Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5847 E. 2024/3589 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, icra takibine konu taşınmazdaki hissesi üzerinde haciz işlemi yapılması üzerine, borçlu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasının, kesin hüküm nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, İİK'nın 89. maddesi kapsamında açılan ve daha önce hak düşürücü süre nedeniyle reddedilen aynı taraflar, konu ve talep sonucuna sahip bir davanın tekrarı niteliğinde olduğu ve kesin hüküm oluştuğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1143 E., 2023/1078 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/343 E., 2022/391 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2017/16092, 2017/16094, 2017/16095 E. sayılı dosyaları ile davalı tarafından dava dışı ... İnş. aleyhine icra takipleri başlatıldığını, başlatılan icra takiplerine istinaden dava dışı ... İnşaat'ın hissedar konumunda olduğu tarla nitelikli taşınmaza ilişkin haciz tatbik işlemleri yapıldığını, taşınmazda müvekkilinin 1/7 oranında hisse sahibi olduğunu, müvekkilinin söz konusu taşınmazda olan hissesi yönünden satış işlemine başlandığını ve kıymet takdirinin tanzim edildiğini öğrendiğini belirterek, müvekkilinin Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2017/16092 E., 2017/16094 E. ve 2017/16095 E. sayılı dosyalarında borçlu olmadığının tespiti ile İİK'nın 72 hükmü delaletiyle ikame olunan menfi tespit davalarının kabulünü,

%20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Mersin 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2021/193 E., 2022/109 K. sayılı dosyasında aynı konuda karar verildiğinden, davanın kesin hüküm nedeniyle reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2017/16092 E., 2017/16094 E. ve 2017/16095 E. sayılı takip dosyalarında dava dışı borçlu ... İnş. aleyhine icra takibi başlattığı ve bu takip neticesinde İİK 89/3 uyarınca davacıya haciz ihbarnamesi gönderildiği, bu nedenle davacının menfi tespit davası açtığı, davalının kesin hüküm itirazında bulunduğu Mersin 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/193 E. sayılı dava dosyası celp edilerek incelendiğinde, söz konusu davanın; işbu dosyada belirtilen Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2017/16092 E., 2017/16094 E. ve 2017/16095 E. sayılı takip dosyalarından kaynaklı İİK 89/3'e dayanan menfi tespit davası olduğu, Mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeni ile kesin olarak usulden reddedildiği, hükmün kesinleştiğinin anlaşıldığı, davacı vekili her ne kadar davanın İİK 89/3'e göre değil genel hükümlere dayandırılarak açıldığını iddia etmişse de maddi olayları ileri sürmenin taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemenin hakime ait olduğunu, iddianın ileri sürülüş şekline göre davanın İİK 89/3 maddesine dayanan menfi tespit davası olduğu kanaatine varıldığı, işbu dava ile Mersin 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/193 E. sayılı davasının tarafları, hukuki sebebi ve talep sonuçları aynı olduğu gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davalı tarafından dava dışı ... Ltd. Şti. aleyhine Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2017/16092 E., 2017/16094 E. ve 16095 E. sayılı dosyaları ile icra takibi başlatıldığını, icra dosyalarından müvekkiline İİK'nın 89 uncu maddesi gereğince haciz ihbarnameleri gönderildiğini, bu işlemler sonucunda müvekkilinin icra dosyalarına borçlu olarak eklendiğini ve mal varlığı üzerine haciz tatbik edildiğini, Mersin 3. İcra Müdürlüğünün 2017/16095 E. sayılı dosyası üzerinde müvekkilinin ilgili parseldeki hissesinin satışa esas olmak üzere kıymet takdirinin yapıldığını, müvekkilinin icra takip dosyasının borçlusu ile herhangi bir ticari bağının bulunmadığını, İİK'nın 72 nci maddesinde düzenlenen menfi tespit davasının 1 yıl içinde açılacağına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığını, açtıkları davanın Mahkemece nitelendirmesinin hatalı olduğunu ifade ederek kararı istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İİK'nın 72 nci maddesinde düzenlenen menfi tespit davasının, takip borçlusunun takip alacaklısına karşı açacağı bir dava olduğu, somut olayda davacının takip borçlusu olmadığı, 3. kişi konumunda olduğu, İİK'nın 72 inci maddesinin somut olayda uygulanmasının mümkün olmadığı, dosya kapsamından davacı tarafından yapılan bir ödeme olmadığı anlaşıldığından davaya İİK'nın 89 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca istirdat davası olarak devam edilemeyeceği, davanın hukuki nitelendirmesi hâkime ait olup davanın İİK'nın 89 uncu maddesi kapsamında açıldığının anlaşıldığı, davacı tarafından Mersin 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/193 E., 2022/109 K. sayılı dosyası ile açılan dava İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince açılan bir menfi tespit davası olduğu, her iki davanın taraflarının aynı olduğu, her iki davada davacının, takip borçlusu ile arasında ticari bir ilişkinin olmadığı vakıasına dayandığı, her iki davada dava konusunun borçlu olunmadığının tespiti olduğu, ilk açılan davanın hak düşürücü süreden reddedildiği ve bu kararın kesinleştiği, bu kararın işbu dava yönünden kesin hüküm niteliğinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 04.06.1958 tarihli ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33 üncü maddesi,

3. Aynı Kanun'un "Dava şartları" başlıklı 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) bendi ve "Kesin hüküm" başlıklı 303 üncü maddesi,

4. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle davacı vekilince davanın, İİK'nın 72 nci maddesi kapsamında genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olduğu belirtilmişse de, davanın hukuki nitelendirmesi hâkime ait olup, davanın İİK'nın 89 uncu maddesi kapsamında açıldığının anlaşıldığı, İİK'nın 72 inci maddesinde düzenlenen menfi tespit davasının, takip borçlusunun takip alacaklısına karşı açacağı bir dava türü olup, somut olayda davacı takip borçlusu olmadığından, belirtilen kanun hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı, daha önce açılıp kesinleşen dava ile işbu davanın tarafları, dava sebepleri ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olduğu anlaşıldığından, Mahkemece dava şartı olan kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğunun anlaşılmış olmasına göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.