59.820,00 TL'nin ticari faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; dava zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacı kiracının 2007 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları kira bedellerini ödemediğini, hakkında Ümraniye 2. İcra Müdürlüğünün 2007/9953 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe davacının yaptığı itirazın kaldırıldığını ve kararın kesinleştiğini, davacının sözleşme ve yasalar gereği üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini, taşınmazın ruhsatsız kısmı olan deponun dışarıdan girişinin Ümraniye Belediyesince yıkılmak istendiğini ve bu girişin Belediyece kapatıldığını, binanın tamamen yıkımının söz konusu olmadığını, sadece yan taraftan girişin iptal edildiğini, bu durumun kiracının taşınmazı kullanımına engel teşkil etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 25.08.2011 tarihli ve 2008/436 E., 2011/487 K. sayılı kararıyla; kiralananın dükkan ve bodrum olarak kiralandığı, bodrum katın girişinin kapatılmasının sözleşmenin feshini haklı kıldığı, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı menfi zararı talep edebileceği, davacının yaptığı masrafların davalı lehine zenginleştirme oluşturacak miktarının 21.790,00 TL olduğu, aynı mahiyetteki yeni bir iş yerini kiralarayabilmek için gereken sürenin üç ay olduğu ancak davacının ticari defterleri usulüne uygun tutulmadığından lehine delil oluşturamayacağı ve bu nedenle ticari defterlere dayalı olarak hesaplanan kâr mahrumiyetini talep edemeyeceği, ruhsat alınamamasının haksız fiil sayılamayacağı, depo girişine moloz dökülmesinin kişilik hakkına saldırı oluşturmayacağı ve bu nedenle manevi tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle; davalı ... aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 21.790,00TL'nin 20.09.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.11.2019 tarihli ve 2019/1378 E., 2019/9273 K. sayılı ilamıyla; davacı ve davalı ... vekillerinin sair temyiz itirazları reddedilerek, davacının haklı fesih nedeniyle kâr kaybı zararı adı altında bir miktar paranın kendisine ödenmesini isteyebileceği, buna ilişkin emsal işyerlerinin gelirleri araştırılarak hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi ve depozitonun iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca davacı kiracının talep edebileceği faydalı ve zorunlu imalatların belirlenerek, bu imalatların imal tarihindeki değerlerinden yıpranma payı düşüldükten sonra tahsiline karar verilmesi gerektiğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kiralananın dükkan ve bodrum olarak kiralandığı, bodrum katın girişinin kapatılmasının sözleşmenin feshini haklı kıldığı, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı menfi zararı talep edebileceği, davacının yaptığı masrafların davalı lehine zenginleştirme oluşturacak miktarının 21.790,00 TL olarak belirlendiği, bu rakamdan %4 yıpranma payının düşülmesi gerektiği, aynı mahiyetteki yeni bir iş yerini kiralarayabilmek için gereken sürenin üç ay olduğu ancak davacının ticari defterleri usulüne uygun tutulmadığından lehine delil oluşturamayacağı ve bu nedenle ticari defterlere dayalı olarak hesaplanan kâr mahrumiyetini talep edemeyeceği, ruhsat alınamamasının haksız fiil sayılamayacağı, depo girişine moloz dökülmesinin kişilik hakkına saldırı oluşturmayacağı ve bu nedenle manevi tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle; davalı ... aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.918,40 TL'nin 20.09.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; bozma ilamına uyulması yönünde ara karar oluşturulmuş olmasına rağmen bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, kazanç kaybı tazmini ve depozito alacağı hakkında değerlendirme yapılmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 44, 98, 106, 108 ve 408 nci maddeleri,

2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

Mahkemece her ne kadar, bozmaya uyma kararı verilmiş ise de; bozma ilamının gereklerinin tam olarak yerine getirilmemiştir. Uyulan bozma ilamında açıkça davacının, kazanç kaybı tazminatı talep etme hakkı olduğu ve hakkaniyete uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiği, kâr kaybının hesabında kiracının aynı nitelikteki bir yeri aynı şartlarla kiralaması için gereken makul süre tespit edilip bu süre ile sınırlı olarak kiracının kârının ne olabileceği saptanarak mahrum kalınan kâra hükmedilmesi gerektiği, hesaplamada esas alınacak kazancın, davacının ticari defterlerinden net geliri anlaşılamadığı takdirde emsal iş yerlerinin gelirleri esas alınarak belirlenebileceği, kiracının kârının ne olabileceği tespit edilip mahrum kalınan kârın belirlenmesi ve daha sonra kâr kaybı zararına uğrayan tarafın talep edebileceği zararın saptanmasında kıyasen kesinti yönteminin uygulanması gerektiği, bu yönteme göre kâr kaybının, zarar görenin elde etmesi muhtemel bütün gelirlerinden yapması gereken bilcümle zorunlu harcama kalemleri, sözleşme süresinden evvel feshedildiğinden süresinden evvel fesih nedeniyle tasarruf ettiği haklar ile bu süre içerisinde başka işten sağlayacağı veya kasten sağlamaktan kaçındığı kazanç miktarları toplamının indirilerek bulunacağı, bu yönteme uygun kâr kaybı zararı hesaplanırken davacının davalıya ödemesi gereken kira paralarının da elbette davacının yapması zorunlu giderler içinde yer alacağı hususu ile depozito bedelinin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen Mahkemece bozulan 25.08.2011 tarihli kararda belirtilen gerekçelerle davacının ticari defterlerinin noter açılış ve kapanış kayıtlarının bulunmaması nedeniyle davacı lehine delil oluşturmayacağı gerekçesiyle kâr kaybı tazminatı talebinin reddedilmesi ve depozito iadesi hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 ncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

11.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.