Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5693 E. 2024/3770 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hastanenin, cezaevinde vefat eden hastanın tedavisindeki ihmali nedeniyle tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hastanenin tıbbi uygulamalarının tıp kurallarına uygun olduğu ve Adli Tıp Kurumu raporunda tıbbi uygulama hatası bulunmadığı belirtilerek davacıların tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1260 E., 2023/1571 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 5. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2022/622 E., 2023/332 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerinin murisinin basit yaralama suçu nedeniyle cezalandırıldığını, murisin bipolar bozukluğu ve % 70 işgücü kaybı bulunduğuna dair rapor, kalp rahatsızlığı ve anjiyo olması nedeniyle infazının ertelenmesi talebinin kabul edildiğini, erteleme bitim tarihinden sonra yakalama kararı çıkarıldığını, 03.05.2015 tarihinde ise davalı hastaneye kaldırılarak yoğun bakımda tedavi görmeye başladığını, emniyet tarafından hastanede yattığı öğrenildiğinde yakalama kararı yerine getirilmeyerek bilgi verilmesinin istendiğini, davalı tarafından 09.05.2015 tarihinde taburcu edilerek cezaevine konulduğunu, cezaevinde tekrar rahatsızlandıktan sonra 15.05.2015 tarihinde vefat ettiğini, hayati tehlike taşıyacak derecede hasta olan, tedavisi olmayan bipolar rahatsızlığı ve kalp rahatsızlı bulunan, daha yeni anjiyo geçirmiş müteveffanın taburcu edilmesinin ihmal ve hizmet kusuru oluşturduğunu, davalı hastanenin gereken tıbbi özeni göstermediğini, iyileşmeden cezaevine girmesinin hayati risk taşıdığına dair rapor verilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, davacı eş ... için 5.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, diğer davacı iki çocuk için ayrı ayrı 5.000,00 TL maddi ve 35.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkil hastane tarafından eksik ve yanlış tedavi uygulanmadığını, kalp krizi nedeniyle yapılan anjiyo işleminin tıp bilimine uygun olduğunu, yoğun bakıma alınarak gerekli tedavilerin yapıldığını, kardiak açıdan stabil durumda olduğu tespit edilerek taburcu edildiğini, 16.09.2014 tarihli yakalama emrinden 8 gün sonra müvekkile başvurulduğunu, anjiyo ile bipolar bozukluk arasında bağ kurulamayacağını, davacıların tekrar infaz erteleme için başvuru yapmadığını, müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Van 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.06.2017 tarihli ve 2015/524 E., 2017/396 K. sayılı kararıyla; davacıların eksik harcı yatırmadıkları gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 16.05.2018 tarihli ve 2018/268 E., 2018/302 K. sayılı kararıyla; taraflardan birinin tüketici olduğu vekalet sözleşmesi nedeniyle Tüketici Mahkemesi sıfatıyla yargılama yapılması gerektiğinden bahisle, davacıların istinaf başvurusunun kabulü ile karar kaldırılarak yargılamanın yapılması için dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2020 tarihli ve 2018/117 E., 2020/60 K. sayılı kararıyla; Adli Tıp Raporunda belirtildiği üzere murisin ölümünün kalp damar hastalığı sonucu gerçekleştiği, ölümün gerçekleşmesinde davalı hastanenin tıbbi uygulama hatası bulunmadığının tespit edildiği, davalının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

4. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.11.2022 tarihli ve 2020/1338 E., 2022/2026 K. sayılı kararıyla; müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmış olması usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, dosyanın esası incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının aynı gerekçe ve ikinci kez görev dolayısıyla resen kaldırılarak yargılamanın yapılması için dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.

5. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İstanbul Adli Tıp Kurumu 8. Adli Tıp İhtisas Dairesinin raporunda sağlık çalışanları vasıtasıyla tedavi hizmetini yürüten idarenin uygulamalarının tıp kurallarına uygun, tıbbi uygulama hatasının bulunmadığının belirtildiği, davacı vekilince itiraz edilmiş ise de raporun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, davaya konu edilen olayda davalıya herhangi bir kusur atfedilemeyeceğinin tespit edildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; psikiyatrik (bipolar) rahatsızlığı bulunan murisin aynı zamanda kalp hastası olduğunu, mevcut rahatsızlıklarına rağmen cezanın infazı amacıyla taburcu edilerek emniyete teslim edilmesinin ağır hizmet kusuru oluşturduğunu, sağlık durumunun cezaevinde kalmaya elverişli olup olmadığının rapor edilmediğini, tıbbi tetkik ve ilaçların yanlış olduklarını söylemediklerini, dava konusunun hayati tehlikesi olan murisin ceza evine girdiği takdirde tehlike altında bulunduğu açık olduğu halde raporlandırılmaması olduğunu, tıp etiği açısından kabul edilemeyeceğini, ATK raporunun bilimsel verilerden uzak hazırlandığını, yeniden rapor alınması taleplerinin kabul edilmediğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, yargılama sırasında alınan 25.12.2019 tarihli ATK raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, müteveffaya yapılan uygulamaların tıp kurallarına uygun olduğu, tıbbi uygulama hatası bulunmadığının bildirildiği, davacı tarafın iddialarının dosya kapsamı itibari ile ispatlanamadığı gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere özellikle dosya kapsamında aldırılan Adli Tıp Kurumu raporunun denetime elverişli olmasına ve davalı hastane uygulamalarının tıp kurallarına uygun yapıldığının belirlenmesine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.