"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/168 E., 2022/567 K.
Birleşen İstanbul 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/446 E. sayılı dosyası
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tapu iptali-tescil ve alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı asıl dava davalısı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl davada, 102 ada ve 6 parsel sayılı taşınmazı davalılar ... ve ...’in vekilleri vasıtası ile 20.05.1976 tarih 11524 yevmiye no'lu sözleşme ile müvekkiline sattığını, bilahare müvekkili tarafından da davalı ... arasında imzalanan 10.01.1998 tarihli protokol ile bu davalıya satıcının vaadedildiğini ancak diğer davalılar tarafından taşınmazın 35.000,00 TL bedel göstererek 10.12.2003 tarih ve 6184 yevmiye no ile üçüncü şahsa satıldığını, müvekkili tarafından sözleşme edimleri yerine getirilmiş olmasına rağmen davalı tarafın üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini ileri sürerek 13.01.1998 tarihli protokol gereğince taşınmazın müvekkili adına kayıt ve tesciline ya da taşınmaz payının dava tarihindeki değeri için şimdilik 7.500,00 TL'nin mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen davada; asıl davada davalı ...'in dava tarihinde ölü olduğu belirtilerek, mirasçıları ... ve ... aleyhine asıl davaya konu satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı taşınmazın müvekkili adına kayıt ve tesciline ya da taşınmaz payının dava tarihindeki değeri için şimdilik 15.000,00 TL'nin mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılardan ... vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde; taşınmazın müvekkilinin bilgisi dışında 20.05.1976 tarihinde davacıya satıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu, dava dilekçesinde belirtilen ve 1998 yılında düzenlendiği bildirilen protokol ile müvekkilinin bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin taşınmaz satışı ile ilgili olarak herhangi bir vekalet vermediğini, davalılardan ...’ın 22.02.2001 tarihinde vefat ettiğini, zaman aşımının dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
2.Davalılardan Nurettin Yemlihalioğlu’nun tebliğe yarar adresi tespit edilemediğinden ilanen tebligat yapılmıştır.
3. Davalı ...’ın ise dava açılmadan 22.02.2001 tarihinde vefat ettiği mevcut nüfus kayıt örneğinden anlaşılmıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece asıl dava hakkında verilen 03.04.2012 tarihli ve 2009/144 E., 2012/91 K. sayılı kararla; davalı ... hakkındaki davanın davalının dava tarihinden önce 22.02.2001 gününde öldüğü gerekçesiyle, diğer davalılara yönelik davanın ise davacı vekiline verilen kesin süre içinde gerekli masrafın yatırılmaması neticesinde dava ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin asıl davadaki kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesince verilen 18.03.2013 tarihli ve 2013/2226 E., 2013/3959 K. sayılı sayılı ilamla; ".... davalı ...'a yönelik davanın reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-... Mahkemece 1086 sayılı HUMK'nın 159 uncu maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 90 ve devam eden maddelerindeki sürelerle ilgili olarak yanlış değerlendirme yapılarak usul hükümlerine aykırı şekilde davalı ... ve ... yönünden davanın reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.'' gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 07.11.2019 tarihli ve 2013/374 E., 2019/382 K. sayılı kararla; bozma ilamına uyularak asıl davanın ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden husumetten reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilerek taleple bağlı kalınarak davacının tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiştir. karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ... vekili, birleşen dosyada davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesince verilen 09.12.2020 tarihli ve 2020/2405 E., 2020/8233 K. sayılı ilamla; davacılar vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları reddedildikten sonra, birleşen dosyada davalılar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazlarına gelince; davalıların süresi içinde zamanaşımı defiinde bulunduğu, satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihten dava açıldığı tarihe kadar geçen süre içinde Türk Borçlar Kanunu'nun 125 inci maddesi gereği zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, asıl davada verilen önceki hükmün Yargıtay tarafından uygun bulunarak temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, infazda tereddüt oluşturmaması açısından ana davaya ilişkin hükümlerin aynen karara dercedildiği, birleşen dosyada 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra davalılara husumet yönelttiği gerekçesiyle, asıl davanın ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden alıcı konumunda olup sorumluluğu bulunmadığından esastan reddine, davalı ... yönünden husumetten reddine, birleşen davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde asıl dava davalısı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bilirkişilerce dava konusu yerin tam olarak tespit edilmediğini, elden sahte protokol ile devir yapıldığını, devir senedinin hukuki değeri bulunmadığını, müvekkilini bağlamadığını,bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, alacak ve yargılama giderlerinden miras hissesi oranında sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
Mahkemece verilen kararda; bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlara yönelik itirazlarının incelenemeyecek olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.