"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/43 E., 2023/216 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usuli eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkilerinin murisleri ...'in 2007 kasım ayında davalılara ait hastaneye başvurduğunu, birçok tetkik sonucu tüberküloz teşhisi konulduğu ve tedavisine başlanıldığını, bu tedaviye uyduğu halde sıkıntılarının devam ettiğini 16.7.2009 tarihinde uzak organ metastazlı akciğer kanseri teşhisi konulduğunu, bilahare 6.2.2010 tarihinde davalılara ait hastanede vefat ettiğini, zamanında gerekli özen ve ilgi gösterilmemesi sonucu konulan yanlış teşhisle 1,5 yıl süre kaybedilerek iyileşme şansının elinden alındığını, davalıların bu tıbbi hatası sonucu murislerinin 40 yaşında vefat ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak eşi ... için 30.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat, çocukları ... ve ... için 10.000,00'er TL maddi, 100.000,00'er TL manevi tazminat, ablası ... için 57.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat, annesi ... için 50.000,00 TL manevi, babası ... için 50.000,00 TL manevi, ablası ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.07.2013 tarihli ve 2010/228 E., 2013/288 K. sayılı kararıyla; birbiri ile örtüşen iki uzman heyeti raporu karşısında davalı hastaneye kusur izafe edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 20.03.2014 tarihli ve 2013/30829 E.2014/8231 K. sayılı ilamla; "..Mahkemece alınan bilirkişi raporlarında,davacıların itiraz ettikleri hususlar yönünden ayrıntılı inceleme yapılmadığı gibi hastanın tedavi sürecinde hastalığın sebep sonuçları,uygulanacak tetkik ve tedaviler,bunlara uyulmamasının sonuçları,uygulanan tedavi sonrasında,hastalığın tedaviye cevap verip vermediğinin tayini bakımından hastanın kontrole çağrılması yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği,özellikle 29.11.2007 günlü hastaya ait PET/CT raporunda geçen” sağ akciğerdeki artmış metabolik aktivitenin malign doku açısından şüpheli olduğu, SUV değerinin 5.9. olarak saptandığı, sol femur intertrokanterik bölgede lokal kemik lezyonu saptandığı” belirtildiği halde kemik lezyonu açısından hastane tarafından bir tetkik ve değerlendirme yapılıp yapılmadığı, bu tür vakalarda cerrahi konsültasyonun teşhis ve tedavide önceliği ve gerekliliği olup olmadığı konusunda gerekli açıklama yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, az yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek,üniversitelerin tıp fakültelerinden konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti taraf ve yargı denetimine açık bilirkişi raporu aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden" bahisle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozma ilamına uyan Mahkemenin 14.07.2016 tarihli ve 2015/41 E., 2016/306 K. sayılı kararıyla;üniversitelerden seçilecek heyetten yeniden rapor alınması yönünde ısrarlı istekde bulunmuş ise de davacının talebi yönünde ATK'dan ve genel kuruldan rapor temin edildiğinden yeniden üniversiteden seçilecek bilirkişilere görev verilmemiş mevcut deliller yeterli görülerek davalı hastane ve hekimlerine kusuru ifadesi mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 24.10.2018 tarihli ve 2016/29213 E. 2018/10006 K. sayılı ilamla; "... mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilmiş olmasına rağmen dosya Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'na tevdi edilerek rapor alınmış ve alınan raporlar doğrultusunda davanın reddine karar vermiştir. Oysaki, bozma kararına uyulması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapması zorunludur. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu belirtildiği halde bu doğrultuda işlem yapılması gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamındaki hususlar ve dosya kapsamı doğrultusunda davalının tıbbi müdahale ve teşhiste varsa kusurunun, önceliği ve gerekliliği olan tetkik ve tedavilerinin yapılıp yapılmadığının, tıbbi kurallara bağlı kalınıp kalınmadığının ve hastane ve hekim ihmalinin olup olmadığının tespiti bakımından rapor aldırıldığı, bilirkişi kurulu 05.08.2022 tarihli raporunda, ... hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgeler değerlendirildiğinde Anadolu Sağlık Merkezindeki tanı ve tedavisine yönelik girişimleri nedeniyle ilgili hekimlere ve yardımcı sağlık personeline kusur atfedilmediği, davacılar vekilinin bilirkişi kurulu raporuna itiraz dilekçesi doğrultusunda 04.08.2023 tarihli farklı bilirkişi kurulu raporu aldırıldığı, bilirkişi kurulu tarafından da aynı sonuca varıldığı, raporların denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı tarafın eyleminde kusur ve illiyet bağı ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; Trakya Üniversitesinden alınan raporun çelişkili olduğunu, bozma ilamında belirtilen hususların incelenmediğini, sunulan uzman görüşünde ayrıntılı olarak anlatıldığını, hastada 23.11.2007 tarihinde tüberküloz olduğunun sadece davalı ve bilirkişi iddialarında mevcut olduğunu, kontrole çağrılması halinde mevcut durumun gerçekleşmeyeceğini, ağır kusur bulunduğunu, tıbben sonucun değişmeyeceğini bildiren raporlara itibar edilemeyeceğini, aktüer raporu alınarak tazminat miktarının belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıların murisine yanlış ve hatalı tedavi uygulandığı iddiasına dayalı olarak açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, dosya kapsamında bozma ilamı doğrultusunda aldırılan bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve bozmaya uygun karar verilmiş olmasına göre, davacılar tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla, temyiz olunan mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.