Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5814 E. 2024/2345 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hatalı tarife uygulanması nedeniyle fazladan ödenen elektrik faturası bedelinin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, daha önce verdiği bozma kararında davacının kusuru olmadığı ve davalının tüm zararı gidermekle yükümlü olduğu yönünde hüküm kurmuş olup, İlk Derece Mahkemesi bu bozma kararına uyarak davayı kabul etmiş, Yargıtay da İlk Derece Mahkemesi'nin bu kararını usul ve yasaya uygun bularak onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/297 E., 2023/566 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen istirdat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı duruşma istemli olarak davalı vekili ile feri müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.09.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... ve feri müdahil vekili Avukat ...'nin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 11.00'da Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının, davalı şirketin elektrik abonesi olup ilgili mevzuat uyarınca "ticarethane" abone grubuna dahil olduğunu, tüketimine dair faturaların abone grubu dikkate alınarak fonsuz tarife üzerinden tahakkuk ettirilmesi gerekirken, uygulanan hatalı tarife sonucu toplam 388.444,51 TL'nin fazladan tahakkuk ettirilip tahsil edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 388.444,51 TL'nin her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 19.12.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 552.123,46 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu faturalara süresinde itiraz etmeyen davacının fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağını, kaldı ki başvurusu üzerine davacıya ilgili yönetmelik uyarınca hesaplanan 100.794,50 TL fark bedelin iade edildiğini, davacının bu aşamada herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 27.01.2021 tarihli ve 2015/1243 E., 2021/163 K. sayılı kararıyla; 30.06.2017 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, hatalı tarife uygulanmak suretiyle fazladan tahakkuk ettirilen fatura bedelinin iadesi istemiyle açılan kısmi davada, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki nedeniyle alacağın 10 (on) yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, yanlış tarife nedeniyle müşteri lehine doğacak alacaklarda, tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan mülga Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği uyarınca hesaplamaya esas alınacak süre yönünden herhangi bir sınırlamanın bulunmadığı, talebe konu dönemin 01.09.2006 ile 30.09.2011 tarihleri arasını kapsadığı, toplam fark bedelin 652.917,96 TL tutarında olduğu, bunun 100.794,50 TL'sinin daha önce davacının başvurusu üzerine ödendiği, bakiye 552.123,46 TL kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu, bununla birlikte doğru tarifenin uygulanması için gereken dikkat ve özeni göstermeyen davacının da müterafik kusurunun bulunduğu, bu sebeple hüküm altına alınacak bedelden % 50 oranında takdiri indirim yoluna gidildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 194.222,25 TL’nin dava tarihinden itibaren, bakiye 81.839,48 TL’nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde feri müdahil ve taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2022 tarihli ve 2021/1705 E., 2022/961 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri ile feri müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 06.12.2022 tarihli ve 2022/5016 E., 2022/9209 K. sayılı ilamıyla; davalı vekilinin tüm, davacı vekili ile feri müdahil vekilinin sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, "... Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, abonesi davacıya gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek hatalı tarife uygulayan davalı şirketin sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle kusurlu olduğu, buna karşılık davacıya atfedilebilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, davalının davacının gerçekleşen zararını gidermekle yükümlü olduğu, bu kapsamda fazladan tahakkuk ettirilerek tahsil edilip iade edilmeyen bedelin 552.123,46 TL olduğu dikkate alınarak, davanın işbu bedel üzerinden tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davacı da müterafik kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma nedenine göre feri müdahil vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının incelenmesine gerek görülmemiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi incelemesi ve bozma ilamı doğrultusunda davanın kabulüne, 552.123,46 TL alacağın, 388.444,51 TL'sinin dava tarihinden, bakiyesi olan 163.478,95 TL'nin ıslah tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 2/2 maddesi uyarınca işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili ile feri müdahil vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; husumet itirazlarının ve taraf sıfatlarının bulunmadığı hususları ile zamanaşımı def'inin dikkate alınmamasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, dava konusu bedelin mutabık kalınarak davacıya ödenmesi suretiyle sebepsiz zenginleşmesine sebebiyet verildiğini, davacının kendi hatasından kaynaklı zararını talep edemeyeceğini, davacının doğru tarifenin uygulanması için gerekli dikkat ve özeni yerine getirmemiş olması nedeniyle kusurlu olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Feri müdahil vekili; uyuşmazlığa uygulanması gereken yasal düzenlemelerin göz ardı edildiğini, davacının taleplerinin davalı tarafından karşılanmış olması nedeniyle davanın reddi gerektiğini, zamanaşımı def'inin değerlendirilmemesinin hatalı olduğunu, basiretli bir tacir olan davacının fatura bedelini ödedikten yıllar sonra iadesini istemesinin kabul edilebilir olmadığını, davacının kusur durumunun da göz önünde bulundurularak hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hatalı tarife uygulanması sonucu fazladan tahakkuk ettirilen ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararları.

2. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının kesin bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekili ile feri müdahil vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

17.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.