Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5620 E. 2024/3475 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ödünç ilişkisinden kaynaklı alacağa dayanak yapılan belgenin imzasının geçerliliği ve borç ödeme taahhütnamesinin anlaşmaya aykırı doldurulup doldurulmadığına ilişkin itirazın iptali davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, borç ödeme taahhütnamesi başlıklı belgedeki imzasını inkar etmediği, ancak belgenin boş olarak imzalandığını ve anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia etmesine rağmen, bu iddiasını yazılı belge ile ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2501 E., 2023/1773 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/545 E., 2020/124 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin, davalıya 03.08.2016 tarihinde 30.03.2017 tarihinde geri ödemesi kaydıyla 92.000,00 Euro borç verdiğini, aralarında borç ödeme taahhütnamesi başlığı altında kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren belge düzenlediklerini ve ...'nin şahitliğinde belgeyi imzaladıklarını, davalının borcunu ödememesi nedeniyle Çerkezköy İcra Müdürlüğünün 2017/3500 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itirazı neticesinde icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacı taraf ile müvekkili arasında dilekçe ekinde sunulan sözleşme hiçbir zaman imzalanmadığını, takibe dayanak sözleşmenin kötü niyetli olarak sonradan doldurulduğunu, irade sakatlığı bulunan, geçerliliği olmayan bir sözleşme olduğunu, tarafların birlikte ortaklık ilişkisi içinde ticari iş yürüttüklerini, ortaklık ilişkisinin verdiği güven ilişkisi sebebiyle şirkete sermaye olarak konulacak paralara ilişkin birbirlerine açığa atılmış imzalı belgeler verdiklerini, davacı hakkında Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu beyan ederek davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mali müşavir bilirkişiden alınan rapora dayanarak davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, davacının beyanlarının çelişkili olduğunu, davacının olayın meydana geldiği yıllarda işçi sıfatıyla çalışması, yaşı ve statüsü nazara alındığında bu kadar bir miktarı borç olarak vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, açığa atılan imzanın kötüye kullanıldığını, dinlenen tanık beyanlarının mahkemece nazara alınmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında bir alacak borç ilişkisinin mevcut olduğu, davalı tarafından davacının alacağına dayanak ettiği belgedeki imzanın inkar edilmediği, imzalı boş kağıdı karşısındakine veren kimsenin onun üzerine kendisini zararlandırıcı mahiyette ilaveler yapabileceğini bilmesi gerektiği, buna rağmen imzalı boş kağıdı veren kimsenin yaptığı işlemin hukuki işlem olduğu, kendisinden beklenen dikkati sarf etmemesi nedeniyle belge içeriğinin iradesine aykırı doldurulduğu yönündeki iddiasını da aynı nitelikte bir delille ispat yükümlülüğünü üzerine aldığı, davalının tanık ifadelerinin nazara alınmadığı yönündeki iddiası da yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; senetle ispat zorunluluğunun istisnaları arasında irade bozukluğu ve hile hallerinin bulunduğunu, hilenin her türlü delil ile ispatlanabildiğini, davacı tarafın borcun kaynağına ilişkin çelişkili ifadelerinin olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ödünç ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 200 üncü maddesi.

2. Aynı Kanun’un 201 inci maddesi.

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

4. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 09.05.2023 tarihli ve 2022/8267 E., 2023/1362 K. sayılı ilamı.

5. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 26.06.2014 tarihli ve 2014/2082 E., 2014/10459 K sayılı ilamı ile 09.04.2013 tarihli ve 2013/4853 E., 2013/5996 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

1. Türk Medeni Kanunu 6 ncı maddesi gereğince; kural olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Açığa atılan imzanın sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu iddia eden, iddiasını ispat etmekle mükelleftir. Bu iddia senede karşı bir iddia olduğundan (taraflar kardeş olsa dahi) ancak yazılı belge ile ispat edilebilecektir.

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, "Borç Ödeme Taahhütnamesi" başlıklı belgenin boş olarak imzalı verildiği savunulmuşsa da bu belgenin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.