Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5796 E. 2025/921 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının taşınmaz teslimini yerine getirmediği, davacının ödemeyi ispatladığı, ancak davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğünün ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1455 E., 2023/1600 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaşehir 1. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi

SAYISI : 2021/193 E., 2022/278 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı vekilince istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı asil ve vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı ve dava dışı ...'den adi yazılı sözleşme ile daireler satın aldığını, bu daireler için davacıdan almış oldukları satış bedeline karşılık 380.000,00 TL bedelli senet verdiklerini, aradan üç yıldan fazla süre geçmesine rağmen dairelerin teslim edilmeyerek tapu devrinin de gerçekleşmediğini, bu nedenle davacının ödemiş olduğu taşınmaz bedelinin iadesi amacıyla dava dışı ... ile davalı hakkında 380.000,00 TL senet bedeli ve takip tarihine kadar işlemiş 190.351,37 TL'si faiz olmak üzere toplam 570.351,37 TL'nin ferileriyle birlikte tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ile davalının itirazının iptali ve takibin devamı ile %20'den az olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan tahsili karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taraflar ve dava dışı diğer kişiler arasında yapılan 20.02.2019 tarihli sözleşmeye göre davacının tapuda devredilecek olan daireler karşılığında daha önceden gerçekleştirmiş olduğu ödemelere ek olarak toplamda 75.000,00 TL daha ödeme yapacağının belirtildiğini, bahse konu ödemenin gerçekleştirilmediğini, davacının kalan ödemelerini yapmasının akabinde kendisine ait olan bağımsız bölümlerin teslimi ve devrinin sağlanacağını, senedin vade kısmının anlaşmaya aykırı olarak doldurulup icra işlemine konu edildiğini, uyuşmazlık konusu senedin teminat aracı olarak hazırlanıp verildiğini, teminat şartlarının da henüz oluşmadığından senedin icra işlemlerine konu edilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu olayda Noterlikçe yapılmayan satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz olduğu, davalı tarafça dairelerin teslim edilmediği, davacının teslim edilmeyen daireler nedeniyle sözleşmeden döndüğü, karşı taraftan geçersiz sözleşmeye dayalı olarak vermiş olduğu 380.000,00 TL’yi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca talep edebileceği, sözleşmede vade tarihinin boş bırakıldığının yazıldığı, takipten önce borçlu temerrüte düşürülmediğinden, alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiği gerekçesiyle, davalının Alaşehir İcra Müdürlüğünün 2021/402 Esas sayılı dosyasına yaptığı İtirazın kısmen kabulü ile takibin 380.000,00 TL ve takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte takibin devamına, asıl alacak olan 380.000,00 TL’nin %20 si olan 76.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının cevap dilekçesiyle 20.02.2019 tarihli adi yazılı sözleşme ile ek ödemenin yapılması halinde taşınmaz devrini gerçekleştirmeye hazır olduğunu savunmak suretiyle akdi ilişkiyi kabul ettiği, sözleşmede icra takibine dayanak yapılan 380.000,00 TL bedelli bonoya atıf yapıldığı ve sözleşmedeki bağımsız bölümlerin devrinin yapılması halinde icra takibine dayanak olan bononun bonoyu kefil sıfatıyla imzalayan davalı ...'a iade edileceğinin kararlaştırılığı, adi yazılı sözleşme içeriğiyle davalının taşınmaz satışı nedeniyle düzenlenen ve ilamsız icra takibine dayanak yaptığı senet ile 380.000,00 TL ödeme yaptığını ispatladığı, davalının icra takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünün davacı tarafça ispatlanamaması itibariyle faize ilişkin talebin reddinin doğru olduğu gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı borçlu tarafından faiz oranına ve miktarına herhangi bir itiraz ileri sürülmediğini, senetteki vade tarihinden itibaren avans faiz uygulanması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı vekili; senedin 20.02.2019 tarihli sözleşmenin bir teminatı olarak verildiğinin hem davanın taraflarının hem de yerel mahkemenin kabulünde olduğunu, kabul edildiği anlamına gelmemekle birlikte eğer sözleşmeden dönme kabul edilecek ise sözleşmenin fer'isi ve teminatı olarak verilen dava ve takip konusu belgenin de hükümsüz olacağını, gerekçeli kararda belirtildiğinin aksine davacı tarafça sözleşmeden dönüldüğüne ya da sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenenlerin iadesine ilişkin bir istemin davanın konusunu oluşturmadığını, taleple bağlılık ilkesine aykırı karar verildiğini, 380.000,00 TL ödeme yapıldığını gösterir yazılı delil bulunmadığını ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunulması gerektiğini, müvekkilinin sözleşmede müteahhit sıfatı değil teminat veren sıfatına haiz olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Somut uyuşmazlıkta; davaya konu satış sözleşmesinde tarafların yükümlülüklerinin düzenlendiği, davalı tarafın taşınmazların teslimini süresinde yerine getirmediği, sözleşmeye göre davacının ödediği bedeli ispat ettiği, icra takibinden önce davalının temerrüte düşürüldüğünün davacı tarafça ispat edilemediği anlaşıldığından taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,

28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Davacı taraf harçtan muaf olduğundan peşin alınan temyiz harcının iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.