"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/10 E., 2023/346 K.
Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı tarafından eczanelerden ilaç teminine ilişkin protokole aykırı davranıldığı iddiası ile müvekkili hakkında 2009 yılı Protokolünün (6.3.19) ve (6.3.3) maddeleri uyarınca 21.425,60 TL cezai şart uygulanmasına karar verildiğini, 2012 yılı Eczane Protokolüne göre hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda imza aranmayacağına ilişkin hüküm bulunduğunu, ilgili hastaların özgür iradeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna sundukları dilekçelerinde ilaçları aldıklarını beyan ettiklerini, düzenledikleri reçetelerin usulüne uygun ve yasal şartları taşıyan reçeteler olduğunu ileri sürerek; kurum işleminin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının kendisine tatbik edilmesini istediği 2012 Protokolünün fesih dışı yaptırımlar için uygulanması imkanının bulunmadığını, soruşturma raporunun davacı eczane ile birlikte bir çok diğer eczaneyi kapsar mahiyette olduğunu, rapor hazırlanırken 200 kişinin ifadesine müracaat edildiğini, davacı eczanede reçete sayısında yıllar itibariyle çok yüksek artış olduğunun ve olağan dışı işlemlerinin bulunduğunun tespit edildiğini, sahte reçetelere ilişkin bölümlerde sigortalıların emniyetteki ifadelerinde söz konusu ilaçları almadıklarına, reçeteler arkasındaki imzaların kendilerine ait olmadığını beyan ettiklerini, raporların gerçeğe aykırı düzenlendiğinin tespit edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.10.2015 tarihli ve 2014/125 E., 2015/843 K. sayılı kararıyla; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, davalı Kurumun 08.07.2013 tarihli işleminin iptaline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 30.11.2020 tarihli ve 2020/1355 E., 2020/7205 K. sayılı ilamıyla; " teftiş sırasında dinlenen, cezai işleme konu reçetelerin sahibi hastaların tanık sıfatıyla beyanları alınarak reçeteye konu ilaçları alıp almadıkları da sorulduktan sonra, tanık beyanları, davalı kurum soruşturma dosyası ve müfettiş raporu da değerlendirilerek, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin eczacı, SGK uzmanı ve hukukçudan oluşan 3 kişilik bir bilirkişi heyetinden Yargıtay, mahkeme ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. " gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda tanıkların dinlenildiği, bilirkişi heyetinden alınan ek raporda; davacı hakkında davalı Kurumca uygulanan ceza işleminin yerinde olmadığı, ilgili mevzuat gereği hastaların ilaç aldıklarına dair beyanlarının bulunduğu, bu nedenle uygulanan ceza işleminin iptal edilmesi gerektiğinin bildirildiği, ek raporun karar vermeye yeterli, mevzuata uygun olduğu, bozma ilamındaki eksikliklerin giderildiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile davalı Kurumun 08.07.2013 tarihli cezai şart tahakkuk ettirilmesine ilişkin işleminin iptaline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı vekili; bilirkişinin eksik inceleme ile hazırladığı rapor doğrultusunda karar verildiğini, yeniden bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, davacının hiçbir soruşturma geçirmediği yolundaki beyanının doğru olmadığını, davacının uygulanmasını istediği 2012 Protokolünün sadece fesih durumları için uygulanabileceğini soruşturma raporunun davacı eczane ile birlikte bir çok diğer eczaneyi ve ... Tıp Merkezini kapsar mahiyette olduğunu, hazırlanmasının bir yıl sürdüğünü, 200 sayfadan oluştuğunu ve raporun eklerinin de 8-9 klasör tuttuğunu, rapor hazırlanırken 200 kişinin ifadesine müracaat edildiğini, raporun 161. sayfasından itibaren davacı eczaneye ilişkin tespitlerin yer aldığını, ilgili bölümde ... Eczanesinin adresinde bir değişiklik olmamasına rağmen reçete sayısında yıllar itibariyle çok yüksek artış olduğunun ve olağan dışı işlemlerinin bulunduğunun tespit edildiğini, sahte reçetelere ilişkin bölümlerde sigortalıların emniyetteki ifadelerinde söz konusu ilaçları almadıklarına ilişkin beyanlarının yer aldığını, ... Tıp Merkezinde tedavi olmadıklarını, reçeteler arkasındaki imzaların kendilerine ait olmadığını beyan ettiklerini, bu konuda tıbbi görüşe de müracaat edildiğini, sonuçta raporların gerçeğe aykırı düzenlendiğinin tespit edildiğini, 17 adet 912,94 TL'lik ve 3 adet 129,50 TL'lik reçetelerin ... Eczanesi tarafından gerçeğe aykırı şekilde faturalandırıldığı, tablolarda belirtilen reçeteler için 2009 yılı Protokolüne göre 10.424,40 TL cezai şartın hesaplandığını, ayrıca faiz ve 1.042,44 TL fatura bedelinin de tahsilinin gerekeceğini, ... Eczanesinin 2012 Protokolüne göre işlem yapılmasını yazı olarak talep etmesi halinde tablolarda belirtilen reçeteler üzerinden buna göre işlem tesis edilmesinin gerektiğini, kurum kayıtları aynı mahiyette deliller ile aksi ispat edilmesi gerekirken bu hususun nazara alınmadığını, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmediğini, kurumun işlemi hukuk ve yasalara uygun olduğunu savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kurum ile dava dışı Türk Eczacıları Birliği ile imzalanan 2009 protokolü hükümleri uyarınca, davacı eczacıya uygulanan ilaç bedeli ile cezai şarta ilişkin işlemin iptali ile muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı
3. Değerlendirme
1. Uyuşmazlığa konu cezai işlem; davacının bir kısım reçetelerini Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine ilişkin 2009 yılı Protokolünün (6.3.3) ve (6.3.19) maddelerine aykırı faturalandırdığı gerekçesiyle uygulanmıştır.
2. Dairemizin bozma ilamında; tanık beyanları, davalı Kurum soruşturma dosyası ve müfettiş raporu da değerlendirilerek, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin eczacı, SGK uzmanı ve hukukçudan oluşan 3 kişilik bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği belirtilmesine ve 05.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda bu hususa değinilmesine rağmen, Mahkemece davalı Kurum soruşturma dosyası, Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığının 24.04.2013 tarihli raporunu incelenmeksizin karar verildiği görülmüştür.
3. Bu durumda, Mahkemece; bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken; bozma ilamı gerekleri tam olarak yerine getirilmeden hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,
2. 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.